Yalova Mimarlar Odası Başkanı İsmail Hakkı Gültekin Arboretum arazisindeki plan değişikliği ve sonrasında bu değişikliğin iptalini, "Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek" olarak nitelendirdi. Gültekin, ". Bir ağaç müzesini kaybettiğimizin farkında bile değiliz" dedi. 
Arboretum arazisi ile ilgili önce konut alanına dönüştürülmesi ve sonrasında itirazların kabul edilerek plan değişikliğinin iptaline karar verilmesine Yalova Mimarlar Odası tarafından masalsı bir yorum geldi.  "Bir Rant Hikayesi" başlığıyla gönderilen yazıda Yalova Mimarlar Odası Başkanı İsmail Hakkı Gültekin konuya ilginç bir yaklaşım sergiledi. Plan değişikliğinin Yalova halkına, " Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek" olduğunu vurgulayan Gültekin açıklamasında şu sözlere yer verdi, "Bu hikaye ileride çocuklarımıza anlatmamız için yazılmıştır. Yalova diye Marmara'da güzel bir il varmış. Kentin en merkezi yerinde, Valiliğin ve jandarmanın önünde küçük bir park alanı varmış. İlk arsa sahipleri inşaatlarını yaparken bu yeşil alanı belediyeye terketmişler. Geçmişte bu alan bir aydınlığı, bir karanlığı görmüş. Yani yeşil alan inşaat alanına döndürülmüş .Sonra tekrar yeşil alan  en son inşaat yapılabilir arsa haline gelmiş.
Kentin belediyesi bu alanı arsa haline getirip satmışlar. Yalova'yı o kadar çok seviyorlarmış ki arsayı sattıkları zaman Yalova'ya güzel şeyler yapmayı düşünmüşler. Kentin Valisi, Yalovalı olmamasına rağmen ''Siz ne yapıyorsunuz arkadaşlar'' demiş. Yalova'yı çok sevenler ''Biz bu işi Yalova'nın geleceği için yapıyoruz'' demişler. Aslında kanun  ve yönetmeliklere göre , yeşil alana terk edilen yerlerden belediye arsa üretemezmiş. Hikaye bu ya, Yalova'yı sevenler cemiyeti Yalova için arsa üretmişler. Arsa, Yalova'nın gelişmesine çok büyük katkıları olan bir iş adamına satılmış. Karlı ve rüzgarlı bi kış gününde, arsanın üzerinde bulunan ağaçların dalları kırıldı diye, ağaçlar can güvenliği nedeniyle kesilmiş. Sayın Vali, kırmızı şapkalı kızı kurtlardan korur gibi, kendini avcı zannederek, yeşil alandan dönüştürülen arsanın üstüne yapı yapılmasını engellemeye kalkışmış. Fakat sayın Vali, iyi avcıların bu gibi olaylarda tayininin çıktığını bilmiyormuş. Binanın belediyeden ruhsat alma aşamasında, mimarı tarafından projesi mimarlar odasına getirilmiş. Yapılacak bina, kıyı kenar çizgisinden  10 m. çekme mesafesini sağlamadığından kendilerine projenin ruhsat alamayacağı bildirilmiş. Kanun ve yönetmeliklere göre onaylı kıyı kenar çizgisi hiç bir zaman değişmezmiş.
Bir gece ansızın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yeni bir kıyı kenar çizgisi tespit edilmiş. Mimarlar Odası, bu sayede kıyı kenar çizgisinin adamına göre oynayabileceğini öğrenmişler. Fakat bakanlık tarafından onaylandığı için Mimarlar Odasının eli kolu bağlanmış. Belediyeden arsayı alan saygıdeğer işadamı ''Ben Yalova'ya bu kötülüğü yapmayayım'' diye arsayı başkasına satmış. Arsayı alan yeni işadamının yasalara göre imar durumu alabileceğinden hiç bir korkusu yokmuş. İşadamı arsanın parasını ödemiş. İşadamının haklı olduğunu kabul ediyoruz. Artık Yalova'nın bu alanı, yeşil alana dönüştürmesi için tek çare istimlak edilmesi lazımmış.
 Yalova'yı çok sevenlerin, Yalova'nın geleceğini düşünenlerin, Yalova kentine yapmış oldukları bu olayın yıllarca anlatılacağını tahmin ediyoruz. Kırmızı şapkalı kızı korumak isteyen avcılar var ama kurtlar sürü halinde dolaşıyor. Biz Yalova'yı seven kurtları istemiyoruz. Yeni Belediye Başkanıda geçmişin hataları ile uğraşmaktan iş yapamıyor. En kısa zamanda Belediye Başkanının imar planlarını düzelteceğine inanıyoruz.
Arboretum hikayesinde de bize ölümü gösterip sıtmaya razı ettiler. Turizm alanından konuta dönüp sonra tekrar turizm alanına döndürülmesini kutluyoruz. Bir ağaç müzesini kaybettiğimizin farkında bile değiliz.
Editör: TE Bilişim