DSİ 1. Bölge Müdürü Vahit Baygüneş imzalı kurum görüşüne göre, özel hüküm belirleme çalışmaları, su kaynaklarının korunması için yürürlükte olan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nde belirlenen koruma ilkelerini dahi geriye götüren ve su kalitesinin korunmasında büyük zaafiyetlere sebep olacak düzenlemeler içeriyor.

 

“BARAJDA MEVCUT KORUMAYI GERİYE GÖTÜRÜR”

 

Raporda, “Mevcut “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği” hükümlerinin uygulanması bile özel hükümlerden daha koruyucu tedbirler içermektedir. Dolayısıyla, Yalova Gökçe Barajı için belirlenen koruma alanları ve özel hükümler, baraj su kalitesinin korunması açısından uygun değildir” deniliyor. Özel hüküm belirleme çalışmalarının koruma alanları yakın çevresinde yoğunlaştırılarak, hayati önemi olan içme suyu baraj havzasının mutlak korunması gerekliliği vurgulanıyor.

 

TEMA’NIN İPTAL DAVASININ SONUCU BEKLENİYOR

 

1 Mayıs 2010 tarihinde bakanlıkça onaylanarak yürürlüğe giren Termal Gökçe Barajı özel hükümleriyle ilgili planlar, 1 Mayıs 2010’da bakanlık onayıyla yürürlüğe girmişti. Bu özel hükümlerin Yalova Çevre Düzeni Planı’na işlenmesi talebi üzerine İl Genel Meclisi’nde konu gündeme gelmişti.  Meclis, “yönetmeliklere ve ÇDP hükümlerine aykırılıklar nedeniyle imar, çevre ve ileriki yıllarda su ihtiyacının karşılanması için baraj kapasitesinin artırılması suretiyle su havzası genişlemesi durumunda korunması gereken mesafelerle ilgili herhangi bir sorun yaşanıp yaşanmayacağı” konusunda ilgili bakanlıklar ve DSİ’den görüş istemişti. Bu dönemde TEMA tarafından da baraj hükümlerinin iptali için yargıya gitmişti. DSİ’nin görüşü, Yalova’nın en büyük su kaynağının yönetmeliklere aykırı olarak ve baraj havzasında mevcut korumayı bile geriye götürecek düzenlemelerin söz konusu olduğunu ortaya koyuyor. TEMA’nın davasının sonuçlanmasının ardından konunun meclis gündemine gelmesi bekleniyor.

 

DSİ GÖRÜŞÜNÜN TAMAMI :

 

“Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen Gökçe Barajı Özel Hüküm Belirleme çalışması sonucunda hazırlanan nihai raporun incelenmesinde, konu ile ilgili çekincelerimiz aşağıda maddeler halinde açıklanmıştır.

 

1. 2872 sayılı Çevre Kanunu’na istinaden çıkarılan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’ne göre Mutlak Koruma Alanı’nın maksimum su kotundan itibaren 300 metre olması gerekirken, bu hattın mevcut kolektör hattı ile belirlenmek istenmesi uygun değildir. Mutlak Koruma Alanı Yönetmelikte belirtildiği şekliyle korunmalıdır.

 

2. Gökçe Barajı Havzası Özel Hüküm Belirleme Çalışması Nihai Rapor X.Koruma Alanları ve Özel Hükümler Bölümü’nde Uzun Mesafeli Koruma Alanı, “Bu alan mutlak koruma alanının bittiği yerden itibaren havza sınırına kadar olan alandır” şekliyle tanımlanmıştır. Bu tanım Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nde koruma alanlarına ilişkin tüm tanımları ortadan kaldırdığından uygun değildir. Anılan yönetmelikteki Mutlak, Kısa, Orta ve Uzun Mesafeli Koruma Alanları’na ilişkin tanım ve hükümler aynen korunmalıdır.

 

3. Ayrıca, Çevre Düzeni Planı’nda revizyona gidildiği ve “Yalova Termal Turizm Merkezi Çevre Düzeni Planı” neticelendirilmiş olduğu anlaşılmış olup, plan revizyonuna ilişkin idaremiz görüşü alınmamıştır.

 

4. “Yalova Termal Turizm Merkezi Çevre Düzeni Planı” paftalarının incelenmesi neticesinde;

 

a.“Çevre Düzeni Planı’nda Mutlak Koruma Alanı içerisinde kalan ve “Büyük Alan Gerektiren Kamu Tesis Alanı” olarak tanımlanan yerin bu maksatlar için kullanımı baraj güvenliği ve koruma ilkeleri açısından uygun değildir.

 

b Yine “Çevre Düzeni Planı”nda Mutlak Koruma Alanı içerisinde kalan ve “Doğa Yürüyüş Parkurları ve Turizm Seyir Yolları” olarak tanımlanan kullanım baraj güvenliği ve koruma ilkeleri açısından uygun değildir.

 

c. “Çevre Düzeni Planı”nda Mutlak Koruma Alanı içerisinde kalan ve “Tercihli Kullanım Alanı” olarak tanımlanan kullanımlar baraj güvenliği ve koruma ilkeleri açısından uygun değildir.

 

d. “Çevre Düzeni Planı”nda Mutlak Koruma Alanı içerisinde kalan ve “Turizm Tesis Alanları” olarak tanımlanan kullanımlar, baraj güvenliği ve koruma ilkeleri açısından uygun değildir.

 

e. “Çevre Düzeni Planı”nda belirlenen ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’ne göre düzenlenen ve bugüne kadar uygulanan koruma zonlarının ve arazi kullanımlarının anılan yönetmelikte belirtildiği şekilde muhafazası gerekmektedir.

 

Sonuç olarak; özel hüküm belirleme çalışmalarının, içme ve kullanma suyu temin eden ve edecek olan su kaynaklarının korunmasında, yürürlükte bulunan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nde belirlenen koruma ilkelerinden daha ileri seviyede koruma sağlanması çerçevesinde yürütülmesi gerekirken, hazırlanan “Yalova Gökçe Barajı Özel Hüküm Belirleme Çalışmaları”nın ileri koruma tedbirleri içermediği gibi, mevcut koruma ilkelerini daha da geriye götüren ve su kalitesinin korunmasında büyük zaafiyetlere sebep olacak düzenlemelere yer verildiği görülmektedir.

 

Bu çerçevede, mevcut “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği” hükümlerinin uygulanması bile özel hükümlerden daha koruyucu tedbirler içermektedir. Dolayısıyla, Yalova Gökçe Barajı için belirlenen koruma alanları ve yukarıda değinilen özel hükümler baraj su kalitesinin korunması açısından uygun değildir. Özel hüküm belirleme çalışmalarının koruma alanları yakın çevresinde yoğunlaştırılarak, hayati önem arz eden içmesuyu baraj havzasının mutlak korunması görüşü ile arz ederim.”

 

 

Editör: TE Bilişim