Deprem kuşağında yer alan ülkemizde, uzmanların yaptığı açıklamalar zaman zaman tartışma yaratabiliyor. Bu kapsamda Prof. Dr. Ahmet Ercan’ın sosyal medya hesabından yaptığı son paylaşım da geniş yankı uyandırdı.
Ne demişti?
Prof. Dr. Ercan, aralarında Yalova’nın da bulunduğu 51 yerleşim alanını tek tek sıraladıktan sonra, bu bölgelerdeki sulak, gevşek ve birinci sınıf verimli tarım alanlarına inşa edilmiş çok katlı yapıların deprem sırasında sarsıntıyı büyüterek yapıları “hoplatacağını”, rezonansa gelerek aşırı çalkalanacağını ve bu etkiler nedeniyle yapıların çökme riskiyle karşı karşıya kalacağını belirtti.
Ercan’ın, söz konusu yerleşim alanlarından konut alınmaması ve kira tutulmaması gerektiğini, böyle bir planlama söz konusuysa ilgili kurumlardan “Yer-Yapı Güvenlik Belgesi” talep edilmesini önererek açıklamasını tamamlamasının ardından farklı kesimlerden tepkiler gelmeye başladı.
Açıklamada özellikle Yalova’nın da adı geçen iller arasında bulunması üzerine Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Yalova İl Temsilciliği’nden de bir “Bilim, Umutsuzluk Değil Çözüm Üretir” başlığı altında değerlendirme yapıldı. Oda tarafından yapılan açıklamada, bu tür ifadelerin toplumun güven duygusunu zedelediği ve Türkiye’nin derinleşen konut krizini daha da büyüttüğü vurgulandı. Ayrıca slogan niteliğindeki cümlelerin, yerleşim alanlarında denetim yapan mühendislerin motivasyonunu olumsuz etkilediğinin altı çizildi.
“Kamuoyuna bu tür genelleyici ifadelerle seslenmek zemin etütleri yapılmış yapıların da haksız biçimde sorgulanmasına neden oluyor”
Açıklamanın giriş kısmında Prof. Dr. Ercan’ı eleştiren JMO Yalova İl Temsilciği, “Son günlerde “buralardan konut almayın, kiralamayın” şeklinde yapılan açıklamalar, toplumun güven duygusunu zedeleyen ve ülkemizin derinleşen konut krizini daha da büyüten bir nitelik taşımaktadır. Bilim insanlarının görevi, vatandaşın çaresizliğini büyütmek değil; bilimsel gerçeklerle çözüm üretmek, umut aşılamak ve doğruyu göstermektir. Kamuoyuna bu tür genelleyici ifadelerle seslenmek; mühendislik hizmeti almış, denetim süreçlerinden geçmiş, zemin etütleri yapılmış yapıların da haksız biçimde sorgulanmasına neden olmaktadır” dedi.
“Binaların tamamını değersiz ilan etmeyelim, bilimsel ilkelere uygun olmayanları ayıklayalım”
Yalova’daki jeoloji mühendislerinin belediyelerde, yapı denetim firmalarından proje müelliflerine kadar geniş bir teknik kadro, her gün sahada canla başla çalışmakta olduğunun bilgisini veren JMO Yalova İl Temsilciliği, “Zemin etüdünden proje denetimine kadar yürütülen bu süreçler, titizlikle ve sorumluluk bilinciyle sürdürülmektedir. Bu kadar emeğin, “almayın, kiralamayın” gibi sloganik ifadelerle gölgelenmesi; çalışan, üreten, denetleyen mühendislerin motivasyonunu kırmaktadır. Sorun, binaların tamamını değersiz ilan etmek değil; bilimsel ilkelere uygun olmayan uygulamaları ayıklamaktır. Zemin etütlerini formaliteye indirgeyen anlayışla, mühendislik hizmetini kâğıt üzerinde tamamlanmış sayan yaklaşımla yüzleşmemiz gerekir” ifadelerini kullandı.
“Doğru zeminde, doğru mühendislikle güvenli kentler inşa etmenin mümkün”
Jeoloji Mühendisleri Odası’nın hem ülke hem de Yalova’daki çalışmalarına dikkat çeken JMO Yalova İl Temsilciliği, “her yapının sağlam zemin bilgisine dayalı olarak projelendirilmesi, mühendislik hizmetlerinin etkin biçimde denetlenmesi, halkın ise doğru bilgiyle bilinçlendirilmesi için çalışıyoruz. Toplumun güvenini sarsacak, paniği büyütecek söylemler yerine; doğru zeminde, doğru mühendislikle güvenli kentler inşa etmenin mümkün olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Bilim insanı korku değil, çözüm üretir” diyerek açıklamalarına son verdi.
