Beşli, “Tarım olmayan bir yerde sanayi olmaz, yaşam olmaz, turizm olmaz, büyük devletlere bakıyorsunuz Amerika, Almanya birinci öncelikleri tarım, sanayiden daha öndeler tarım alanında” dedi. Türkiye’nin tarımda en son sırada olduğunu ifade eden Yalova Ziraat Odası Başkanı Şaban Beşli, “2003 yılından beri görevdeyim, Yalova’nın tarım alanında o anki durumunu biliyorum, şu anki durumunu da biliyorum. Bu konuda sınıfta kaldık, eski tarım yok Yalova’da. Köylerimizdeki gençler asgari ücretle iş bulup gidiyor, fabrikalarda çalışıyor ve babalarının tarlalarında tarımı devam ettirmiyor. Köylerimize girdiğimizde yaşlı ve emekliler dışında gençlerin kalmadığını görüyoruz ve buda çok tehlikeli bir noktada. Türkiye genelinde de durum aynı. Her şeyi bir kenara bırakıp ilk önce tarım arazilerini destekleyip bu sektörde çalışanlara kolaylıklar getirilmeli. Yan komşumuz Bulgaristan, diğer komşumuz İran, yüzde 70 süspanse ediyorlar tarım alanında, net destek veriyorlar. Yani gübrenin yüze 70’ini devlet verecek yüzde 30’unu çiftçi verecek. Mazotun, ilacın, tohumun yüzde 70’ini devlet verecek, yüzde 30’unu çiftçi verecek. Siz bunu yapmazsanız ne çiftçi kalır bu ülkede ne üretim. Sonuç neye gelir, marketlere girdiğimizde karşımıza çıkan fiyatlara ve markalara baktığımızda hep ithale dönmüşüz, her şeyi dışarıdan almaya başlamışız. Dışarıdan almaya başlayan bir ülke, üretim yapmadığı zaman, her geçen gün nüfusu büyüyen bir Türkiye yok olmaya mahkumdur. Bir gün bakarsınız, fırınlarda ekmek kuyruğuna gireriz. Bakliyatta dışa bağımlılık demek, bir ülkenin yok olması demektir” dedi.

‘Verilen destek rakamları komik’

Senelerdir ne yapılması gerektiği konusunda söylemlerde bulunduklarını belirten Yalova Ziraat Odası Başkanı Şaban Beşli, “Tarım sektörüne bütçede verilen destek yüzde 40. Ama inanın yüzde 6’sını bile vermiyorlar. Yüzde 34’ü ya Milli eğitime aktarılıyor ya başka bakanlıklara aktarılıyor. Tarıma aktarılan miktarın yüzde 10’unu bile kullandırmıyorlar. Bu ne demek, sen desteği vermezsen bu işler olmaz. Makine desteğinden bahsediyorsunuz, almaya gidenler bin pişman evrakları yaptıkları için. O kadar aşılması gereken bürokrasi var ki, akıllara zarar. Almak isteyenler dosyaları bırakıp geri dönüyor. Bu şekilde tarıma, çiftçiye destek olmaz, bu şekilde ülkede tarım ilerlemez. Yalova’da yapılan işlerle gurur duyuyoruz ama ülke genelinde durum hiç iç açıcı değil. Bu fiyatların önüne geçilmezse işimiz zor. Dolar arttı, fiyatlar uçtu ama dolar düştü fiyatlar hala aynı neden düşürmüyorsunuz. Üre fiyatı dolar endeksli 800 liradan fazla, dolar 18 lira iken bu rakamdı ama dolar düştü 400 lira civarında olması lazım en düşük fiyat 750 TL. üreyi atmayan çiftçi buğdayına, zeytinine, gübresine atmayan çiftçinin hasadı seneye yüzde 40’lara, 30’lara düşer. Çünkü yorulmuş topraklara bu gübreyi atmazsanız verim beklemeyin. Dolar yükseldi mazot aldı başını gitti, dolar düştü peki mazotta düşme var mı yok. Bu çiftçi traktörüne mazotu koyamazsa arazisini süremez ve kimse de kusura bakmasın üretim falan beklemesinler. Hatta bugün köylerden çiftçiler gelecekti kalabalık bir basın açıklaması yapacaktık ve ürün ekmeyeceklerini açıklayacaklardı bu fiyatlara karşı beyan edeceklerdi. Ama bir gün köylerimize gidelim aynı şeylerle karşılaşacaksınız. O sebeple bir an evvel hükümetimizin tarıma el atıp müdahale etmesi gerekiyor. Üretim yapmayan bir toplumun kan damarları yok olur, kan akışı durmuştur. Gıdasız yaşam olmaz, yok olmamak için birinci derecede tarımı desteklemek zorundayız” diye konuştu.

‘Çalışmalar kesilmeden devam etmeli’

Yalova’da Tarım İl Müdürlüğünün güzel işlere imza attığına değinen Başkan Beşli, “Son olarak Aronya ve Kivi meyvelerinde belge aldık. Yapılan çalışmalar şehrimiz açısından çok güzel ve değerli. Aronya’da çalışmalarımızı son zamanlarda birebir ilgilendiğimizde Yalova’da güzel bahçeler kurulmaya başladı. Kivi zaten Yalova’nın markası. Tarım İl Müdürlüğü ve İl Özel İdaremizin desteklediği köylerimizdeki ceviz, Trabzon hurması ve bu konuda baya yüklü miktarda fidan dağıtmaları güzel şeyler. Bu konuda ben İl Özel İdaresine ve Tarım İl Müdürlüğüne teşekkür ediyorum. Aslında bu çalışmaların devamlı şekilde kesilmeden sürdürülmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

‘Yalova Garden A.Ş. şehrimizin yüz akıdır’

Yalova Garden A.Ş.’nin Yalova’nın değil, Türkiye’nin bir markası haline geldiğini söyleyen Beşli, “Yalova’nın tarım alanında yüz akı dediğimiz Yalova Garden A.Ş. şehrimizin milletvekilleri, valimiz, belediyeler, Tarım İl Müdürlüğü, Yalova Garden A.Ş.’ye ellerinden gelen desteği vermeleri lazım. Çünkü Yalova Garden A.Ş. şehrin markası değil, Türkiye’nin markası gibi bir olay. Yalova Üniversitesi Ziraat Mühendisliği okuyan öğrencilerimiz ve çevre illerden gelen çiftçilerimizi gezdirdiğimizde inanın gurur duyuyoruz. Bu konuda özellikle Yalova’daki bürokratlarımıza şunu söylemek istiyorum. Yalova Garden A.Ş.’nin önünü açmak için ne gerekiyorsa yapılmalı. Yalova Garden A.Ş.’nin Tigem’e senelik olarak ödediği bir para var ve bu miktar çok ağır. Bu parayı mümkün olduğunca el ele verip, bende bu konuda Ankara’ya gitmek gerekiyorsa, verilen senelik aidatın düşürülmesi gerekiyor. Çünkü büyük rakamlar bunlar, bakıyorum ufak üreticiler zorlanıyorlar ve bırakmak zorunda kalıyorlar. Yalova Garden A.Ş.’ye kira anlamında destek verilmeli ve ikincisi de Yalova Garden A.Ş.’nin önünün açılması için şehrimizin bürokratlarının el ele verip destek olması gerekiyor. Türkiye genelinde Yalova Garden A.Ş. adı her yerde. Demek ki iyi bir marka oluşmuş. Ayrıca Yalova’nın Tigem arazileri birilerine peşkeş çekileceğine tarım alanında kullanılması çok önemli. O sebeple ben Yalova Garden A.Ş. yöneticilerine ilk kuruluşundan itibaren Abdullah Okul’dan bu yana gelenlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Çok emek verildi oraya ve yeni yapılanmalarını gördüm, Yalova Garden A.Ş.’nin çevresindeki en ufak araziyi bile kullanıyorlar ve boş bırakmadan faaliyete geçiriyorlar, dağlarda kepçeler çalışıyor, oralara hemen yeni şirketler, üreticiler alarak istihdam sağlanıyor. Yalova Garden A.Ş.’de 1500 kişi çalışıyor ve adeta fabrika gibi. Orayı boşlamamalıyız bu rakam yarın 2 bin olur, 2 bin 500 olur, Yalova’da iş potansiyelini de arttıran bacasız bir fabrika konumundadır ve bu konudan da çok memnunum” dedi.

‘Biz hiçbir siyasi partinin arka bahçesi değiliz’

Hiçbir siyasi partinin arka bahçesi yada yan kuruluşu olmadıklarını söyleyen Yalova Ziraat Odası Başkanı Şaban Beşli, “Biz siyaset üstü bir sivil toplu örgütüyüz. Bizim burada siyaset yapmamız zaten mümkün değil. Ölmüş babam mezardan çıksa, ona da söylerim yanlış yapıyorsa, tarıma zarar veriyorsa, eksiklik görüyorsam. Ben bu koltukta oturuyorsam babama bile söylenirim. Söylenmezsem ben bu koltuğa ihanet etmiş olurum. Doğruları halı altına atarsak, yanlışları halı altına atarsak, insanlara yanlış bilgi verirsek biz bulunduğumuz yere ihanet etmiş oluruz. Ben hiçbir zaman hiçbir siyasi görüşü destekleyerekten aman bu görüşün dışında zarar vereyim diye konuşmadım. Doğru olan, haklı olan şeyde her zaman destek veririm. Yalova’da tarım alanında 12 bin üretici var, hepsinin farklı farklı siyasi görüşleri var. Biz siyaset yapmıyoruz, biz Yalova’da tarımı nasıl ilerletiriz onun mücadelesindeyiz. Bize siyaset mi yapıyorsun söyleminde bulunanlara sesleniyorum. Ben hiçbir siyasi parti hakkında görüş belirtmem, bizim siyasi partimiz ekmek partisi, biz üretim partisiyiz. Biz üretirsek ekmek yiyeceğiz, üretemezsek ekmek yiyemeyeceğiz onun mücadelesini veriyoruz, onun söylemi bu” diyerek sözlerini noktaladı.

Editör: TE Bilişim