15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma programı, Yalova Valiliği tarafından düzenlenen etkinliklerle gerçekleştirildi. 19:30’da başlayan programda mehteran takımı eşliğinde deprem anıtı önünden 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanına yürüyüş yapıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından kuranı kerim tilaveti gerçekleştirildi ve Yalova İl Müftüsü İlyas Yılmaztürk tarafından aziz şehitlerimiz için dua okundu. Yalova Valisi Muammer Erol’un günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalarının ardından, “15 Temmuz” konulu şiir, kompozisyon, resim dallarında dereceye giren öğrencilere ödülleri anma gecesine katılan protokol üyeleri tarafından takdim edildi. Mehteran Takımının konseri sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hitabı canlı olarak ekranlara verildi. Sanatçı Ender Doğan’ın konseriyle devam edenin gecede saatler 00:13’ü gösterdiğinde ilimizdeki tüm camilerde eş zamanlı olarak selalar okundu ve demokrasi nöbetinin ardından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma programı sona erdi. Vali Erol, ‘Milletimiz gereken dersi verdi’ Yalova Valisi Muammer Erol, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma etkinlikleri kapsamında konuşma gerçekleştirdi. Vali Erol, “Milletimiz, 15 Temmuz 2016 Cuma günü akşam vakitlerinde hiç beklemediği bir darbe girişimiyle yüz yüze geldi. Bir ihanet çetesi Milletin – Devletin uçağını, tankını, topunu, silahını Milletin – Devletin üzerine bomba, ateş yağdırmak için gasp etmişti. Masum canlara kastedilmiş, Gazi Meclisimiz, güvenlik birimlerimiz bombalanmıştı. Ancak; milletin, inandığı, güvendiği liderinin işaretiyle doldurduğu meydanlarda, bu hain terör çetesine ve sahiplerine söyleyecek sözü, vereceği ders vardı. Hain mankurtlar çetesinin başlattığı saldırı gün doğmadan hezimete uğratıldı. Millet, bir demokrasi zaferine imza atmıştı. Millet, “vatan” bizim, uğruna verilen ve verilecek canlar bizim, pranga vurulmayacak, köleleştirilemeyecek irade bizim, demişti. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak ilan ettiğimiz bugün vesilesiyle, 6 yıl sonra 15.07.2022 de yine bir cuma gününde; kalplerindeki iman ve vatan sevgisiyle, vatan, millet, bayrak, istiklalimiz ve mukaddes değerlerimiz uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle hatırlamak, hatırlatmak, o gece, dünyanın gıpta ettiği eşine az rastlanır bir direnişe imza atan kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunmak, milletimizin demokrasi zaferini kutlamak; için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Değerli Kardeşlerim, Bizim ilk günden beri bildiğimiz, uluslararası güvenlik örgütlerinin ancak bugünlerde görüp tescil edebildiği, inandığımız gerçek şu ki; 15 Temmuz’un hain mankurtlarının üyesi oldukları fetö terör örgütü, 40 yıla yakındır mücadele ettiğimiz PKK terör örgütü ve türevleri gibi kökü dışarda bir terör örgütüdür. Bu Vatanın kahraman evlatları, 15 Temmuz 2016 Cuma günü Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile ülkemizin her köşesinde vatanına, bayrağına ihanet edenlere karşı sokaklara, meydanlara inerek, havalimanlarını, yolları ve meydanları işgal eden namluların, tankların, helikopterlerin, uçakların karşısına dikilmiş, göğsünü siper etmiş ve bu hain kalkışmayı akamete uğratmıştır. Şehadet ve gazilik arzularıyla, meydanlara inerek hıyanete karşı duran milyonlarca Vatan evladından 251’i şehadete yürümüş ve 2.703’ü gazilik mertebesine ulaşmıştır. Bugün, “Takiyye” ve “ilmi siyaset” teraneleriyle ifsad edilerek mankurtlaştırılan fetöcü hainleri, sahiplerini ve destekçilerini nefretle kınarken, darbecilere meydan okuyarak göğsünü siper eden Ömer Halisdemir ve Gölbaşı’nda bombaların hedefi olan 52 Özel Harekât polisimizin aralarında olduğu 251 kahraman şehidimizi minnet ve şükran duygularıyla anıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu hain kalkışma ile ilgili olarak şunları söylemiştir; "Bu zafer milletimizin direnişi yanında, o gece tanklara, uçaklara meydan okuyan şehit ve gazilerimizin cesaretinin sonucudur. Silah ve bomba seslerinin gecenin karanlığını deldiği o gece Türk milleti, cesareti, dirayeti ve mücadelesiyle bu topraklarda Çanakkale ruhunun, Kuvay-ı Milliye şuurunun halen diri olduğunu göstermiştir. FETÖ'nün ölüm kusan silahları karşısında milletimiz canından, kimi zaman canından daha çok değer verdiği evlatlarından vazgeçmiş ancak vatanına namahrem elinin değmesine müsaade etmemiştir." 'Ya istiklal ya ölüm' parolasıyla Kurtuluş Savaşı'nı zaferle taçlandıran Türk Milleti 15 Temmuz gecesi de 'Gün vatana sahip çıkma günüdür' diyerek darbecileri püskürtmüştür.” 100 sene önce Anadolu'yu işgalcilere dar eden kahramanların torunları 15 Temmuz'da da FETÖ'cü alçaklara meydanları, sokakları, köprüleri dar etmiştir. Bu Millet FETÖ eliyle Türkiye'nin hizaya sokulmasına, terbiye edilmesine, müstemlekecilerin uydusu haline getirilmesine izin vermemiştir. Ben bu Milletin bir ferdi olmakla iftihar ediyorum” dedi. “Bu zaferin sahibi 81 milyonun tamamıdır” Kardeşlerim, çok iyi bildiğiniz üzere; 15 Temmuz 2016 gecesi fetö’cü hainler tarafından gerçekleştirilen alçak darbe girişimi sadece Milli İradeye değil Devletimize, Milletimize, birlik ve beraberliğimize, şanlı ordumuza ve mukaddes değerlerimize kasteden hain bir kalkışmadır. Bu hain kalkışmanın bir daha hiç kimsenin cür’et edemeyeceği bir şekilde akamete uğratılması, Milletimizin Vatanına ve idare şekline hep birlikte sahip çıkışıyla eşsiz bir örnek oluşturmuştur. Evet, zafer, eşsiz cesareti, iradesine sahip çıkma kararlılığı, milli iradeye ve demokrasiye bağlılığı her türlü takdirin üzerinde olan aziz milletimizindir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “15 Temmuz; Yeni Türkiye’nin Cemresi” vurgusundan hareketle diyoruz ki; 15 Temmuz’dan bugüne, meşru olmayan yollarla demokrasiyi engellemeye yönelik olan ve halkın iradesi, kabulü, onayı olmayan hiçbir girişimi kabul etmedik, kabul etmiyoruz ve kabul etmeyeceğiz. Bu sebeple hain darbe girişimini müteakiben, demokrasiyi tahayyülden ibaret sananlara fırsat verilmeden ülkemizin bekası ve milletimizin hâkimiyeti için köklü yapısal düzenlemelere gidilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği üzere Milletimiz, vesayet zincirlerini kırmış, özgürlüğünü ve demokrasisini Başkanlık sistemiyle taçlandırmıştır. Bu tarz ihanetlerin bir daha yaşanmaması için; Aziz Vatanımızı parçalamak ve Milletimizin bekasını karartmak maksadıyla kurulan tuzakları, çevrilen kumpasları iyi anlamak; İstiklal Marşımızın sözlerini idrak edemeyen hainleri, karanlık zihniyetlerindeki algılarına yenik düşerek “Verme, dünyaları alsan da, bu Cennet Vatanı” dizelerini unutup, bu Cennet Vatanı dünyalık ihtirasları uğruna satmak için alçakça girişimlerde bulunanları ve bu gibilerin bundan sonra da olabileceklerini gözden uzak tutmamak, İhanet içinde olanlara göz açtırmamak, stratejik konumu ile her daim gözde olan Cennet Vatanımızın geleceği için daha dikkatli olmak, Bu Vatanı bize emanet eden şehitlerimize layık olabilmek için Vatanımıza, Milletimize ve Devletimize kanımızın, terimizin son damlasına kadar hizmet etmek, Gerektiğini hiçbir zaman unutmamalı, Sayın Cumhurbaşkanımızın “Aşkınan koşan yorulmaz.” sözlerinden ilhamla, Vatan ve Milletimizin bekası aşkına yürüdüğümüz yola sahip çıkmalıyız. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken hain kalkışma gecesi şehadet şerbetini içen Ömer Halis DEMİR ve 250 şahidimizle birlikte tüm şehitlerimizi ve Yalova’mızın son şehidi Teğmen Talha BAHADIR evladımızı bir kez daha rahmetle, minnetle yâd ediyor, Yüce RABBİMDEN Şehitlerimizin ailelerine sabırlar, Gazilerimize sağlık ve afiyet niyaz ediyorum. Rabbimiz, bu birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin ve her karışı şehit kanlarıyla sulanmış olan Vatanımızı her türlü saldırıdan, her türlü ihanetten muhafaza buyursun. Rabbimiz, bu millete bir daha 15 Temmuz gibi hainlikler ve acılar, yaşatmasın. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.”