Başta AB ülkeleri olmak üzere bir çok gelişmiş ülkede televizyonlar, küresel güçlerin insanların zihinlerini kontrol etmek amacıyla kullanılmakta oldukları Aptal Kutusu olarak tanımlanmaktadır.
Salgın nedeniyle evlerimizde tek vakit geçirme ve sözde moral aracı olarak kullanmak zorunda kaldığımız televizyonlarımız ile ilgili olarak reklamlar ve fon müzikleri olmak üzere iki çekincem var.
Genel olarak Televizyon dizileri sonunda ikişer defa 15 dakika reklam verilmesi seyircinin akıl sağlığı ile alay etmeye kalkışmak demek değil de nedir?
Dizilerin bitimine 1-2 dakika kala “ az sonra devam edecek” denilerek 15 dakika reklam veriliyor. 15 dakika sonunda, son kareler 15-20 saniye kadar verildikten sonra, az sonra devam edeceği belirtilerek bir 15 dakika daha reklam veriliyor.
Bazı kanallar bir sonraki bölümden 5- 10 saniye kadar kareler gösteriyor ve aklımızla alay edilmesi zannıyla zihnimizin ve dizimizin! ağrıması sızlaması son buluyor.
Bütün bunlar seyirciyi angut*( bkz dipnot ) yerine koymak demek değil de nedir? Esasen karşılıklı angutlaştırılıyoruz ve angutlaştırılma oyunu oynuyoruz. Ama asla angutlaşmak istemiyoruz..!
Seyirci olarak bizler 15 dakika süre ile doğal ihtiyaçlarımızı giderip dizinin stresli sahnelerinden uzaklaşma imkânı buluyoruz. Bu arada vatandaşlarımızın en az yüzde doksanı reklamlara bakmıyor bile yani angutlaştırılmak tüketim tuzağına düşmek istemiyor ya ihtiyaçlarını gideriyor ya da başka kanallara zıplayıp zaplayarak süzülüm ( sörf ) yapıyor…
Reklam veren firmalar da reklamların seyredilmediğini adları gibi biliyorlar ama tezgah başka. Tv seyircilerinin büyük çoğunluğu oyunun farkında.
Reklamlar, çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından yandaş televizyon kanallarını maddi ve manevi yönden korumak, kollamak, desteklemek ve mükafatlandırılmak amacıyla kullanılmaktadır. Yani örtülü olarak verilen bir nevi rüşvet gibi. Yandaş kanallar maddi ve manevi yönden desteklenmiş ve mükafatlandırılmış olmuyor mu ? Lades! Bunu herkes biliyor!
Vatandaş, TV kanalları ve ilgili şirket, kurum ve kuruluşlar, aramızda dar alanda halı sahada maç yapıyoruz. Yarıdan fazlası spor hayatı bitmek üzere olan yabancı oyuncularla doldurulmuş futbol takımlarımız gibi spor kulüplerimiz Dünya genelinde bir türlü başarılı olamıyor ve bu arada spor lobisi transfer abartılarıyla ranttan ranta koşuyor.
Gelelim fon müziklerine !..Televizyon dizileri genellikle benim gibi 65 yaş üstü vatandaşlarımız tarafından seyrediliyor. Ne yapalım fayda değer üretme imkânlarımız çok kısıtlandı. Genellikle dizilerde fon müzikleri seyircilere gaz vermek ve heyecanımızı arttırmak amacıyla kullanılmakta olup bizler için zarar değer olarak algılamaktayım. Genelde duyma yeteneklerimizin gençliğimizde olduğu kadar olmadığı malum. Konuşmaları algılamakta ve anlamakta güçlük çekiyoruz… Hele bir de desibeli yüksek fon müzikleri en kritik anlarda arttığında algılayıp anlamamız iyice zorlaşıyor. Çare ne?; fon müziği konuşmanın en az olduğu saniyelik aralarda verilirse bizde gazımızı almış olur konuşmaları da yeteri kadar anlamış olabiliriz değil mi ?
“ Dont come gaz “ Gaza gelmeyelim! … Gençlere ve genç hissedenlere !..
Hayırlı amaçlar ve maçlar. Vatana millete hayırlı ve uğurlu olsun.
Hep beraber herhangi bir fayda değer üretemeden ( Türetim ! toplumu olamadan ), esenlik ve huzur ülkesinde refah içinde yaşamımızı sürdüremeden hayırlı ve uğurlu bir şekilde ömrümüzü tüketip duruyoruz! Zaten üretmeden tüketen bir toplum olma yolunda rekorlara koşuyoruz..!
Sağlıcakla, hoşça ve refah içinde kalınız her ne kadar nerede ve nasıl kalınabiliniyorsa !...
*ANGUT KUŞU.
Sözlük ve sosyal medya
1. Ölen eşinin başında kendisi de ölene kadar bekleyen tüyleri kiremit renginde evcilleştirilebilen ördekgillerden bir kuş..
2. Argo da !..Ahmak , kaba , saba .
3. Anlama kıtlığı olan şahsa verilen isim.
4. Bütün uçan akrabaları inişini rüzgara karşı yaparken, rüzgarın estiği yöne doğru iniş yapmaya koşan ( kalkan ve de bu yüzden takla atan ) tek kuş !... Bu sebeple aklı kıt anlamında da kullanılmaktadır.
NE KADAR ROMANTİK VE EŞİNE SADIK ( DİĞERGAM !..) BİR KUŞ !....
