11 ayın sultanı Ramazan ayına girdiğimiz bu günlerde bütün insanlara bu mübarek ayın sağlık mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum yüce Mevladan.
Bu ay İslam dininin en önemli ayı, bu ay içinde yapılan oruç ibadeti müslümanların günlük yaşayışı içinde farklı bir takım uygulamalar getirmektedir. Her zaman farz olan ibadetlerin yanında bir ay boyunca oruç ibadeti de farz olarak ilave edilmiştir. Ramazan ayının bence en önemli yanı yardımlaşmanın , paylaşmanın, bedensel sağlığımızın önemini göstermesi acısından önemlidir . Bu ay içinde, fakir fukaraya yardım etmek , gönül kırmamak, insanlara ve doğaya karşı iyi davranışlarda bulunmak ve bedensel sağlığımızın önemini görebilmek işin en faziletli yönüdür.

Ramazan ayında bedensel sağlığımız oruç tutmamız açısından büyük önem arz etmektedir. Sağlığımız için gerekli olan besinlerin düzenli olarak alınması gereklidir. Bu besinlerin başında da Zeytin ve Zeytinyağı gelmektedir. Yaşadığımız coğrafyada binlerce yıldır Zeytin ağaçları mevcut. Çok eski medeniyetlerin en önemli ürünlerinin başında zeytin ve zeytinden elde edilen zeytinyağı gelmektedir. Akdeniz havzasının en önemli ticari ürünlerinden biri zeytin ve zeytinyağıdır.


Zeytinin ayrıca başka bir önemi daha vardır , pek çok uygarlıkta kutsal bir ağaç olarak kabul edilir Zeytin Ağaçları. Evrensel barışın temsilcisi, ağzında zeytin dalı taşıyan Beyaza Güvercindir. Bilindiği gibi zeytin ağacı kutsallığın, bolluğun, bilgeliğin, ve aynı zamanda sağlığın sembolü sayılmıştır tarih boyunca.


Ünlü düşünür ve felsefeci Aristotales zeytin ağacının yetiştirilmesini bir bilim olarak ele almış ve nitelemiştir.İzmir doğumlu Homeros ise , zeytinyağını ‘’ Sıvı Altın ‘’ olarak tanımlamıştır. Atinalı devlet adamı ve şair Solon ( M.Ö. 640- 559 ) ise , zeytin ağaçlarının korunması , kesilmemesi için kanun yapan ilk kişidir. Tıp doktorlarının duayeni Hippocrates ( M.Ö. 460-370 ) zeytinyağını şifa verici olarak önermiştir. .


Ülkemizin yetiştirdiği evrensel şairimiz Nazım Hikmet, yetişmesi zor olan ve zaman alan zeytin ağaçlarını dizelerinde adeta yaşama umudu ve yaşama direnci ile özdeşleştirmiştir.


‘’ … Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
Yetmişinde bile , mesela zeytin dikeceksin
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil
Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için
Yaşamak yani ağır bastığında … ‘’ ( N.H.RAN )

Bu kadar büyük bir öneme ve değere sahip zeytin ağaçlarımızı kanunlar çıkarıp korumamız lazım gelirken , zeytin ağaçlarının kesilmesini hızlandıracak zeytinlikleri imara açacak kanun çıkarmak isteyen zihniyeti şiddetle kınıyorum. Zeytin ağaçlarımıza dokunmayın … Her kesilen zeytin ağacı bizi medeniyetten uzaklaştırıyor…