Sokak’ta mal sahibimiz Hakkı Akyol’a ait binanın sokak içine bakan
bölümünde, köşe dükkanımızda da Müzeyyen Sofrası’nın hemen yanı
başında bulunmaktadır. Müzeyyen Sofrası ile aramızda Yalova’nın eski
demir doğramacısı,sonralarda Yalova’ya demir ferforjeyi ilk getiren Zeki
abimizin bitişiğidir.
Eeeeeee, biliyoruz demeyin yahu bir bekleyin hele. Daha ilk
paragraftayız.
Sokağımızda kaldırımlar yapıldı, biraz sıkıntı çektik , müteahhit firmanın
kepçesi arıza yaptı. Toz duman diz boyu, yaşadık bitti. Güzel de oldu.
Beğenmeyen nankör gelir. Kötü bir şey demem.
Malum sokakların girişinde yeni bir uygulama var. Bizim sokağımız da
da yapıldı. Girişte sağ tarafta çıkıntı yapıldı hemen akabinde de cep
oluşturuldu. Sokağımız tek yön, İsmet Paşa caddesinden gireceksin,
batıya gideceksin.Sokakta ki parklarda sağ tarafta olacak. Sol tarafa
tabelalar dikildi, park yasak diye.
Çok güzel de, kimin umurunda!
Parklar solda, hemen girişte tek araçlık görülen cepe biri gelip park
ediyor, bütün gün olay seyrediyoruz.
Henüz ciddi bir sıkıntı yaşamadık.
Ha bu arada Zeki Abi’nin kısırlaştırılmış kedisi Kocakız, Amerika'dan
gelip mahalle kedilerini kapımıza alıştıran bacanağımın mirasları,
yaklaşık 8 kediyi de kapının önünde düşünürseniz sokak girişinde fren
sesi kesilmiyor.
Şaka bir yana, ya parkı sola alalım, ya solda ki araçları sağa alıştıralım.
(Yoksa sorun sokak başındakilerin solundan mı kaynaklanıyor)
………..
Dün sabah erkenden geldim gazeteme!
Saat 13.00 gibi. (Ne güldünüz ki, ben gececiyim)
Sokağımızı temizleyen köylüm;
Abi, dedi.
Yahu şu senin sokağı da yaptırsana. (Belediyenin Fen işleri sorumlusu
benim ya!)
Neresini dedim bak ne güzel bizim sokak, dedim. Yok abi ,dedi,evin
sokağını yaptır dedi.
Evimizde bir üst sokak Çakıllı sokakta.
Niye ne var evimizin sokağında,dedim.
Abi süpüremiyoruz, dedi.
Niye dedim.
Kaldırım kırık dökük, otlar çıkıyor, kazma kürek çalışmak gerekir orada
diyor.
Güldüm.
Yahu vatandaşın sıkıntısı yok, sen bak işine, dedim gülüştük. Sonra beni
kim dinler, dedim.
Abi, sen gazeteci değilmisin,söylersin yaparlar,yapmazlarsa yazarsın
dedi. En çok ta ona güldüm.
Vay anasını ben neymişim diye.
……….
Geç vakit.
Harmanlar sokak, bizim sokaktan önce uygulamaya uyum sağladı.
Saat 23.00 sıraları..
İhtiyaç var alışverişe gittim.
Sokağın ortasına geldim, gelmedim.
Hemen arkamda paaaaat diye bir ses.
Depremden bu yana zaten yarım akıllıyız. Aklım çıktı.
Döndüm, baktım.
Ablam yukarıdan çöpü koyvermiş aşağıya,pardon ,dedi.
Neyse, ya kafamıza düşseydi.
Ama, pardon, dedi.
Kibarlık serde var.
Çöpü kim alacaksa ordan o düşünsün.
Nasıl alır, alırken hangi duayı okur.
Ne bileyim ben.
………….
Efendim, ne diyelim.
Allah belediyemize de esnafımıza da zeval vermesin.
Her sabah (erkenden evin çöpünü atmak bendenizin görevi)
saat 13.00 gibi.
Yer altı konteynerine tam çöpü atacam, kapak açık ağzına kadar dolu..
Hayde ne yapacam şimdi! Hemen yanına bırakıyorum. Belediyeye
telefon ediyorum şu sokakta dün akşam konteynır boşaltılmadı mı diye.
İsim vermiyorum. Beyefendi size döneceğiz diyorlar.
Bir süre sonra telefon, Beyefendi çöp alınmış ama esnafımıza mal
gelmiş, ambalaj artıkları atıldığı için dolmuş, şu an tekrar boşaltıldı,
bilginiz olsun,dediler.
Ne güzel.
Yine bir sabah. ( Malum saat,erken)
Tam çöpü atacağım.
Eski mahallemden, ablam elinde kancalı bir sopa, atma dedi.
Hayırdır dedim, senin torbalarda deterjan şişesi var, ben onlaarı alır,
çöpünü atarım, dedi.
Hayırlı işler dedim, kenera bıraktım.
Günahı onun.
……..
25 sene Roman denilen o insanlarla komşuluk ettik.
Kapılarımızı kilitlemezdik.
Çok ihtiyacı olupta kimsesi kalmamış yaşlılarına rahmetli anamın yaptığı
yardımlar bugün gibi aklımda.
Bu gün orada üç grup var diyor eski komşularımız.
Müzisyenler..
(Kemal Aga, Klarnetçi Ercan, Udi Lütfü, Kanuni Özkan, Alalattin, Yıldıray,
Arap….. yeğenler, torunlar.. Hepinizin ismini hatırlamam, hatırlasam da
buraya sığdırmam mümkün değil, kusura bakmayın…)
Geri Dönüşümçüler. (Plastik ve para eden enval toplayanlar)
Ve….
Sonradan mahalleye gelenler…
Biz eskilerle komşuyduk, bugün illeti getirenler, gençliği zehirleyenler
bellidir…
Konunun muhatapı olanı resmi görevliler bizden iyi bilir.
………
Nerede başladık, nereye geldik..
Düzen ve temizlik..
Önce insandan başlar…
Derim, ben….