İnsanlar tarafından tüketilen ve insan tarafından üretilemeyen 3 doğal kaynaktan birisi olan suyun önemi gün geçtikçe artıyor. Nüfus artışı, küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri, suyun yeryüzündeki dağılımı ve kullanım şekli, su ile ilgili ciddi sorunların ortaya çıkmasına yol açıyor. Türkiye’nin en gözde coğrafi bölgesinde yer alan Yalova’da da son yıllarda nüfus artışı, hızlı kentleşme ile birlikte tek içme suyu havzası olan Gökçe Barajı’nın yakın gelecekte yetersiz kalacağı dile getiriliyor. Yalova Valiliği uhdesinde yapılacak sempozyumda Yalova bölgesinin su konusundaki yol haritası çizilecek.

Alkış, “Yalova’da su sıkıntısı yaşanması kente ve yönetenlere yakışmaz”

Sempozyum için planlamanın sürdüğünü söyleyen İl Genel Meclis Başkanı Ali Rıza Alkış, “Yalova’nın gelecekteki nüfusunun 700 bin ile 1 milyon arasında olacağının konuşulduğu, Körfez Köprüsü’nün tamamlandıktan sonra ilin nüfusunun artacağı söyleniyor, böyle bir beklenti var. Ama bu gelecekte suya da ihtiyaç var. Dolayısıyla Yalova’nın gelecek dönemde su miktarının ne olduğu, nerelerden sağlanabileceği ve nasıl yönetilebileceği konusunda bir beyin fırtınası ile su yönetim planı oluşturulması hedefleniyor. Çıkan kararların hem siyasi erk hem de idari olarak uygulamaya koymak suretiyle önümüzdeki 10, 20, 30 yılda su perspektifinin ne olacağı belirlenecek.

Bilimsel olarak DSİ, üniversite, belediyeler, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, muhtarlıklar ve konunun uzmanları bir araya gelecek. Ben şahsen yüzde 100 bilimsel olarak bu çalışmanın yapılması gerektiğini düşünüyorum. Böylece su konusunda yol haritası çizilecek. Aksi takdirde Yalova gibi gözde bir yerde susuzluk gibi sıkıntıların oluşması Yalova’ya ve yönetenlere yakışan bir olay değil. Suyun adil dağılımı ve yönetiminin sağlanması gerekiyor” diye konuştu.

Dünya genelinde 1 milyar 400 milyon insan içilebilir sudan mahrum

Birleşmiş Milletler verilerine göre dünya genelinde 1 milyar 400 milyon insan temiz ve içilebilir sudan mahrum. Yetersiz veya kirli su, yılda 4 milyon kişinin hastalanmasına yol açıyor. Her 8 dakikada bir, 5 yaşın altındaki bir çocuk hayatını kaybediyor. Nüfus artışı, küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri, suyun yeryüzündeki dağılımı ve kullanım şekli, su ile ilgili ciddi sorunların ortaya çıkmasına yol açıyor. 500 milyon dolayında insan su kıtlığı çeken bölgelerde yaşıyor. Bu sayının 2025’te 6 kat artması bekleniyor. Dünyada su kaynağı en az bölgelerden biri Ortadoğu. En önemli su havzası Amazon bölgesini bile kuraklık vuruyor. Hızlı kentleşmeyle birlikte su tüketimi son 10 yılda yüzde 35 arttı. Kişi başına su tüketim miktarı gelişmiş ülkelerde 266 litre iken Afrika’da 67 litre.

Kentleşme ve hayat standardının yükselişi ek su kaynaklarına duyulan ihtiyacı artırıyor. Sadece bir bardak kahve için, üretimden tüketime kadar
140 litre su gerekiyor. Su tüketimi çok hızlı bir şekilde artarken dünyada çevre kirliliği ve sanayileşmeden dolayı temiz su kaynakları hızla azalıyor. Su kaynaklarının tükenmesi ise sadece kitlesel göçler değil, ülkeler arasında savaşların çıkması tehlikesini de beraberinde getiriyor. Uzmanlar alternatifi olmayan ve insan tarafından üretilemeyen üç doğal kaynaktan biri olan su kaynaklarının doğru kullanımının giderek daha önem kazandığının altını çiziyorlar.

Editör: TE Bilişim