Özellikle geçtiğimiz yıl boyunca yargı üzerinden birçok sorun yaşayan Cumhuriyet Halk Partisi’nin, 2023 yılının Kasım ayında gerçekleştirdiği kurultayın şaibeli olduğuna ilişkin iddiaların ortaya atılmasının ardından, Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış ve Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi eliyle dava açılmıştı.
CHP’nin mevcut yönetimine “kayyum” atanmasına ilişkin kararın verilme ihtimali bulunan dava, geçtiğimiz Ekim ayında sonuçlandı. Mahkeme, Hatay eski Belediye Başkanı Lütfü Savaş tarafından açılan davanın aktif husumet yönünden, diğer davacılar yönünden ise davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle reddine karar verdi.
Türkiye kamuoyunu ve CHP’yi uzun dönem boyunca meşgul eden bu davada, Cumhuriyet Halk Partisi’ni temsilen avukatlar görev aldı. Bu isimlerden biri de Yalovalıların yakından tanıdığı CHP Yalova Belediye Meclis Üyesi Avukat Tarık Burak Evin oldu. Evin, aylar boyunca süren davada CHP lehine aktif bir rol üstlenerek partisini savundu.
Davanın mahkeme tarafından reddedilmesinin ardından Yalova Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Evin, mutlak butlan kavramının ne olduğundan, davanın içeriğine ve sürecine kadar birçok konuda bilgilendirmede bulundu.
“Davacılar tarafından talep edilen şey hukuki olarak gerçekçi değildi”
Davaya dair değerlendirmeler yapmadan önce hukuki bir terim olan “Mutlak Butlan” kavramına açıklık getiren Evin, “Mutlak butlan, hukuki olarak “kesin geçersizlik” anlamına gelir. Yani, eğer mahkeme böyle bir karar verseydi, iptali istenen kurultayda alınan tüm kararlar, o tarihten itibaren geçersiz sayılacaktı. Bu, hukuki ve pratik açıdan mantıklı olmayan bir durumdu. Biz hukukçular, davanın baştan reddedilmesi gerektiğini düşündük. Mahkeme bazı incelemeler yaptı, evrakların toparlanmasını talep etti. Cumhuriyet Halk Partisi de bu süreçte, hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde, Genel Başkan Özgür Özel ve ekibiyle doğru kararlar alarak yeniden bir kongre düzenledi. Sonrasında olağan kongre takvimi açıklandı. Davacılar, kurultayın iptal edilmesini, mutlak butlan kararının verilmesini ve eski genel başkanın göreve geri dönmesini istiyordu. Ayrıca, yeni kongrede seçilen yönetimin tüm kararlarının hükümsüz olmasını talep ediyorlardı. Ancak, hukuki olarak bu mümkün değildi. Aradan iki yıl geçmiş, belediye başkanları defaten seçilmiş ve kararlar alınmıştı. Bu nedenle, davacılar tarafından talep edilen şey gerçekçi değildi” dedi.
“2023 kurultayı iptal edilseydi, o tarihten sonra alınan tüm kararlar geçersiz sayılacaktı”
Parti yönetiminin ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in dava sürecini çok doğru yönettiğini belirten Evin, “Parti yönetimi ve genel başkanımız, süreci doğru yönetti ve kongre tekrar yapıldı. Genel Başkan Özgür Özel ve ekibi, halkın anlayacağı şekilde süreci tamamladı. Yenilenmiş kongrede aynı kişiler tekrar seçildi ve böylece dava konusuz kaldı. Mahkeme, bazı davacılar yönünden aktif husumet yokluğu, bazı davacılar yönünden ise iptal talebinin artık tekrarlanmış olduğu gerekçesiyle davayı reddetti” ifadelerini kullandı. Mutlak butlanın bir işlemin veya kararın tamamen geçersiz sayılması anlamına geldiğini açıklayan Evin, “Örneğin, 2023 kurultayı iptal edilseydi, o tarihten sonra alınan tüm kararlar, milletvekilleri ve belediye başkanlarının seçimi de dahil olmak üzere geçersiz sayılacaktı. Yani ciddi bir kaos ortamı oluşacaktı. Bu nedenle mahkeme, hukuken doğru bir karar verdi” şeklinde konuştu.
“Gerçek anlamda CHP’yi seven kişiler bu davaya girmezdi”
Dava’nın CHP içerisinde nasıl karşılandığına dair bilgiler veren ve iktidarın davayı açanların “CHP’liler olduğu” söylemine cevap veren Evin, “Davayı açanlar CHP’li gözükse de, aslında partiyi kaosa sürükleyecek bir girişim söz konusuydu. Gerçek anlamda CHP’yi seven kişiler bu davaya girmezdi. Açan kişiler geçmişte CHP ile bağlantılı olsalar da, şu an partiden ihraç edildikleri için CHP ile alakaları kalmamıştı. Benim gözlemim, Ankara’da kimsenin dava sonucuyla ilgili en küçük bir endişe duymadığı yönünde. Genel başkanımız da sürecin hukuki olarak mümkün olmadığını ifade etti. Tepe yönetim ve hukukçuların çoğu da aynı görüşteydi” dedi. Davanın farklı saikler uğruna açılmış olduğunu söyleyen Evin, “Yenilenmiş ve tekrar seçilmiş bir genel başkanın görevinden alınmasını istemek ve eski genel başkanın geri dönmesini talep etmek hukuken mantıklı değildi. Bu dava tamamen farklı bir saikle açılmıştı” ifadelerini kullandı.
“Mevcut hukuki süreçlerde, toplumun bu davaları kabul etmediği görülüyor”
Mahkemenin davayı reddettiğini tekrar hatırlatan ve istinaf sürecinin başladığını açıklayan Evin, “İstinaf süreci bütün davalarda olan bir durumdur. Ben ve parti yönetimi, istinafta da olumsuz bir karar çıkmayacağını düşünüyoruz. Mahkeme gerekçesi zaten davanın konusuz kalması yönünde. Genel başkan tekrar güven tazelemiş, ekibi güven tazelemiş. Bu nedenle geçmişe dayalı bir iptal talebi mantıklı değildir” şeklinde konuştu. Gelecek tarihlerde mevcut CHP Yönetimi’ni sıkıntıya sokan yeni davaların ortaya çıkıp çıkmayacağına ilişkin sorumuzu cevaplayan Evin, “Ben öngörmüyorum. Genel Başkan Özgür Özel, son derece başarılı bir şekilde teşkilatı yönetiyor, halkla ve parti üyeleriyle güçlü bir iletişim kuruyor. Böyle bir girişim, bizim için olumsuz bir etki yaratmayacaktır. Mevcut hukuki süreçlerde de, toplumun bu davaları kabul etmediği görülüyor ve CHP’nin yapılan anketlerde önde çıktığını görüyoruz. Ben siyasetçilerin tutuklanmaması, siyasetlerini yapabilmesi ve özgür olarak düşüncelerini paylaşabilmeleri taraftarıyım” diyerek sözlerine son verdi.





