Parasal sıkılaştırma politikaları ile enflasyon kontrol edilmeye,  maliye politikaları ile bütçede vergi gelirleri arttırılıp,  kamu harcamalarında tasarrufa gidilerek ekonominin normalleşmesi sağlanmaya çalışılıyor.  Ekonomi yönetimi bir iki yıl vatandaşlardan bu konuda sabır ve destek bekliyor.

Söylem kulağa hoş geliyor.  Madem ülke ekonomisi düzelecek herkes elini taşın altına koymalı. Peki eylemler bunu desteklemiyor mu? Tabi ki HAYIR

Bugün görünen, uygulanan enflasyonun düşürülmesi çabası değil, kuru kontrol altına alma çabası. Kurun kontrol altında geçici olarak tutulabilme maliyeti ise 812 milyar 182,9 milyon lira. Bu tutar Merkez Bankasının 2023 yılı zararı, bütçeye aktaracağı tutar. 2024 yılındaki zararın ise ne olacağı  belirsiz.  Açıklanan rakamlara baktığımızda kur korumalı mevduat maliyeti 2022-2023 iki yılda 48 milyar dolar civarında.

Merkez Bankası zararı bu seviyede iken Ekonomi yönetimi ise Dünya Bankasından proje karşılığında para peşinde.  Açıklamalara göre Dünya Bankasından 18 milyar dolar destek alınıyor. 18 milyar dolarlık desteğin  ise %50’sinin mültecilere harcanması koşuluna bağlanıyor.

‘’Yeni camide dilen, Sultanahmet camiinde sadaka dağıt’’ konuya en uygun atasözü.

Özetle her bulunan çözüm bütçeye, dolayısıyla vatandaşa yüklenilen maddi ve sosyal maliyet.  Emekli maaşlarını enflasyona ezdir, KDV, ÖTV oranlarını arttır, benzine, içki, sigaraya zam yap vatandaşın günlük harcamalarındaki maliyetini arttırarak yaşam şartlarını her geçen gün zorla.  Ücretlerde yapılan zamlar daha eline geçmeden alım gücünü düşür. Sıkıştığında üç beş bayramlarda yardım ile gönlünü al. İşte en kolay bulunan çözümler. 

Böyle yürümeyeceği konusunda yerel seçimlerde halk uyarısını yaptı.  Anlaşıldı mı? Hayır. Vatandaşın yükü her geçen gün arttırılırken şatafat  aynen devam ediyor.  En güncel örneği, meclis başkanının ailesi ile cumhurbaşkanlığı özel uçağı ile yurt içi turistik seyahat etmesi.  İşin ilginç, ancak bir o kadar kötü ve çözümsüz yanı şu ki, kamu harcamalarının kısılması gerektiğini söyleyenlerin özel uçaktan inerken fotoğraflardaki mutlu yüzleri ve bundan rahatsızlık duymamalarıdır.

Asıl konuşulması gereken ise bütçeye yük olan  giderlerin kimlere aktarıldığı ve buna siyasilerin çözüm aramamasıdır. Halkın büyük bir kısmı  fakirleşirken kimlerin zenginliğine zenginlik kattığı, kamu harcamalarındaki şatafattan neden vazgeçilmediği artık sorulmalıdır.  Soru, ‘’NEREDEN BULDUN’’

Bu soru gelir vergisi kanununda çıkarılacak bir madde ile sağlanabilecek kadar basit, ancak meclisi ikna etmenin neredeyse imkansız olduğu bir konu, bir soru ‘’NEREDEN BULDUN’’ Bir dönemin maliye bakanının siyasi hayatını bitiren bir konu. ’’NEREDEN BULDUN’’

Nereden buldun sorusu, bir yıl önceki servet ile bir yıl sonraki servetin arasındaki kayıt dışı fark için sorulacak soru. Daha da doğrusu, kayıtlarda olan vergi dışı bıraktığınız, kazançlarınız ,  kazancın kaynağına inmek için sorulacak soru. ’’NERDEN BULDUN’’

Düşünelim böyle bir kanun maddesi meclise geldi. Mecliste seçtiğimiz milletvekilleri bu kanun maddesini onaylar mı?  Cevap kesinlikle onaylamaz. Monoco’da yediği istakozu paylaşan, çok kısa bir sürede geldiği yeri, temsil ettiği insanları unutup, uzaklaşan, şatafata düşenler ‘’NEREDEN BULDUN’’ sorusunun sorulmasını asla istemezler, bunu da çözüm üretemedikleri ekonominin istikrarına bağlarlar.

Gelir dağılımında eşitsizlikten kazanç sağlayanlar, bütçe yolu ile servet aktaranlar, kayıt dışı işler yapanlar ‘’NEREDEN BULDUN’’ diye sorulmasına karşı çıkarlar.  Gündeme gelse dahi yasalaşmasına müsaade etmezler.  Ta ki gerçek anlamda bizi temsil edecek, yaşadıklarını, gördüklerini paylaşacak, kişisel menfaatlerini düşünmeyecek temsilcileri seçmemiz halinde, gelirdeki eşitsizlik orta gelirli vatandaşın lehine son bulacaktır.  Türkiye ekonomisi bu güçtedir.

Peki; bu değişiklikleri, umut olarak gördüğümüz  ancak %2 emlak vergisi harcını daha az ödemek için vergi kaçıran, kayıt dışı parti binası alımı yapanlar isterler mi?  Bunu da çok yakında göreceğiz. 

Son söz, umut bağlananlar, bilinen ve bile bile çıkılan bu yolda,  borç yükü için vatandaşa oynadığınız mağduriyet, ileriki günlerde  mağruriyet ve kibire dönüşmesin.  Çünkü bunu yakın zamanda yaşadık ve gördük. Bize lütfen tekrar aynı şeyleri yaşatmayın.