İstanbul Sözleşmesinin feshine karşı düzenlenen eyleme CHP Yalova Kadın Kolları, sendikalar ve odalarda destek verdi. Yalova Mor Dayanışma Kadın Örgütünden yapılan açıklamada, “İstanbul Sözleşmesine karşı yürütülen kadın düşmanı, dinci ve muhafazakar kampanyalar sonucu olarak dün gece yarısı cumhurbaşkanı kararı ile İstanbul Sözleşmesinden çıkıldığı ilan edildi 2011 yılında mecliste onaylanan tüm kadınları ilgilendiren sözleşme, kadınları şiddete mahkum etmeyi kafasına koymuş kadın düşmanlarının sözünü onaylayan tek bir adam tarafından gece yarısı kaldırıldı. İstanbul Sözleşmesini tartışıp duruyorlar, çünkü kadınların şiddete mahkum olmasını istiyorlar. Kadınlar hayır diyemesin, kadınlar şiddete ses çıkaramasın, kendi hayatları hakkında karar alamasın istiyorlar. Kadınları korumakla yükümlü olan devlet ise erkek devlet olduğunu bir kez daha gösterip kadınların haklarını, can güvenliğini hiçe sayıyor. Aile yapısı bozuluyor, toplum değerleri parçalanıyor diyerek kadın düşmanlığına çağrı yapanlar, kadınların ve çocukların her türlü şiddete maruz kaldığı toplum ve aile düzenini savunuyor. Kadınlar özgürleşmesinden korkuyorlar. Kadınlar üstündeki egemenliklerini kaybetmemek için çırpınıyorlar. İstanbul Sözleşmesi'nden nefret ediyorlar çünkü toplumsal cinsiyet eşitsizliği lafını dahi duymak istemiyorlar Eşitsizliği doğallaştırmak, kadınları erkeklere tabi kılmak için fıtrattan, adaletten dem vuruyorlar. Bizler ise biliyoruz ki eşitlik olmadan adalet olmaz! Kadınlara yönelik şiddeti önleyen, koruyan, kadınları güçlendirecek destek mekanizmalarını oluşturan ve failleri cezalandırma yükümlülüğü veren bir sözleşmeden çekilmek, devletin bu yükümlülüklerden kaçması anlamına gelir. Kadın cinayetlerine karşı, kadına yönelik şiddeti önlemek için sorumluluk almayı reddettiği anlamına gelir. Bu devletin kadınlara karşı olduğu anlamına gelir. Dun gece yarısı kadınları dövme özgürlüğü isteyen erkeklere, Samsun'daki İbrahim Zarrab gibilere, "eşit değilsiniz' diyerek bizi baskıya, şiddete açık hale getirenlere büyük bir hediye verildi. Karakollarda kadınları şiddete maruz kaldığı evlerine geri yollayan polisler, sığınaklarda kadınlara hapis hayatı yaşatan yetkililer, mahkeme salonlarında kadınları maruz kaldığı şiddet için suçlayan hakimler teşvik edildi. Bir sonraki kadın cinayetinde ortalıkta iki yüzü açıklamalar yaparak, cezasızlığın kol gezdiği bir ülkede, ağır ceza getireceğiz safsataları ile kamuoyunu yatıştırmaya çalışacaklar. Biz ise biliyoruz ki şiddete maruz kalan öldürülen he kadının, fail kadar suçlusu, devlettir. İstanbul Sözleşmesi bizlerin yıllardır süren mücadelesi sonucu yazıldı. Çıkma kararını asla tanımıyoruz! Bir grup adamın sözünün, tek adamın kararının kadınlar tarafından hükmü yoktur İstanbul Sözleşmesi gerektiği gibi uygulanana, erkek şiddeti son bulana kadar mücadelemiz devam edecek. Kadın düşmanı devlete karşı yaşasın kadın dayanışmamız” ifadeleri kullanıldı.

Editör: TE Bilişim