Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yaptığı konuşmanın ardından başlayan ve adına “Terörsüz Türkiye” adı verilen süreç ilerliyor. Meclis çatısı altında bu kapsamda bir komisyon kurularak devam ettirilen süreci en fazla eleştiren ve komisyona üye vermeme kararı veren İYİ Parti’nin muhalefeti de sürüyor.
Toplumda farklı tepkilerin geldiği “Terörsüz Türkiye” sürecine ve İYİ Parti’nin mevcut durumuna dair gazetemize açıklamalarda bulunan İYİ Parti Yalova İl Başkanı Osman Kendir dikkat çekici ifadeler kullandı.
“Tutuklu bir terörist başının meclise getirilmesi büyük bir arızadır”
Sürecin terörist başı Abdullah Öcalan’ın TBMM’ye davet edilmesinden çok daha önce başladığını iddia eden Başkan Kendir, “Bugün teröristlerle arada köprü olan, onları temsil eden bir partinin; terörist başı ve ekibine “umut hakkı” verilmesi için yaptığı başvurularla başladı. Ardından bu girişim büyütülerek mecliste terörist başının davet edilmesine kadar uzandı. Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi, bu terörist başı Ankara Ayrancı’da ya da Çankaya’da oturmuyor. Bu kişi hapiste; aldığı cezayı çekmek üzere belirli bir yerde tutuluyor. Yani tutuklu bir terörist başının meclise getirilmesi büyük bir arızadır. Sonrasında süreç bir komisyona dönüştürüldü. “Devlet aklı” denilerek gerekçelendirilmeye çalışılan bu komisyonun kurulması fikri, aslında yıllar önce terörist başının yazılarında da yer almıştı. “Bir komisyon kurulmalı” diyordu. Şimdi de o adım atıldı” dedi.
“Bizi sadece milliyetçi bir çizgide tutmak, belli bir kesimin oyuna sıkıştırmak isteyen bir anlayış var”
Sürece karşıtlık konusunda %75’lik bir mutabakat olduğunu söyleyen Başkan Kendir, “AK Parti’ye oy veren ama bu süreci yanlış bulan, MHP’li olup bu gidişata karşı çıkan, CHP’de olup endişe duyan çok geniş bir kitle var. Bu nedenle mesele sadece İYİ Parti’nin oy oranı değildir. Biz mecliste bu komisyona üye vermeyerek aslında o yüzde 75’lik toplumsal mutabakatı temsil ediyoruz. Şimdi diyorlar ki, “Komisyon kuruldu.” Ama meclise getiremedikleri terörist başını, komisyon marifetiyle meclisi onun ayağına götürmeye çalışıyorlar. Yeni yasama yılı açılıyor; biz de bu konuda mücadelemizi net bir şekilde sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. İYİ Parti’nin milliyetçi gelenekten gelen isimler tarafından kurulduğunun doğru olduğunu ancak kendilerinin salt bir şekilde milliyetçi bir parti olarak tanımlanamayacağına dikkat çeken Başkan Kendir, “Biz, bu memlekette merkeze oturmayı hedefleyen; milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı insanlardan oluşan bir partiyiz. Bizi sadece milliyetçi bir çizgide tutmak, belli bir kesimin oyuna sıkıştırmak isteyen bir anlayış var. Fakat biz milletin her kesiminin ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir partiyiz. Atatürk ilke ve inkılaplarını bu milletin evlatları olarak sonuna kadar savunuyoruz. Cumhuriyetin kazanımlarının kaybolmaması için mücadele ediyoruz. Biz, kendini Atatürkçü görenler kadar Atatürkçüyüz. Bu ülkenin nasıl kurulduğunu, hangi fedakârlıklarla ayakta kaldığını biliyoruz. Sevr de bir barış antlaşmasıydı, ama aynı zamanda ayaklarımıza vurulmak istenen bir prangaydı. Biz o prangayı savaşarak, kan dökerek, bu milletin evlatlarını, analarını, çocuklarını cepheye göndererek kırdık. Bu işler, birilerinin masa başında isteğiyle değil, milletin bedeliyle oldu. Dolayısıyla memleketin hayrına olmayan her şeyin karşısındayız” şeklinde konuştu.
“Bu ülkeyi yönetmek istiyoruz”
İYİ Parti’nin güncel oy oranlarına dair konuşan Başkan Kendir, “Bazı anketler manipüle ediliyor. Çünkü mevcut sistem yüzde 50+1 üzerine kurulu ve bu nedenle bazı kesimler özellikle yüksek gösterilerek bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Biz diyoruz ki: İYİ Parti, hem iktidardan hem de muhalefetten oy alabilme potansiyeline sahip bir partidir. Kurulduğumuzda yüzde 10 aldık; sonraki seçimlerde de bu oranı koruduk. Bugüne kadar yapılan tüm seçimlerde halkın yüzde 21’inin oyunu almış bir partiyiz. Biz, milliyetçi merkezde konumlanan, demokrat ve kalkınmacı bir parti olarak; cumhuriyetin kazanımlarına zarar vermeden, ülkenin ekonomik, hukuki, adalet ve sağlık sorunlarını çözebilecek kadrolarla bu ülkeyi yönetmeye talibiz. Bugün belki anketlerde oy oranımız yüzde 8–10 bandında görünüyor. Ancak biz yüzde 30–40’ları hedefliyoruz. Çünkü bu ülkeyi yönetmek istiyoruz” dedi. Ana muhalefete seslenen Başkan Kendir “Bu sistemde kimsenin “Ben böyle istiyorum” diyerek tek başına hareket etme lüksü yoktur. Özellikle muhalefetin, aday belirlemeden politika üretimine kadar her konuda birlikte hareket etme zorunluluğu vardır. Bizim görevimiz, ortak noktalarımızı çoğaltmak ve o doğrultuda hareket etmektir. Herkes kendi değerlerine saygı duyduğu kadar karşısındakinin değerlerine de saygı duymalıdır” ifadelerini kullandı.
“Amerika gezisinde imzalanmak istenen bazı maddeler, adeta Osmanlı dönemindeki kapitülasyonların bir benzeri”
Terörsüz Türkiye sürecine dair pozisyonlarını bir kez daha hatırlatan Başkan Kendir, “Evet, biz belki yüzde 10’u temsil ediyoruz ama yüzde 75’lik toplumsal mutabakatın da sesi oluyoruz. O komisyona üye vermeyerek halkın o büyük kesiminin mecliste temsil edilmemesine izin vermedik. Genel Başkanımızın da dediği gibi: “Bir komisyon kurdular ama biz komisyoncu değiliz.” Biz, mücadelemizi gerektiği yerde veririz. Durmamız gereken yeri de çok iyi biliyoruz. Bugün mevcut iktidarın artık bu ülkenin üzerinde bir yük haline geldiği açıkça ortadadır. Yönetemiyorlar. İnsan hasta olduğunda nasıl ki belirtiler gösterir, eklemleri ağrır, ateşi çıkar, halsizleşir… İşte Türkiye de bu yönetim biçiminin ağırlığı altında benzer belirtiler gösteriyor. Amerika gezisinde imzalanmak istenen bazı maddeler, adeta Osmanlı dönemindeki kapitülasyonların bir benzeridir. Biz buna da karşıyız. Bu coğrafyada güçlü olmak zorundayız. Durduğumuz yer devletin ve milletin yanıdır” diyerek sözlerine son verdi.
