Ülkemizin önemli siyasi partilerinden biri olan İYİ Parti, eski gücünü ve halk desteğini yeniden kazanmak için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda ülkenin dört bir yanında ziyaretler gerçekleştiren İYİ Parti temsilcileri, vatandaşlar, STK’lar ve kurum temsilcileriyle buluşarak Türkiye’nin güncel sorunlarına dair bilgi topluyor ve çözüm önerilerini paylaşıyor.
Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu’nun liderliğinde sürdürülen çalışmalar çerçevesinde İYİ Parti heyeti Yalova programı kapsamında kente geldi. Heyette; İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Genel İdare Kurulu Üyesi Dursun Çolak, Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Kadriye Üner, Genel Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Zeki Bulgan, Kurucular Kurulu Üyeleri Yüksel Yılmaz, Sermin Can Özensoy, Ruhiddin Sönmez ve Mehmet Okan Oğuz’un yanı sıra Bursa İl Başkanı İsmail Kaya, Kocaeli İl Başkanı Kamil Şirin ve Yalova İl Başkanı Osman Kendir yer aldı.
Heyet, ilk olarak Engelsiz Kafe’de Yalova’daki yerel basın mensuplarıyla kahvaltıda buluştu. Programda İYİ Parti Yalova İl Başkanı Osman Kendir ve İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“İYİ Parti, kurulduğu günden bu yana halkın sesine kulak veren, onu dinleyen ve ona göre politika üreten bir parti oldu”
Yalova programı için Genel Merkezi’nden katılan isimler hakkında bilgi vererek konuşmasına başlayan İYİ Parti Yalova İl Başkanı Osman Kendir, “Kocaeli Milletvekilimiz Lütfi Türkan, Merkez Disiplin Kurulu Başkanımız Kadriye Üner, Genel İdare Kurulu Üyemiz Dursun Çolak, Merkez Disiplin Kurulu Üyemiz ve Toplumsal Politikalar Başkanlığı Çevre Politikaları Komisyon Başkanımız Müberra Çakır bugün aramızda bulunuyor. İYİ Parti, kurulduğu günden bu yana halkın sesine kulak veren, onu dinleyen ve ona göre politika üreten bir parti oldu. Bizler de yerelde, sizlerin de yakından takip ettiği üzere, Yalova’nın sorunlarıyla ilgilenen bir politika üretmeye gayret ediyoruz. Bu doğrultuda halk buluşmalarına önem veriyor, sizlerle bir araya gelmeye özen gösteriyoruz. Bugünkü programlarımızı basın grubuna ilettim ancak kısaca bahsetmek isterim. Sizlerle olan sohbetimizin ardından Kent Konseyi’ni, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’ni, Yeni Yaşam Engelliler Derneği’ni, BAL-GÖÇ’ü, özel bir okulu, ardından Baro’yu, Ticaret ve Sanayi Odası’nı, Muharip Gaziler Derneği’ni ve Şehit Aileleri Derneği’ni ziyaret edeceğiz. Günün sonunda ise İl Başkanlığı binamızda teşkilatımızla bir araya geleceğiz.” şeklinde konuştu.
“Türkiye’deki yerel basının yaşama şansı kalmadı”
Yerel basının sorunlarından haberdar olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfi Türkkan, “Yaklaşık 20 yıldır siyaset yapıyorum. Bundan 20 yıl önce Kocaeli’de 13 tane günlük gazete çıkıyordu. O dönemde ben de önce Tercüman Gazetesi’nde yaklaşık 7 yıl köşe yazarlığı yaptım. Daha sonra İnternet Haber ve Gerçek Gündem sitelerinde yazılar yazdım. Siyasete başladığım yıllarda arkadaşlara şunu söylemiştim: ‘Çocuklarınıza internet medyası ile ilgili eğitim aldırın. Yakında yazılı basın olmayacak.’ Bunu söylediğim yıl 2006’ydı, yani 19 yıl önce. O zamanlar sevdiğim bir büyüğüm, İsmet Çiğit, bana ‘Sen bize 60 yaşından sonra emeklemeyi mi öğreteceksin?’ demişti. Ben de, ‘Hayır, sadece bir tavsiyede bulunuyorum. Bence buna hazırlanın,’ demiştim. Bugün geldiğimiz noktada, dünyada hâlâ yazılı basının bir okur kitlesi olsa da, Türkiye’de özellikle yerel basında yaşama şansı neredeyse kalmamış durumda. Ulusal basının tirajları da yerlerde. Ne yazık ki yerel basın, belediyelerden veya siyasetten destek bulamazsa ayakta kalamıyor. Basın İlan Kurumu’nun destekleri de geçmişteki gibi güçlü değil. Böyle olunca yerel medya neredeyse gönüllülük esasıyla yürütülüyor. Bu noktada hâlâ bu işi samimiyetle sürdüren basın emekçilerine şükranlarımı sunuyorum. Çünkü bu çabanın bir bedeli var ve sizler bu bedeli ödüyorsunuz” ifadelerini kullandı.
“Yalova il olduktan sonra gelişim hızı durdu”
Yalova’nın geçmişinden ve mevcut konumundan bahseden Türkkan, “Yalova 1995’te il oldu. Ondan önce İstanbul’a bağlıydı. Çocukken yaz tatillerimizi Gökçedere’de geçirirdik. O dönemde pansiyonculuk yaygındı. Kasapların hazırladığı güveçleri fırına verip pişirirdiniz. Yalova ciddi bir turizm bölgesiydi, özellikle Arap turistlerin yoğun ilgisi vardı. Ancak il olduktan sonra gelişimin hızlanmasını beklerken, tam tersine bir duraklama yaşandı. Bunun en büyük nedeni Yalova’nın hâlâ bir kimlik belirleyememiş olmasıdır. Tarım ili mi olacak, turizm mi, yoksa sanayi kenti mi? Henüz karar verilmiş değil. Üçünü birden yürütmek de çok zor çünkü alan küçük. Sanayi ile turizm iç içe olamaz. Turizm yatırımları sanayi bölgelerinde gelişmez, tarım da sanayinin gölgesinde var olamaz. Yalova’da bir dönem Türkiye’nin en önemli çiçek mezatları vardı, ama o da Antalya’ya kaydı. Yani şehir bir vizyon eksikliği yaşıyor. 1999 depremi, Yalova’nın en büyük sorunlarından birini ortaya çıkardı. Kent alüvyon toprak üzerine ve bir fay hattı üzerinde kurulu. Depremde büyük yıkım yaşandı. Bugün hâlâ sahil şeridindeki birçok bina 1999 öncesinde yapıldığı için ciddi risk taşıyor. Bu konu Çiftlikköy veya Termal belediyelerine bırakılmayacak kadar önemli. Devletin öncülüğünde, yerel yönetimlerle birlikte yeniden yapılanmaya ihtiyaç var. Fay hattı üzerindeki yerleşim alanları boşaltılmalı. Aksi halde gelecekte çok büyük kayıplar yaşanabilir” dedi.
“İhanet masasının karşısında duran tek partiyiz”
Çınarcık’ın mevcut konumuna eleştiriler getiren ve Yalova’ya dair vizyonunu paylaşan Türkkan, “Çınarcık, bir zamanlar İstanbul’un aristokratlarının yazlık yeri olarak bilinirken, bugün plansız ve çarpık yapılaşmayla marka değerini kaybetmiş durumda. Deniz, çevre ve doğa heba edilmiş. Böyle bir sahil kasabası ancak bu kadar kötü yönetilebilirdi. Ben yöneticilerin öncelikle dürüst olmaları gerektiğine inanıyorum. Dürüstlük tek başına yeterli değil; aynı zamanda vizyon sahibi olmak da şart. ‘İyi insan’ olmak elbette kıymetli, ama şehir yönetmek için yeterli değil. İyi insan belki annemdir, ama annemi cumhurbaşkanı yapamayız çünkü bu işi bilmez. Yalova’nın geleceğini planlayacak vizyoner ve dürüst yöneticilere ihtiyacı var. Aksi halde bu şehir, potansiyeline rağmen küçük bir kasaba vizyonuyla yönetilmeye devam edecek” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin sorunları üzerine konuşan Türkkan, “Eğitimde kalite ciddi şekilde düştü. Üniversite mezunları iş bulamıyor, hukuk fakültelerinden mezun olanların sadece %24’ü mesleki yeterlilik sınavını geçebiliyor. Ekonomi ise 8 yıldır kriz içinde. Normalde hiçbir ülkede kriz bu kadar uzun sürmez. Bu, bilinçli olarak sürdürülen bir fakirleştirme politikasıdır. Fakirleşen halkta biat kültürü gelişiyor. Ancak tüm bu sorunlar çözülemez değil. Hukukun üstünlüğü tesis edildiğinde, yargıya güven sağlandığında, ekonomi en fazla 2 yılda toparlanır” şeklinde konuştu.
Terörsüz Türkiye adı verilen sürece dair eleştiriler getiren ve İYİ Parti’nin bu kapsamda TBMM’deki komisyona üye vermeyen tek parti olduğuna dikkat çeken Türkkan, “Türkiye’nin asıl sorunu, üniter devlet yapısını hedef alan projelerdir. 2013’ten beri terör örgütüyle kurulan masalar, Türkiye’nin geleceğini tehdit etmektedir. İYİ Parti olarak bu ihanet masasının karşısında duran tek partiyiz. Bu masanın dağıtılması elzemdir. Toplumun %75’i de bu masaya karşıdır. İşte biz de bu toplumsal muhalefeti güçlendirmek için il il geziyoruz” diyerek sözlerine son verdi.
