Yine geldi bir seçim, yine ortalık gergin.

Neden mi? Aday olmak öyle kolay değil de ondan.

Demokrasinin gereği olarak aday olabilmek için bir sürü kriter var ;

* Aday adaylarının öz geçmişleri.

* Projeleri.

* Ekipleri.

* Anketler.

* Ön seçimler.

* Temayül yoklamaları.

* Teşkilatların eğilimleri.

* Partilerin ileri gelenlerinin görüşleri. 

* Genel Merkezlerdeki etkili isimlerin fikirleri.                       

* Komisyonların değerlendirmeleri.

Bi de partilerin fanatik taraftarlarının kriterleri var.

* Birlikte yola çıkılanlar.

* Yolda bulunanlar.

* Cefakarlar.

* Vefakarlar.

* Hemşeri derneklerine üye olanlar.

* Direklere çıkanlar.

* Bayrak asanlar.

* Dededen, babadan partili kalanlar.

* Dava adamı olmaya hak kazananlar.

Bu kriterlerin hepsi bir çuvalın içinde toplanacak, çırpılacak, karıştırılacak, elekten geçirilecek ve adaylar demokratik bir biçimde belirlenecek.

Tüm aday adayları da bu sürecin sonucuna saygı gösterecek. Sizce de öyle mi?

Bizi içine çeken, bunca yıl her şeyin  önüne geçen, siyaset ve demokrasi böyle mi işliyor? Yoksa demokrasi…. 

Benjamin Franklin’in söylediği gibi, İki kurtla, bir kuzunun öğle yemeğinde ne yiyelim diye oylama yaptığı bir sistemin adı mı?

Yani….  Kurtlar sofrasının kazananı, en başından belli mi?  Yorum sizin…