Arslanhan, “Biz her sene 3 Aralık’ta hem ulusal düzeyde hem yerel düzeylerde bir sürü etkinlik yapardık. Hem Türkiye Sakatlar Konfederasyonu olarak, hem Spastik Engelliler Federasyonu olarak hem de yereldeki derneklerle Yeni Yaşam Engelliler Derneği olarak da birçok faaliyet yapardık. Ama bu sene biliyorsunuz pandemi süreci içerisinde, pandemi kuralları çerçevesi içerisinde çoğu etkinlik hem yasaklandı hem de bizde zaten engelli kardeşlerimizi ve ailelerinin güvenliği açısından riske atmamak için bu tür etkinlik ve faaliyetlerden uzak tutuyoruz kendilerini. Bu sürecin içerisinde yapmamız gereken, değerlendirmemiz gereken, bu krizi fırsata çevirmemiz gereken bazı şeyler de var. Engellilerin birçok sorunları var, bu süreçte gelişen sorunları da var. Geçmişten gelen sorunları da var. Ama tabi bunun yanında da şunu söylemek lazım ki, hükümetimiz engelliler için bugüne kadar çok güzel şeyler yaptı. Ama yeterli mi, muhakkak değil. Bu süreci daha iyi değerlendirmek için bizim bazı taleplerimiz olacak bugün. Madem pandemi süreci yaşıyoruz. Madem engelliye hizmet etmek istiyoruz, madem yerelden genele engelsiz vizyon diyoruz, madem engelli için bir sürü politik anlamda, siyasi anlamda, kurumlar anlamında vaatler veriyoruz. Bir sürü güzel sözler söylüyoruz, bizler de sivil toplum örgütleri olarak bunun karşılığını artık görmek istiyoruz. Ne yapılıyor, ne yapmak isteniyor, bizlerde bilmek hissetmek istiyoruz” dedi. ‘Belediyeler, engelliler ile ilgili veri tabanı oluşturdu mu?’ Engellilerin hayatlarına herkesin dokunması gerektiğini ifade eden Arslanhan, “İstihdam konusunda sıkıntı var, istihdama yönelik bir sürü çalışma var, eğitimde bir sürü sıkıntı var, eğitime yönelik bir sürü çalışma var. Sağlıkta çeşitli problemler var, sağlıkta engelli ile ilgili çalışmalar var. Bunların hepsini bugün bir kenara koyacağım ben. Bugün ana gündem maddesi olarak yerel yönetimleri ele alacağız. Çok çeşitlendirmektense tek alan üzerinden seslenmek istiyoruz. Yerel yönetimleri neden gündeme aldık. Biliyorsunuz 1 sene önce bir seçim yapıldı. Yerel yönetimler artık belirlendi. Bundan sonraki süreçte de 4 yıl daha görevlerinin başındalar. 1 yıllık sürecin büyük bölümünü pandemiyle geçirdi yerel yönetimler. Hükümet nazarında kriz yönetiliyor ama yerel nazarda da pandemiyle ilgili mücadele de yine hükümet nazarında götürülüyor. Kurallar, tedbirler genelde öyle alınıyor. Ama yerel yönetimler bu esnada, bu krizi fırsata çevirmelerini istiyoruz biz. Yerel yönetim deyince aklımıza belediyeler ve il özel idareleri geliyor. Küçük şehirlerde, büyük şehirlerde yok ama onlarda da komple belediyeler geliyor akla. Yerel yönetimler bu süreçte 1 senelik vakitlerini doldurdular. Biz merak ediyoruz ve soruyoruz. Bu 1 yıl içerisinde engelliler ile ilgili ellerinde veri tabanı oluşturdular mı? Bir veri oluşturup bu veri ile ilgili çalışmaları masalarının üzerine koydular mı? Veri analiziyle ortaya çıkan sorunlar ve çözüm önerilerini değerlendirdiler mi? Bunu yapmazlarsa inanın ki önlerine konan her sorunu düzenli bir şekilde çözüme kavuşturamayacaklar. İlde veri tabanını bir an önce hayata geçirmelerini istiyoruz. Türkiye’nin her yerindeki bütün belediyeler ve özel idarelerden isteğimiz budur” şeklinde konuştu. ‘Mevcutta yanlış ve eksik uygulamalar var’ Belediyelerin bugüne kadar olan mevcut uygulamaları değerlendirip onların içerisindeki yanlış ve eksik uygulamaları gündemlerine alıp almadıkları sorusunu soran Türkiye Spastik Engelliler Federasyonu Başkanı ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Murat Arslanhan, “Bu konuları düzeltmeye çalıştılar mı? Neden çalışmıyorlar? Bu bizim için çok önemli çünkü mevcutta yanlış ve eksik uygulamalar var. Mevcudun analizi veri tabanıyla birleşip gün yüzüne çıkartılması gerekiyor. Yerelden genel engelsiz bir vizyon çizmek istiyorlarsa bunları yapmak zorundalar. Tabi bunları yaparken de peşine ne yapmaları lazım. Yeni planları, yeni vizyonları ne merak ediyoruz. Biz sivil toplum örgütü olarak, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu olarak, Spastik Engelliler Federasyonu olarak ve Yalova Yeni Yaşam Engelliler Derneği olarak soruyoruz. Engelliler ile ilgili vizyonunuz ne? Politikanız ne? Hayata neleri geçireceksiniz? 2 yıllık, 5 yıllık planınız ne? Siz görevinizi tamamladıktan sonra ortaya nasıl bir il, nasıl bir erişilebilir hayat sunacaksınız merak ediyoruz. Bunu da açıklamanızı bekliyoruz” ifadelerini kullandı. ‘Bugüne kadar ciddi anlamda bir çalışma yok’ Bu çalışmaların yaparken erişilebilir olması, mimari çevre, binaların uygun olması, parkların uygun olmasının kendileri için çok önemli olduğuna değinen Arslanhan, “Bunun için nasıl çalışma yapıyorlar, denetimlerini, kontrollerini nasıl yapıyorlar. Ruhsatlandırma, iskan aşamalarında denetimleri nasıl, çok merak ediyoruz. Kalıcı çözüm üretiyorlar mı? Bu yönde belediyelerin de, il özel idarelerinin de koordinasyonu kurdular mı? Gerekli incelemeyi yapıyorlar mı? Merak ediyoruz. Bugüne kadar gördüğümüz kadarıyla henüz ciddi anlamda bir çalışma yok. Ulaşım, hepimizin yerelde beklediği, en çok sıkıntıya düştüğü bir alan. Bunu herkes yaşıyor ama engelli daha fazla yaşıyor. Neden daha fazla yaşıyor, çünkü engelli, görme engelli, zihinsel engelli, bedensel engelli, işitme engelli arkadaşlarımız toplu taşımayı kullanırken oldukça zorluk çekiyorlar çünkü araçlar buna uygun değil. Ulaşım master planı gibi bir plan yapıp, engelsiz bir şehri oluşturmak için nasıl adımlar attılar. Nasıl bir vizyon belirlediler. Önümüzdeki süreci nasıl tamamlayacaklar bir an önce planlarını yapsınlar ve bunu bizlerle de paylaşsınlar. Bizlerde elimizden gelen bilgi birikimlerle kendilerine destek olmanın sözünü şimdiden veriyoruz. Ama görüyoruz ki bu yönde adımlar eksik atılıyor ya da hiç atılmıyor. Acilen bunların planlaması yapılması lazım. Ve bunlar bir yerel yönetim için yeterli değil” dedi. ‘Engelliler ve aileleri yerel yönetimlerde çok şey bekliyor’ Yerel yönetimlerin aynı zamanda engellinin sosyal hayata katılması içinde çalışmalar yapması gerektiğini vurgulayan Türkiye Spastik Engelliler Federasyonu Başkanı ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Murat Arslanhan, “Geçmişten gelen eksik, geçmişten gelen çalışmaları kes, kopyala, yapıştır yapmak çok kolay iş yerel yönetimler için. Yerelin analizi doğru yapılıp, ihtiyaca göre sosyal politika oluşturulması lazım, ihtiyaca göre sosyal yardım oluşması lazım. Bunlar içinde çalışmaların bu dönemde acilen masaya yatırılıp değerlendirilmesi gerekiyor. Biz yerel yönetimlerden bu yönde çalışmaları hızlı bir şekilde göremiyoruz, sanki uykudalar hepsi, uyanmaları gerekiyor bir an önce. Aynı anda engellinin sportif faaliyetlere ve istihdamda da yerini alması için yerel yönetimlerin adım atması lazım. Ne yazık ki yerel yönetimlerde ülkemizde istihdama yönelik hiçbir adım atılmadığını görüyoruz. Her şeyi Ankara merkezi hükümetten bekler oldu yerel yönetimler. Ankara ne derse onu yapalım. Evet Ankara bir şeyler yapıyor, merkezi yönetim bir şeyler yapıyor ama yerel yönetimin kendi bölgesinde üzerine düşen çok şey var. Bunları ihmal etmemesi gerekiyor. Engelli ve aileleri yerel yönetimlerden çok şey bekliyor. Yerelden genele hizmet politikasını oluşturmalarını istiyoruz bir an önce. Bir şeyin adının engelsiz olması çok önemli değil, bizim için işlevi olması önemli. Eğer engelliye hizmetse, engellinin sosyal hayatına katılımsa, engelli istihdamının önünü açmaksa, engelliler ve engelli ile ilgili STK’lar ya da engelliye bakış açısının değişmesi için toplum nazarında o yönde ciddi adımların atılması lazım. Bu engelsiz isminin adı altında, buna da dikkat edilmesini özellikle istiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.