Yarın 30 Ağustos… Zafer Bayramı… 26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz, Başkumandanlık Meydan Muharebesini zaferle sonuçlandırmıştı. Yenilgiye uğrayan işgalci Yunan kuvvetleri bozguna uğrayarak kaçmaya başlamış ve 9 Eylül’de denize dökülmüşlerdi.
Bu başarı, Türk ordusunun, Türk askerinin Bayramı olarak her 30 Ağustos’ta kutlanıyor. Böyle bir günde bizde tüm TSK mensuplarını ve özellikle asılsız belgelere dayalı suçlamalarla yargılanan değerli komutanları “Merhaba Asker” diye selamlıyoruz.
Bugün ben size denetimlerde ve özel konukların karşılanmasında tören kıtalarının selamlamalarında kullanılan “merhaba asker” deyiminin öyküsünü anlatmak istiyorum.
1910’lu yılların başları. Osmanlı ordusu İttihat Terakki yönetiminin ve özellikle Enver’in etkisi ile alman subayların kontrolüne teslim edilmişti. Mustafa Kemal Selanik Kolordusu Kurmay Heyetinde görevlidir. 
Alman General Von Der Goltz Selanik’e gelir. Osmanlı ordusunda görevli olan bu general garnizon tatbikatı yaptıracaktır. Mustafa Kemal’in elinde, üzerinde daha önce günlerce çalıştığı bir projesi vardır. O güne kadar pek çok tatbikatta başarı göstermiş, yaptığı yerinde eleştiri ve yorumlarla dikkatleri çekmiştir.
Projesini General Goltz’e izlettirmek ister ama kumandan paşalar onu küçümser ve üzerinde durmazlar. Fakat ısrar eder ve planının sunumunu yapar. Kendisine sorulan soruları yanıtlar. Sonuçta planın uygulanmasına karar verilir.
Tatbikat başarıyla son bulur. Bunun üzerine alman General Goltz Kolağası (Yüzbaşı ile Binbaşı arası Osmanlı ordusunda bir rütbe) Mustafa Kemal’i kutlar.
Enver bu olayı duyar, çok kızar. Çünkü aralarında büyük bir çekişme vardır. Başına dertler açan bu genç kurmay subaya çelme takmak zamanı gelmiştir. Düşündüğü cezayı bulur. 38. Piyade Alay Kumandanı sağlık problemleri yaşamaktadır. Gözlerinden rahatsız olduğu için uzun süreli izine çıkmıştır.
Mustafa Kemal vekaleten atanabilir. Kolağası olan Mustafa Kemal kadrosu Albay olan bu görevin altından kalkamayacak, başarısızlığı, gözden düşmesine neden olacaktı. Mahmut Şevket Paşa’ya bu yönü anlatılmadan atama yaptırılır.
Sıra devir teslim törenine gelir. Mustafa Kemal tören alanına at üzerinde kendinden emin bakışlarıyla yakışıklı genç kurmay kolağası olarak girer. Atından iner. Emir eri atı alır. Bu esnada tekmiller alınıp verilmeye başlamıştır. 
En kıdemli tabur komutanı alaydaki er, çavuş, subay sayısını içeren tekmil bilgisini Mustafa Kemal’e arz eder. Asker ve Subayları gözleriyle taradıktan sonra Kolağası Mustafa Kemal yeni birliği 38. Piyade Alayını selamlar:
- Merhaba Asker!
Koca meydanda çınlayan bu ses töreni izleyen tüm Mehmetçikleri, erinden subayına kadar şaşırtır. Çünkü geçmişten gelen uygulama ve teamüle göre bir kumandan bir birliği selamlarken “selamün aleyküm asker” derdi. Nasıl ki şimdilerde belirli insanların birbirini selamlarken ve hatta telefonları açarken kullandıkları bu sözcükle. Merbaha asker de nereden çıkmıştı?
Askerler ne cevap vereceğini, beklenmedik bu selamlama karşısında bilemediler. Çıt çıkmıyordu. Gerilerden bir asker bağırdı:
- Merhaba beyim!
Alayda hafif bir dalgalanma ve gülümseme olsa da Mustafa Kemal aldırmadan subayları yanına çağırdı onlarla görüş alışverişinde bulundu. Sonraki günlerde ordu içinde, İttihat Terakki çevrelerinde bu olay en çok konuşulan konu oldu.
Enver kendisine en büyük rakip olan bu genç kurmayla baş edemeyecekti. Ülkeyi ittihatçilerle birlikte boş yere Birinci Dünya Savaşına sokmakla, sonunun belli olmayan seferler (Kanal Harekatı) düzenlemekle, arazi iklim ve ikmal şartlarını gözetmeden taarruza geçmekle (Sarıkamış) suçlanan Enver Paşa Türkiye’yi terk ederek önce Odesa’ya oradan Berlin’e daha sonra da Moskova’ya gitti.
Mustafa Kemal Paşa tarafından başlatılan Milli Mücadeleye katılmak için devamlı girişimlerde bulundu. Ancak reddedildi. Tacikistan’da Türkmen beylerinden Çegen Beyle birlikte bir Bolşevik askeri birliği ile savaşırken yaşamını kaybetti.