Bu da nerden çıktı demeyin efendim!
Biz, yani Yalova Gazetesi ailesi olarak değerimizi ölçmek ve değerimizi bilmek istiyoruz.
Hayır efendim, yanlış anladınız.
Gazeteyi satmıyoruz. Malum yine bir seçim yaklaşıyor. Ortalıkta gazeteciler ve yeni gazeteler türemeye başladı bile. Çamur atmak artık kesmiyor, bok atmak moda oldu.
Anket yaptırıyoruz, efendim!
Bizim gazetemizde yer alan bir köşe yazısı, bir haber kaç para yapar onu öğrenmek istiyoruz. Yarın sabah size böyle bir soru soran olursa lütfen bana ne demeyin, cevap verin!
……
Eskiden bilgi kirliliği yaratılıyor derdik. Umursamazdık. Resmi kurumlara kestiğimiz resmi ilan faturalarını, 10 liralık aylık abone bedellerini rant ve avanta olarak niteleyenlere gülüp geçerdik.

Ama şimdilerde kendi kıçına bakmadan benim logomu “Yalova’yı satanlar” diyerek  kullanan şerefsizlerin haberinin altına “çok doğru” diyerek yorum yapan adam kılıklı adamlar çoğalıyorsa ortaya çıkmış dejenerasyonun boyutu toplumsal psikolojinin  durumunu ortaya koyuyor demektir.

Girip çıkmadığı kapı kalmadığı, çarpıp dolandırmadığı siyasetçi sivil toplum lideri bırakmayan şahsiyetsizlere şimdilerde şahsiyet diye bakılıyorsa kimse ulusaldaki yazılı ve görsel basına kızmasın. Küçücük Yalova’da herkes kimin ne olduğunu bilirken “düşmanımın düşmanı dostumdur” yada rakibimin aleyhinde ne olursa olsun desteklerim zihniyeti bu topluma hakim oluyorsa ne bir sivil toplum kuruluşu ne bir siyasi parti içinde düzgün insanlar yer almayacaktır. Yalan, riyakarlık en gözde değerler olarak bireylere yapışmışsa yapılacak çok fazla bir şey kalmamıştır.

Siyasette olsun, sivil toplumda olsun makamlara talipli olanlar hedefe ulaşmak için “her şey mubahtır” diyorsa, çıktıkları merdivenlerde yarattıkları ve bıraktıkları karaktersizler bir gün başlarına bela olacaktır. 

Ama hiç önemli değildir. Koltuğa oturduğun zaman etrafında yenileri peydah olacaktır ki bu da o makamlara gelenlerin karakterini ortaya koymaktadır. 
Makamlara gelirken kendisine küfredenlerin makama oturduktan sonra kişilik abidesi olarak karşılarına geldiğini kabul gören mantık kirliliğinin ana nedenidir. Üç kuruş para bulduğunda gazete çıkartan insanlarla, her gün gazete çıkarmanın aynı anlama geldiğini zannedenlere zaten söyleyecek söz yoktur. 
Ciğeri beş para etmez, her türlü adiliğin içinde olmuş sözde kalemler kendilerine bakmadan sağı solu boklayarak insanların değer yargılarını hiçe sayarak yazdıkları yazılardan dolayı “büyük gazeteci” unvanını alıyorsa Yalova’da pislik paçaları aşmış demektir.
Makamlarda oturanlarla canım, cicim ilişkisi içinde olanlar, ilişkiler kopunca hemen satılık basına(!) yine satılık basın aracılığı ile saldırarak kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar.

Bir tane muhabir çalıştırmayan, gazetemizin haberlerini çalarak, kopyalayarak haber yapanlara açık duyuru; bundan böyle bir haberimizi, adımızı, logomuzu böyle bir çirkinliğin içinde görürsem neler olacağını tahmin etmeye uğraşmayın zira göreceksiniz.

İki tane fatura fotokopisi, bir tane haber küpürü ile kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalışanlara emek hırsızlığının bedelini ödetmekten geri durmayacağım.
Kuru kuruya sallayanların, bir kez daha düşünerek konuşmalarını, tanık, tarih ve yer söyleyerek kamuoyuna anlatacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.