28 yaşındayken 2 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilen 27. Dönem Milletvekilliği Seçimlerinin ardından AK Parti Yalova Milletvekili seçilen Ahmet Büyükgümüş, parti içindeki yükselişini sürdürüyor. 28. Dönem Milletvekili Seçimleri’nde AK Parti tarafından Yalova Milletvekili Adayı olarak gösterilen Büyükgümüş, 2. dönemine de başlama hakkını elde ettikten sonra geçtiğimiz Şubat ayında AK Parti Teşkilat Başkanı olarak görevlendirildi ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olarak parlamaya devam etti.

Ulusal basında yavaş yavaş adını duyurmaya başlayan Büyükgümüş, büyük televizyonların programlarına katılarak Türkiye ve Dünya gündemine dair açıklamalarda bulunmaya başladı. Büyükgümüş son olarak Malazgirt Zaferi’nin 954. Yıldönümü’nün etkinlikleri kapsamında Bitlis’in Ahlat ilçesine gitti ve CNN Türk’ün canlı yayınına katılarak merak edilen sorulara açıklık getirdi.

“Malazgirt Zaferi’nden söz ettiğimizde, yalnızca siyasi veya askeri bir başarıyı kastetmiyoruz”

Malazgirt Zaferi’nin sıradan bir askeri başarı olmadığını; sadece iki ordunun savaşıp birinin kazandığı bir mücadele olmanın çok ötesinde, Anadolu’daki milli varlık ve medeniyet duruşu açısından önemli bir dönüm noktası olduğuna dikkat çeken Büyükgümüş, “Burada verilen mücadele, Kubbetü'l İslam olan Ahlat’tan başlayarak Malazgirt’te kazanılan bu zaferle, bir fetihler silsilesini başlatmıştır. Bu silsile, İstanbul’a uzanmış, Balkanlara ulaşmış; dünyada mazlumlara umut olmuş ve adalet dağıtan büyük bir siyasi çatıyı oluşturmuştur. İşte bugün burada, aynı ruhla bir araya gelerek ahitleşmiş olarak, 945 yıl önce ecdadımızın Anadolu’ya, sonra Balkanlara, ardından tüm dünyaya bir adalet çağrısı yaptığı önemli tarihi dönüm noktasındayız. O yüzden Malazgirt Zaferi’nden söz ettiğimizde, yalnızca siyasi veya askeri bir başarıyı kastetmiyoruz. Bunun çok ötesinde, bir medeniyetin nasıl inşa edileceğine dair sözleşmiş ve bir araya gelmiş bir topluluğun hikâyesinden bahsediyoruz. Türk, Kürt, Arap; farklılıklarını bir kenara bırakıp ortak bir medeniyet şuurunda buluşan ecdadımızın inşa ettiği medeniyetin ilk halkasını burada temsil ediyoruz. Buradan başlayan bu silsile, tarihte huzur medeniyeti, kardeşlik medeniyeti ve tüm mazlumlara umut olan bakış açısını ortaya koymuştur. Biz de her yıl, buradan yalnızca bir etkinlik için bir araya gelmiyor; buradan ilham almak, heyecanımızı ve motivasyonumuzu tazelemek, kardeşliğimizi ve birlikteliğimizi teyit etmek ve tüm dünyaya mesaj vermek için buluşuyoruz” dedi.

“Gazze’deki kardeşlerimiz insanlık için değerli ne varsa savunmak için mücadele halindedir”

İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği son katliam üzerine konuşan Büyükgümüş, “Aslında düşüncenin, hissiyatın ve kavramların tükendiği bir noktadayız. Gerçekten öyle. Özellikle bir Müslüman olarak, burada İslam aleminin içine düştüğü durum hepimizin yüreğini parçalıyor. Elimizdeki tüm imkânlarla, var gücümüzle uluslararası arenada her fırsatı değerlendirdiğimizde ve 7 Ekim hadiselerinden itibaren her bulunduğum yerde şunu ifade ediyorum: Eğer Gazze’deki kardeşlerimizi anmazsak, Filistin’deki mücadelenin farkında olmazsak ve dünyadaki büyük eşitsizlik ve zulüm atmosferini görmezden gelirsek; aynı şekilde Türkistan’daki kardeşlerimizin yaşadığı zulmü hissetmezsek, kalbimizde bu acıları hissetmeden işlerimize sarılırsak, o zaman mutlaka bir şeyler eksik kalıyordur. Orada bulunmamızın meşruiyeti zayıflamış demektir. Meseleye tersinden bakıyorum: Aslında Gazze’deki kardeşlerimiz özgürdür. Onlar, insanlık için değerli ne varsa savunmak için mücadele halindedir. Bu manada onlarla birlikte olamayan bizim yüreklerimiz işgal altındadır. Bugün, kültür endüstrisi başta olmak üzere, siyasette ve halk nezdinde büyük bir uyanışın gerçekleştiğini görüyoruz. Doğudan batıya tüm ülkelerde halklar, yaşanan eşitsizlikler karşısında ayağa kalkmış durumdalar. Ancak siyasi planda, özellikle Batı başkentlerinde, hâlâ “görmedik, duymadık, bilmiyoruz” yaklaşımının sürdüğünü yakinen müşahede ediyoruz. Bunun da kısa sürede değişeceğine yürekten inanıyorum” şeklinde konuştu.

Zafer Partisi 4. Kuruluş Yıl Dönümünü Kutladı
Zafer Partisi 4. Kuruluş Yıl Dönümünü Kutladı
İçeriği Görüntüle

“Netanyahu ve çetesinin yaptıkları zulmün altında kalarak yok olduğu bir geleceği hep birlikte göreceğiz”

İsrail’in saldırılarına karşı dünyanın kör kalarak sağır ve dilsiz bir şekilde tepki verdiğinden yakınan Büyükgümüş, “Zulüm ve karanlık, çünkü dünya kör, sağır ve dilsiz davranıyor; Netanyahu’nun katliamlarına karşı. Bu değişecek mi? Yakın vadede çok kısa bir süre içinde, Netanyahu ve çetesinin yaptıkları zulmün altında kalarak yok olduğu bir geleceği hep birlikte göreceğiz. Bunu, samimi ve insani bir cepheden ifade etmek istiyorum. Aynı şekilde, toplumların ortaya koyduğu özveri ve yükselen ses, siyaseti dönüştürücü bir rol oynayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız, büyük bir liderlik göstererek hem liderler diplomasisi açısından hem de çok sayıda sivil girişime öncülük ederek, mazlum kardeşlerimizin yanında olmaya gayret göstermiştir. Ayrıca elimizdeki imkânlarla alınabilecek tedbirleri seferber ederek güçlü bir duruş sergilemiştir." ifadelerini kullandı.

“Türkiye, iki büyük alanda çok önemli stratejik kazanımlar elde etti”

“Malazgirt ruhu” ile “Terörsüz Türkiye” sürecinin birbirinden ayrılamayacağını belirten Büyükgümüş, “Şimdi özellikle şunu vurgulamak istiyorum: Bizim buradaki çalışmalarımızın esası, hep tarihsel bir derinlik üzerine inşa edilmiştir. Bu tarihsel derinlikle Malazgirt ruhunu canlı tutmak için; Hendek olayları sırasında, çeşitli zor dönemlerde ve 15 Temmuz’un hemen arifesinde, Ağustos ayında da hep buradaydık. Burada olmaya devam ettik ve bunu ısrarla, kararlılıkla sürdürdük. Ben bu ruhu diriltmemizin, bu duruşumuzun, sürekli birlik, beraberlik ve kardeşliğe dikkat çekerek buradan aldığımız heyecana yaslanarak siyaset yapmamızın; bugün terörsüz bir Türkiye bakımından geldiğimiz mesafe açısından çok değerli olduğuna inanıyorum. Genel hatlarıyla süreci şöyle değerlendiriyorum: Son 15 yılda Türkiye, iki büyük alanda çok önemli stratejik kazanımlar elde etti. Bunların ilki, savunma sanayimizdir. Milli Teknoloji Hamlesi’nin geldiği noktayı, eylül ayında Teknofest’te bir kez daha hep birlikte idrak edeceğiz. Savunma sanayimizin ulaştığı mertebe, en önemli avantajlarımızdan birini oluşturuyor. Daha önce, bir ülkeden ithal ettiğimiz insansız hava araçları (İHA) operasyon sırasında belirli bir yere geldiğinde ekran kararıyordu. Bir parçası bozulduğunda, belki aylar, hatta yıllar sonra temin edilebiliyordu; Türkiye o noktada sıkışmış durumdaydı” dedi.

“Terör nereden gelirse gelsin, bunun yurdumuza ulaşmasını engelleyeceğiz ve kaynağında yok eden bir anlayışla çalışmalarımızı sürdüreceğiz”

Terörsüz Türkiye’nin duraksamaya gelmeyecek bir süreç olduğunu söyleyen Büyükgümüş, “Sürekli olarak bu topraklarda terörün izini, sözünü ve mantığını kazıyacak bir anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunun en önemli kısmını, sahadaki etkin Türk Silahlı Kuvvetlerimizin varlığı ve mücadelesi oluşturuyor. Az önce verdiğim örnekte olduğu gibi, İHA’ları keşif, istihbarat ve operasyonel unsurlarda kullanmak istediğimizde ekranın kararması, parçaların zamanında temin edilememesi gibi sorunlarla karşılaştık ve bu süreçlerde önemli mücadeleler verdik. Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu araçları üreten değil, dünyada teknolojinin trendini belirleyen bir konumdayız. İHA’lar, SİHA’lar ve yerli geliştirdiğimiz mühimmatlarla, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi “terörün inine girebilmek” için elimizdeki imkan ve araçlar artık çok kuvvetli. Dolayısıyla son 15 yıldaki birinci stratejik kazanımımız, savunma sanayimizi millileştirerek, yerli imkanlarla sahada etkin ve caydırıcı bir varlık gösterebilmemiz oldu. İkinci stratejik kazanım ise, Fırat Kalkanı operasyonu ile başlamış ve Zeytin Dalı ile Barış Pınarı harekatlarıyla devam eden süreçtir. Bu operasyonlarla dünyaya şunu ilan ettik: “Terör nereden gelirse gelsin, bunun yurdumuza ulaşmasını engelleyeceğiz ve kaynağında yok eden bir anlayışla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” Bu iki büyük stratejik kazanım, bizi sahada etkin ve teröre gözü kapalı bırakmayan bir konuma getirdi” şeklinde konuştu.

“Terör örgütleri artık faaliyetlerini sürdüremez hâle geldi”

Malazgirt Ruhu ve Terörsüz Türkiye’ye dair açıklamalarına devam eden Büyükgümüş, “Bugün Malazgirt ruhuyla ifade edilen ve Sayın Cumhurbaşkanımızın Ahlat’taki tarihi mesajlarıyla tüm dünyaya gösterilen siyasi kararlılık, tarihsel derinliği de pekiştirmiştir. Hem savunma sanayi ile ortaya koyduğumuz irade, hem terörü kaynağında yok etme stratejisi, hem de kültür, sanat, tarih ve medeniyet birikimiyle bir ve beraber olduğumuzu her fırsatta vurgulamamız, çok geniş kitlelere ulaşan bir anlayışı ortaya koymuştur. Bu, iki stratejik kazanım üzerine inşa edilen ciddi bir toplumsal altyapıyı meydana getirmiştir. Bütün bunlarla birlikte ulaştığımız noktada, terör örgütleri artık faaliyetlerini sürdüremez hâle gelmiştir. Bunun en açık görüldüğü yerlerden biri de, bugün burada, her yıl bir araya gelerek Malazgirt ruhunu en güçlü şekilde andığımız bölgedir. Bu kararlılık ve çalışmalar sonucunda, terör örgütü artık kendi varlığını tasfiye etme noktasına gelmiştir. Savunma ve istihbarat birimlerimiz, bu sürecin gerçekleşip gerçekleşmediğini titizlikle takip etmektedir” ifadelerini kullandı.

“Bizim kardeşlikle, birlik ve beraberlikle ilgili bir problemimiz yok”

Terörü kaynağında yok etme stratejisinin sahada etkin bir şekilde devam ettiğine dikkat çeken Büyükgümüş, “avunma sanayimizi ve kapasitemizi geliştirmeye, kültür, sanat, tarih ve medeniyet birikimimizle birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi pekiştirmeye devam ediyoruz. Geçen 40 yılı analiz ettiğimizde, en önemli sonucun; meydana gelen terör olaylarının toplumumuzda kardeşliği bozamamış olması olduğunu görüyoruz. Hiç kimse bunu bozamayacaktır. Bu süreçte, kardeşliği temin edeceğiz, birlik ve beraberliği sağlayacağız gibi yaklaşımları ben eksik buluyorum. Bizim zaten kardeşlikle, birlik ve beraberlikle ilgili bir problemimiz yoktur. Tüm bunların üzerine inşa edeceğimiz güçlü medeniyet yolculuğuna devam ediyoruz. İnşallah terörden arındığımızda, terörün gölgesi kalktığında, ilerleyişimiz daha hızlı olacak ve özellikle bölge siyasetinde çok etkin bir mesaj vermiş olacağız." diyerek sözlerine son verdi.

Kaynak: Haber Merkezi