Muharrem İnce, Yalova’da esnafları gezdi, vatandaşların sorunlarını dinledi. Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin Yalova İl Başkanlığı binasında basın mensuplarıyla bir araya gelerek açıklamada bulundu ve hükümete yüklendi. Genel Başkan İnce, “Gıda fiyatları almış başını gitmiş. Doktorlarımız, hemşirelerimiz, pilotlarımız memleketi terk ediyor. İddia ediyorum ki böyle bir ortamda Türkiye’de ki siyasetçilerin içinde en ucuz yumurtayı, en ucuz ekmeği ben yediririm. Çünkü iktidar da muhalefet de sorunu kavrayamamış. Erdoğan suçlu olarak marketleri gösteriyor. Muhalefette marketlere mektup yazıyor. Marketler bu işin sonu. Sen bu işin başına bakacaksın. 2000 yılında 9 milyon 400 milyon hektar buğday ekmişiz. 2009 yılında 6 milyon 800 bin hektara düşmüş. Verimimiz artmamış. 2015 yılında dekar başına 287 kilogram, 2017’de 280 kilogram, 2019’da 278 kilogram. Verim artmamış, ekilen alan hep düşmüş. 2 milyon 600 bin hektar, 275 kilo ile çarpsak 7 milyon ton yapar.  Bizim açığımız 7 milyon ton değil ki zaten. Biz yılda 23 milyon ton civarında buğday tüketiyoruz. 2021 yılında 16-17 milyon ton üretmişiz zaten. 7 milyon ton daha üretsek 24 milyon ton yapar. Mazot pahalıysa, tohum pahalıysa, gübre pahalıysa, otoyol pahalıysa, ilaç pahalıysa, köprü pahalıysa ekmek de pahalı olur, peynir de pahalı olur. Euro ile civciv alırsan, yemini de Euro ile alırsan yumurta da pahalı olur. Buradan ülkeyi yönetenlere de muhalefete de sesleniyorum; marketlerden başlamayın. Üretimden yani tarladan başlayın” dedi.

‘Tarım ve hayvancılığı desteklemeliyiz’

Önce bir üretim seferberliği yapalım. Bütün tarlaları ekelim. Balkonlardaki saksıları dahi ekelim ifadelerini kullanan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “Hazine arazilerinden devlet para istemesin, köylü çiftçi eksin buraları. İthalat sopası ile çiftçiyi hizaya çekmeye çalışmasınlar. Havza bazlı üretim yapalım. Nerede su varsa orada Mısır ekelim. Mısır çok su sever su olmayan yere Mısır ektirmeyelim. Gayri Safi Milli Hasılamızın yüzde biri tarımı desteklemeye verilir diye kanun çıkmasına rağmen yüzde yarımı dahi verilmiyor. Bunun mutlaka verelim. Hayvancılığı geliştirmek istiyorsak tarımda çalışan kadınlara prim desteği verelim ve çobanların sigortasını devlet ödesin. Acilen bir su kanunu çıkartılmalıdır. Topraklarımızın yüzde 75’ini halen vahşi sulama ile suluyoruz. Su kaybı var. Topraklarımız tuzlanıyor. Mera kanunun yeniden gözden geçirmeliyiz. Kaba yem ihtiyacımızı meralardan karşılayacağız. Gıda israfını bir büyük paket halinde milletimizle paylaşmalıyız. İsrafı önlemeliyiz. Bütün bunları yaparsak önümüzdeki dönemde güvenli ve ucuz gıdaya ulaşabiliriz. Verimi arttırmak için gübrede, ilaçta, mazotta mutlaka vergileri azaltmamız lazım. Türkiye ne yazık ki buzağıyı Euro ile alıyor. İlacı Euro ile alıyor. Yemi Euro ile alıyor. Çoban Afganlı. Sonra da yerli ve milliyiz diye ortalıkta geziniyoruz” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim