Kanser İçin Önce Konuştular Sonra da Yürüdüler!

Hastane, HAP Tatbikatıyla Acil Durumlara Karşı Tedbir Alıyor

Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) tarafından 2005 yılında ilan edilen 4 Şubat Dünya Kanser Günü için Dünya’da, Türkiye’de ve Yalova’da farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Bu etkinliklere 2014 yılında kurulan ve Yalova’daki kanser hastalarının daha iyi tedavi almaları için sivil toplum faaliyetleri yürüten Birlikte Kanserle Mücadele Derneği(BİKAMDER) ile Yalova Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin ortaklığındaki bir program eklendi. Yalova İl Sağlık Müdürlüğü ve Yalova Belediyesi’nin de katkı sunduğu etkinlikte ilk olarak Halil İnalcık Kültür Merkezi’nde toplanan Yalovalılar, BİKAMDER Başkanı Nurcan Bayar ile Radyobiyolog Dr. Deniz Öner’in günün anlam ve önemine dair gerçekleştirdikleri konuşmaları dinlediler ve daha sonra ellerindeki dövizler ile birlikte Gazipaşa Caddesi’nden Heykel’e doğru farkındalık yaratmak amacıyla yürüdüler.
“Hastalarımızın sessiz çığlığı olduk”
Sözlerine programa daha fazla insanın katılmasını umduğunu belirterek başlayan BİKAMDER Başkanı Bayar, “Sağlık insan yaşamının sürdürülmesinde, yaşam kalitesinin yükseltilmesinde ve korunmasında özel bir öneme sahiptir. Sağlığın korunması ve geliştirilmesi kişinin öncelikle kendi sağlığına sahip çıkması ve sağlık bilincinin gelişmesiyle mümkün olduğu unutulmamalıdır. Birlikte Kanserle Mücadele Derneği olarak bizler 2014 yılından beri bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarımızla, farkındalık yaratan aktivitelerimizle hastalarımızı sessiz çığlıklarını yetkililere duyurmaya çalışan gönüllüler olarak kansere karşı mücadelede farkındalık, bilinç düzeyinin arttırılması yönünde çabalarımızla inanıyoruz ki ilimizde ve dünyada giderek artan kanser hastalığına karşı koruma yöntemlerini benimseyerek, benimseterek hem kendimize hem ülke ekonomisine katkı da bulunduk. Bundan sonra da bulunmaya devam edeceğiz” dedi. 
“PET-CT ve Nükleer Tıp Ünitesi’nin açılmasını talep ediyoruz”
Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kanser hastalarına psikolojik destek talep ettiklerini söyleyen Başkan Bayar, “Hasta ve hasta yakınları olarak bizler, bizi maddi ve manevi olarak yıpratan çileli hastane yolculuklarına son verilmesini, kendi ilimizde ve kendi hastanemizde tedavi olmak istiyoruz. Şuan düzenleme sürecinde olan Devlet Hastane’mizin, Eğitim ve Araştırma Hastanesi düzeyinde olması için gereken koşulların oluşturulması, kemoterapiden radyoterapiye, kanser tedavisinde erken tanıya yön veren PET-CT’den psikolojik desteğe kadar hastalarımızın hastanede tedavi olmalarını talep ediyoruz. Çevre illerde iler ki tarihlerde verilen PET-CT taramalarının artık ilimiz hastanesinde yapılması için büyük bir özveriyle topladığımız valilik onaylı imza kampanyamız başarıyla sürdürülmüş, 27 bin imza yetkililere teslime dilmek üzere elimizde bulunmakta olup duyurusu bakanlığa kadar gitmiş olmaktadır. PET-CT cihazlarının kullanılması için gerekli şartların oluşturulmasını bunun içinde Nükleer Tıp Ünitesi’nin açılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullanıldı.Ülkede yaşayan vatandaşların sağlıklı alışkanlıklar edinmesi için eğitimdeki müfredata uygun bilgilerin eklenmesi, üniversiteler, STK’lar, meslek örgütleri, medya ve yerel yönetimlerle iş birliğine gidilmesi gerektiğini açıklayan Başkan Bayar, “Toplumun düzenli fiziksel aktivite yapabilmesi için güvenli yürüyüş parkurları, spor alanları, bisiklet yolları arttırılmalıdır. Okulların kantinlerinden başlayarak gıda tüketilen, işletilen ve satılan tüm alanlarda gıda güvenliğin ve halkın sağlıklı beslenme alışkanlıklarının sağlanması için gerekli düzenleme, denetleme ve eğitim çalışmaları yapılmalıdır. Kansere yol açan kronik virüs enfeksiyonlarına karşı aşılar rutin olarak uygulamaya girmelidir” şeklinde konuştu.
“Hastalığın %60 ile 70’ini kontrol etmek bizim elimizde” 
Konuşmasına 4 Şubat’ın önemini vurgulayarak başlayan Radyobiyolog Öner, “Uluslararası Kanser Kontrol Birliği var ve 4 Şubat’ı Dünya Kanser Günü olarak ilan ediyor. Bazen 1 senelik bazen de 3 senelik aralıkla kampanyalar yapılıyor. Amacı şu; Biz tek başımıza da kanser farkındalığı için çaba vermeliyiz ama hep birlikte de vermeliyiz. Son üç senenin mesajı da, “Bakım Boşluğunu Kapatın…” Herkes kanser bakımına erişmeyi hak ediyor. Dili, dini, ırkı ve ekonomik durumu ne olursa olsun herkesin en üst düzeyde o günkü teknolojik durum ne ise herkesin buna erişmeye hakkı var. Bunu bütün dünya için söylüyoruz, sadece ülkemiz için değil” dedi. Bir iyi bir de kötü haberi olduğunu söyleyen Dr. Öner, “Kötü haber her 100 kişiden 40’ı hayatının bir evresinde kanserle tanışacak ve bunun 22 ile 25 kadarı hayatını kaybedecek. Yani her ölen 4 ya da 5 kişiden biri kanser sebebiyle hayatını kaybedecek. İyi haber şu ki biz bun kanserlerin üçte birini sağlıklı seçimler yaparak, obeziteden uzak durarak, tütünden uzak durarak, fiziksel olarak hareket ederek, ailemizin sağlık geçmişini bilerek önleyebiliyoruz. Diğer üçte birini ise bugünün de mesajına uygun olan erken tanı ve tarama farkındalığı ile kişi de kanser başlamışsa hızlı bir şekilde tedaviye ulaşmasını sağlayabiliyoruz. Bizim önleyemediğimiz %30-35’lik bir parça kalıyor. Artık o aile yapısı, genetik, kader… Ne demek isterseniz. Ama o diğer  %60 ile 70’i kontrol etmek elimizde” ifadelerini kullandı.
 
Özel Haber/Göktuğ Doğukan Yüksel