2025 yılı Aralık Ayı’nın son kısmına girilmesinin ardından yeni yılın başlangıcına sayılı günler kaldı. 2026 yılına girilmesinden hemen önce ilimizdeki farklı kurum ve kuruluşların temsilcileri açıklamalarda bulunarak yılı kendi açılarından değerlendiriyor. Bu kapsamda son olarak Yalova Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Özkan Yalçın, Yalova Gazetesi’ne konuk olarak temsil ettiği serbest muhasebeci ve mali müşavirler için 2025 yılının nasıl geçtiği hakkında bilgi verirken 2026 yılına dair beklentilerini de paylaştı.
“Dijitalleşme ve yapay zekâ kaynaklı olumsuzlukları mükelleflerimize ve müşterilerimize anlatmakta da zorluk yaşıyoruz”
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de birkaç yıldır giderek artan bir ekonomik kriz yaşandığına dikkat çekerek açıklamalarına başlayan Başkan Özkan, “Ekonomik krizle birlikte işsizlik artıyor, ekonomik daralma derinleşiyor. Bu durum doğal olarak Yalova’da da işleri olumsuz etkiledi. Enflasyon, dolar ve euro başta olmak üzere döviz kurlarındaki artış turizmi de ciddi şekilde etkiledi. Şehrimiz yerli turist ağırlıyor olsa da bundan olumsuz etkilendi. Bunun yanı sıra, tüm dünyada olduğu gibi kuraklık ve iklim sorunları da kendini göstermeye başladı. Şu anda Yalova genelinde hissedilen ciddi bir susuzluk krizi yaşıyoruz” dedi. Meslekleri için de 2025 yılının zorlu geçtiğine işaret eden Başkan Özkan, “Ekonomik sorunlar zaten vardı, ancak bu sorunlar artarak devam etti. Yapay zekâ ve dijitalleşmenin etkisiyle devletimizin hayata geçirdiği Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi (KURGAN) gibi uygulamalar, inceleme ve denetim süreçlerinin içeriğini ve boyutunu değiştirdi. Bunun sonucunda da meslek mensuplarının üzerindeki iş yükü önemli ölçüde arttı. Bu yeni sistemlerle mücadele etmek durumunda kalıyoruz. Bazı incelemeler nedeniyle serbest muhasebeci mali müşavir arkadaşlarımıza müşterek ve müteselsil sorumluluklar yüklendi. Bu durum da bizleri zorlayan başlıklardan biri oldu. Dijitalleşme ve yapay zekâ kaynaklı olumsuzlukları mükelleflerimize ve müşterilerimize anlatmakta da zorluk yaşıyoruz. Çünkü bu gelişmeler en çok onları etkiliyor” şeklinde konuştu.
“Uzun yıllardır devam eden bir asgari ücret tarifesi sorunumuz var”
Meslektaşlarının yaşadığı sorunlar üzerine açıklamalarını sürdüren Başkan Özkan, “Bir diğer önemli konu ise enflasyon düzeltmesi oldu. Enflasyon düzeltmesi uygulamasıyla birlikte, daha önce vergi ödemeyenlerin vergi ödemeye başlaması, bazı mükelleflerin ise çok daha fazla vergiyle karşı karşıya kalması gibi adaletsiz durumlar ortaya çıktı. Önce kaldırılacağı söylendi, sonra geçici vergi dönemlerinde uygulanmadı. Yıl sonunda tamamen kaldırılacağı ifade edildi; ancak geçen gün açıklanan vergi paketinde maalesef enflasyon düzeltmesine ilişkin bir düzenleme yer almadı. Hâlâ yılbaşına kadar çıkarılacağı söyleniyor, ancak şu ana kadar net bir adım atılmış değil. Bu da mesleğimiz açısından ciddi bir belirsizlik yaratıyor. Bunun dışında uzun yıllardır devam eden bir asgari ücret tarifesi sorunumuz var. Diğer odalar kendi tarifelerini belirleyebilirken, meslek yasamızdaki mevcut hükümler nedeniyle biz kendi tarifemizi kendimiz belirleyemiyoruz. Sadece tavsiye niteliğinde bir tarife hazırlayıp bakanlığa sunuyoruz. Bakanlık tarafından yayımlanan tarife ise bu enflasyonist ortamda son derece düşük kalıyor ve haksız rekabete neden oluyor” ifadelerini kullandı.
“Kendi tarifemizi kendimiz yayımlamak ve devletimizin bu konuda yanımızda olmasını istiyoruz”
Üst kuruluşları olan Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin (TÜRMOB) son iki yıldır emek ve mesai yoğunluğunu esas alan alternatif bir ücret tarifesi yayımladığını ve bunun uygulanmasını istediğine dikkat çeken Başkan Özkan, “Ancak iki farklı tarifenin olması, muhasebeciler ile müşteriler arasında sürekli bir karmaşa yaratıyor. Biz artık kendi tarifemizi kendimiz yayımlamak ve devletimizin bu konuda yanımızda olmasını istiyoruz. Geldiğimiz noktada muhasebeciler daha çok çalışıp daha az kazanan bir meslek grubuna dönüştü. Teknoloji bu kadar gelişmiş olmasına rağmen, bizim harcadığımız emek ve uğraş azalmıyor, aksine artıyor. Buna rağmen mesleğimizi ve ülkemizi seviyoruz” dedi. Geçtiğimiz hafta Resmi Gazete’de yayımlanan 586 sayılı Vergi Usul Tebliği’ne karşı çıktıklarını belirten Başkan Özkan, “Bu tebliğle, basit usulden gerçek usule geçen mükelleflerin defterlerinin isterlerse odalar veya birlikler tarafından tutulabileceğine dair bir düzenleme getirildi. Bununla ilgili olarak TÜRMOB ve tüm odalar olarak basın açıklamaları yaptık ve yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtık. Bu davanın bir an önce sonuçlanmasını ve bu haksızlığın giderilmesini istiyoruz. Çünkü 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik ve Mali Müşavirlik Kanunu’na göre beyanname ve bildirim gönderme yetkisi yalnızca mali müşavirlere aittir. Bu yetkimizin gasp edildiğini düşünüyoruz. Basit usulde daha önce vergi ve beyanname yükümlülüğü yoktu; sadece gelir-giderlerin elektronik ortama girilmesi söz konusuydu ve bu işlemler odalar tarafından yapılabiliyordu. Ancak bu mükellefler gelir vergisi mükellefi hâline geldiklerinde, KDV, stopaj, geçici vergi, gelir vergisi beyannameleri ve personel çalıştırılması hâlinde SGK bildirgeleri gibi ciddi ve profesyonellik gerektiren işlemler ortaya çıkıyor. Buna rağmen bu işlerin basit görülerek yetkin olmayan kişilere bırakılması bizleri son derece rahatsız ediyor. Bir an önce bu tebliğin geri çekilmesini ve mesleki yetkilerimizin iade edilmesini istiyoruz. Bunun dışında asgari ücret tarifemizi kendi belirleyebilmek istiyoruz. Devletimizin bizi daha fazla duymasını ve yanımızda olmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Deprem dönemindeki dayanışmamızın yetililer tarafından taktir görmesi büyük gurur kaynağı oldu.
Kendi meslek grubunda çalışan insanların da herkes gibi belirli saatlerde çalışmak, ailelerine ve sevdiklerine zaman ayırmak istediklerini söyleyen Başkan Özkan, “2026’dan beklentilerimiz arasında dijitalleşme, yapay zekâ, sürdürülebilirlik, yeşil dönüşüm ve karbon ayak izi gibi konuların daha sağlıklı şekilde ele alınması da yer alıyor. Bu dönüşümü en iyi yöneten meslek örgütlerinden birinin de Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği olduğunu düşünüyorum” dedi. Ekonomik krizin 2026 yılı içerisinde daha da azalacağı ön görüsünde bulunan Başkan Özkan, “Ülkemizin daha düzlüğe çıkacağına, zorlukları yavaş yavaş aşacağımıza inanıyorum. Yapay zekâ, denetimler ve incelemelerle birlikte mesleğimizin daha düzenli bir yapıya kavuşacağını ve saygınlığının artacağını düşünüyorum. Oda olarak ise eğitime her zaman büyük önem veriyoruz. Sürekli eğitim anlayışımız var. Online ve yüz yüze eğitimler düzenliyoruz ve neredeyse her ay bir ya da iki eğitim programı gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra sosyal etkinlikler de yapıyoruz. Dayanışma yemekleri, geziler, kahvaltılar ve çeşitli organizasyonlarla meslektaşlarımızı bir araya getiriyoruz. Toplumsal duyarlılık konusunda da her zaman aktif olduk. Önceki yıl yaşanan büyük depremde, birlik ve odalar olarak ilk andan itibaren sahadaydık. Meslektaşlarımızın yaralarını sarmak için bilgisayardan konteynere, barınmadan diğer ihtiyaçlara kadar elimizden gelen her şeyi yaptık. Bölge yetkilileri tarafından bu dayanışmamız takdirle karşılandı. Bu da bizler için büyük bir gurur kaynağı oldu” diyerek sözlerine son verdi.
