Sevgili okurlarım, yüce dinimiz İslam’ın hedefi, kuran ve sünnet çerçevesinde bir müslüman kimliği inşa etmektir.

Bu kimliği inşa ederken de İslam’ın temel ölçüsü, Allah resulü (s.a.s) ile hayat bulan ahlaki ilkelerdir.

Sevgili okurlarım bu ülkelerle vücut bulan İslam kültür ve medeniyetidir. Varlığımızı anlamlı kılan adanı muaşeret kurallarıdır.

Dinimiz bizi biz yapan bu evrensel değerlere sahip çıkmayı, öz benliğimizden uzaklaştıracak her türlü söz ve davranıştan kaçınmayı emreder.

Sevgili kardeşlerim, kimliğini muhafaza eden Müslümandan beklenen İslam’ın şiarına yani İslam’ın sembol ve nişanelerine saygı duyması ve onları korumasıdır.

Tevhidin sembolü Kabe ümmeti olma bilincinin tazelendiği hac, insanlar için teslimiyetin simgesi kurban, birlik ve beraberliğimizin nişanesi camiler, şehadetleri dinin temeli ezanı muhammedi, kulluğun zirvesi namaz bizi biz yapan İslam’ın şiarlarındandır.

Cenabı Hak, hac suresi ayet 32’de mealen biz kullarına, “Kim Allah’a ait nişanelere saygılı davranırsa, bu kalplerin takvalı olmasındandır.”

Sevgili kardeşlerim ahlaki değerlerin, örf ve adetlerin bozulmaya başladığı, İslami değerlerimiz bozuluyor.

Müslümanlığın değeri, değeriyle bilinir.

Sevgili rahmet peygamberimiz biz ümmetine bir hadislerinde mealen şöyle buyurmaktadır, “Kim bir kavme benzerse o da onlardandır.” (Kaynak: Ebu Davud, Libas, 4).

Yüce Allah biz kullarına Maide suresi ayet 55’te mealen şöyle buyurmaktadır, “Sizin dostunuz ancak Allah’tır, resulüdür ve Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekatı veren müminlerdir” inşallah. Amin.