En Çok Borcu Olan Beş Belediye! En Çok Borcu Olan Beş Belediye!

İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım milyonlarca sivilin sığındığı Refah bölgesine yapılan saldırılarla çok daha kanlı bir safhaya girdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önceki gün güya güvenli bölgedeki sivillerin yaşam mücadelesi verdikleri çadırlara düzenlenen saldırıda en az 45 masum Filistinli şehit edildi. Görüntülere bakmaya can dayanmıyor, kalp dayanmıyor. Bir baba, sadece birkaç aylık kafası kopmuş bebeğini çaresizlik içinde, eğer kaldıysa, eğer hala varsa dünyanın, insanlığın vicdanına gösteriyor. Hani Kur’an-ı Kerim’de, Tekvir Suresi’nin 9’uncu ayetinde Yüce Rabbimiz, diri diri toprağa gömülen çocukları soruyor ya. ‘Bi eyyi zenbin kutilet?' Hangi günahından dolayı öldürdünüz? Ne sebeple öldürdünüz? Şu masum yavrucaktan ne istediniz? 15 bin masum çocuktan ne istediniz? İçinizde insanlıktan kırıntı kalmadı mı? Hiç mi vicdanınız yok? Hiç mi insafınız yok? Hiç mi değeriniz, sınırınız, haddiniz, hududunuz yok? İnsanlığa bu kadar mı düşmansınız? Kalbinizde merhametin zerresi de mi yok? Yeryüzünde hiçbir din, vallahi şu vahşeti meşrulaştıramaz. Masum bir bebeğin kafasını kopartmayı, çadırlarında masum sivillerin yakılarak öldürülmesini hiçbir inanç, ne kadar sapkın olursa olsun hiçbir ideoloji meşru görmez, gösteremez” ifadelerini kullandı.

Recep Tayyip Erdoğan Grup Toplantı Akp Israil Filistin (6)

"Dünya, bir hastanın, bir manyağın, bir psikopatın, Netanyahu denilen kanla beslenen vampirin barbarlığını izliyor hem de canlı yayında" diyen Erdoğan, "Ey Amerikan devleti, bu kan senin eline de bulaşmıştır. Bu soykırımdan sen de en az İsrail kadar sorumlusun. Ey Avrupa’nın devlet ve hükümet başkanları, İsrail’in bu soykırımına, bu barbarlığına, bu vampirliğine siz de ortak oldunuz. Çünkü sustunuz. Hastane, okul, cami vurdular, sustunuz. Yardım konvoyu vurdular, sustunuz. Gazeteci, doktor, yardım görevlisi vurdular, sustunuz. Hastane bahçelerinden toplu mezarlar çıktı, tepki göstermediniz. ‘Hamas’ diyerek İsrail’e açık açık destek verdiniz” dedi.

Recep Tayyip Erdoğan Grup Toplantı Akp Israil Filistin (7)

“Kimse kusura bakmasın. Bundan sonra hiçbir Avrupalı çıkıp da kibirle, parmak sallayarak, üstenci bir dille bize demokrasiden, insan haklarından, ifade özgürlüğünden, basın özgürlüğünden bahsetmesin”

Gazze’de sadece insanlığın ölmediğini, Gazze’de sadece masum yavrular, bebeklerin ölmediğini, Gazze’de sadece soykırım, katliam yaşanmadığını, Gazze’de insanlık ölürken Avrupa’da demokrasinin, insan haklarının, ifade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, kadın hakları, çocuk haklarının öldüğünün altını çizen Erdoğan, “Kimse kusura bakmasın. Bundan sonra hiçbir Avrupalı çıkıp da kibirle parmak sallayarak, üstenci bir dille bize demokrasiden, insan haklarından, ifade özgürlüğünden, basın özgürlüğünden bahsetmesin. İsrail Gazze’de insanlığı öldürdü; Avrupa ise kendi değerlerini öldürdü, kendisini var eden bütün değerleri ayaklarının altında çiğnedi. Yıllardır bulunduğumuz her uluslararası platformda, hatta Birleşmiş Milletler kürsüsünde 'Dünya 5’ten büyüktür' diye haykırıyoruz. Ey Birleşmiş Milletler, 21’inci yüzyılda canlı yayınla tüm insanlığın izlediği bir soykırımı durduramayacaksan sen ne işe yararsın? Eğer dünyanın geleceği 5 ülkenin keyfine kaldıysa, ne gerek var o devasa binalara, o kadar harcamaya, o kadar insanı çalıştırmaya? Bırakınız soykırımı durdurmayı, Birleşmiş Milletler kendi personelini, kendi yardım çalışanlarını dahi koruyamadı. Gazze’de sadece insanlık değil, Birleşmiş Milletler de ruhuyla birlikte ölmüştür” açıklamalarında bulundu.
  
Recep Tayyip Erdoğan Grup Toplantı Akp Israil Filistin (3)

İslam dünyasına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam dünyasına da bir çift sözüm var. Ortak bir karar almak için daha neyi bekliyorsunuz? Tepki göstermek için daha ne olmalı? Gazze sokaklarında şehit naaşlarını köpekler yiyor. İsrailli teröristler, Müslümanların evlerine girip, mahremine girip, yatak odalarından fotoğraf paylaşıyor. Müslüman çocuklar hastanelerde katlediliyor. Bebeklerin boynu koparılıyor. Çadırlarda insanlar yakılıyor. Ne zaman göreceksiniz bunları? Ne zaman tepki göstereceksiniz? Ne zaman bir araya gelip, kararlı bir duruş sergileyeceksiniz? Bu zulümler karşısında İslam İşbirliği Teşkilatı ne zaman etkili, caydırıcı bir politika izleyecek? İslam alemi ne zaman Filistinli kardeşlerinin hakkını, hukukunu, canını, onurunu koruyacak? Vallahi Allah bunun hesabını size, hepimize sorar. Bir avuç terörist, İslam coğrafyasının tam merkezinde, tam kalbinde Müslüman soykırımı yaparken görmezden gelene, duymazdan gelene, sessiz, tepkisiz kalana Allah bunun hesabını sorar” şeklinde konuştu.
  
Recep Tayyip Erdoğan Grup Toplantı Akp Israil Filistin (4)

Barbarlığın Gazze ile sınırlı olmadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu coğrafyada yaşayan herkes şunu çok iyi bilmeli ve anlamalıdır; İsrail, uluslararası hukukun kontrolüne girmeden, kendini uluslararası hukukla bağlı görmeden, hiç kimse, hiçbir ülke, hiçbir devlet güvende değildir. Bunu açık söylüyorum Türkiye de dahildir. Bu barbarlık Gazze ile sınırlı mı zannediyorsunuz? Asla ve asla kan içmeye doymayacaklar. Sırtlarını sıvazlayanlar olduğu müddetçe asla ve asla durmayacaklar. Hukuk ve kural tanımaz bir İsrail; sadece Filistin için, sadece Gazze için değil, tüm insanlık için, dünya barışı için de tehdittir. Netanyahu’nun bugün izinden gittiği Hitler, Amerika ve Sovyetler Birliği’nin ittifakıyla geç de olsa durdurulmuştu. Daha geç olmadan Netanyahu ve cinayet şebekesi tamamen kontrolden çıkmadan bu soykırım, bu vahşet, bu barbarlık insanlığın ittifakıyla artık derhal durdurulmalıdır” ifadelerini kullandı.
  
Recep Tayyip Erdoğan Grup Toplantı Akp Israil Filistin (5)

İspanya, İrlanda ve Norveç’in Filistin’i bir devlet olarak tanımalarının bu karamsar tablo içinde umutları bir nebze olsun artırdığının altını çizen Erdoğan, “Buradan Filistin’i bir devlet olarak tanıyan, bu insani duruşu, bu cesur duruşu sergileyen tüm dost ülkeleri tebrik ediyorum. Şu an itibarıyla 147 ülke Filistin’i bir devlet olarak tanımış durumdadır. Yani, Birleşmiş Milletlere üye 193 ülkenin 4’te 3’ünden fazlası Filistin’i egemen bir devlet olarak kabul ediyor. 147 ülkenin ortak kararı, 5 üyeden oluşan Güvenlik Konseyi’nin keyfine bırakılamaz. Tüm dost ve kardeş ülkeleri bu adaletsizliğe itiraz etmeye davet ediyoruz. Tekrar söylüyorum: Dünya 5’ten büyüktür. 147, beşten büyüktür. İnsanlığın ortak vicdanı, 5’ten büyüktür. İsrail şu anda bir başka devletin topraklarını işgal etmektedir. Bu işgale derhal son vermeli, yaptıklarının bedelini de hukuk önünde ödemelidir” ifadelerini kullandı.

Recep Tayyip Erdoğan Grup Toplantı Akp Israil Filistin (2)

“İsrail ve onu destekleyenler, bu soykırımın unutulacağını zannediyorlar”

İsrail ve onu destekleyenlerin bu soykırımın unutulacağını zannettiğini söyleyen Erdoğan, “Açıkçası özellikle Batı kamuoyunda bugüne kadar yaptıkları soykırım ve katliamları unutturmayı da başardılar. Ancak bu soykırım unutulmayacak. Ölen bebekleri, çocukları, masum sivilleri dünya unutmayacak. Hastaneleri, üniversiteleri, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını hedef alan bu barbarlık unutulmayacak. Sanatçıları, yazarları, gazetecileri, bilim adamlarını kasten öldüren bu vahşet unutulmayacak. Evlatlarının parçalarını toplamak zorunda kalan anneleri. Koklamaya doyamadıkları çocuklarını toprağa veren babaları. Dünyanın bütün yükünü minicik omuzlarında taşıyan yetim ve öksüzleri. 7 Ekim’den bu yana Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında sahnelenen mezalimi asla ve asla unutmayacağız, unutturmayacağız” ifadelerine yer verdi.
  
Dünyanın birçok ülkesinde, özellikle de üniversitelerde gençlerin soykırımı protesto ettiğine dikkat çeken Erdoğan, “Akademisyenler, profesörler, hocalar siyonist lobinin tüm baskılarına, tüm zorbalıklarına rağmen soykırıma karşı seslerini yükseltiyor. Bu uğurda ağır bedeller de ödüyorlar. İfade özgürlükleri ellerinden alınmış durumda. Gösteri ve protesto hakları çalınmış durumda. Buna rağmen, okuldan atılma tehdidine rağmen, gençler Filistin’le dayanışma halindeler. İnsafı, vicdanı, gözü ve kalbi olan nice sanatçı, sporcu, yazar, bilim insanı da her türlü bedeli göze alarak Gazze’nin sesi oluyorlar. Siyonizmin maskesi tüm dünyada düşmektedir. Özellikle gençler, siyonizmin nasıl barbar, acımasız, kural ve kanun tanımaz bir sapkınlık olduğunu görmeye başlamışlardır. Açıkçası bu da bir devrimdir. Bu devrimin siyonist sapkınlıktan arınmış bir dünyayı kuracağını umuyor, dünya genelinde Filistin’i, Gazze’yi yüreğinde taşıyan herkese de buradan dayanışma mesajlarımızı gönderiyorum” diye konuştu.

Recep Tayyip Erdoğan Grup Toplantı Akp Israil Filistin (1)

“Türkiye olarak soykırım şebekesinin hukuka hesap vermesi için atılan tüm adımlara çok güçlü destek veriyoruz”

Türkiye olarak soykırım şebekesinin hukuka hesap vermesi için atılan tüm adımlara çok güçlü destek verdiklerinin altını çizen Erdoğan, “İlk günden beri ziyaret ettiğimiz tüm ülkelerde, katıldığımız tüm çok taraflı toplantılarda bu konuyu gündeme getirdik. Uluslararası Adalet Divanında İsrail’e karşı açılan soykırım davasına müdahil olmayı kararlaştırdık. Elimizdeki tüm belgeleri ve bilgileri muhataplarımıza ulaştırıyoruz. İsrail yönetiminin ve siyonist lobinin Adalet Divanı'nı ve yargıçları açıktan tehdit ederek baskı altına almaya çalıştığını görüyoruz. Buna fırsat verilmemelidir. İsrail’in adaletin tecellisine dair son inanç kırıntısını da yok etmesinin mutlaka önüne geçilmelidir. Soykırım suçluları, insanlığın vicdanında olduğu gibi hukuk önünde de mahkum edilmeden bölgemize barış gelmez, dünya huzura kavuşmaz” şeklinde konuştu.
  
Türkiye’deki darbeleri Filistin davasından ayrı düşünmenin mümkün olmadığını aktaran Erdoğan, “Kuşkusuz başka bazı nedenleri de var. Ancak, darbelerin zamanlamasına baktığınızda, Türkiye’nin Filistin ile dayanışmasını kırmaya yönelik olduğunu da net bir şekilde görürsünüz. 12 Eylül’ün Konya’daki Kudüs Mitinginin ardından, 28 Şubat’ın Sincan’daki Kudüs Gecesi’nin ardından geldiğini söylemiştim. Yine, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin, siyonizmin uşağı FETÖ’cü hainler tarafından yapıldığını hatırlatmıştım. Önceki gün 27 Mayıs 1960 darbesinin 64’üncü yıl dönümüydü. O darbeyi de, yine Türkiye’nin ve merhum Adnan Menderes’in Filistin hassasiyetinden ayrı düşünmek mümkün değildir. 1949’da, İnönü döneminde İsrail bir devlet olarak resmen tanınmışken, merhum Menderes ve Demokrat Parti Hükümeti önce dengeli bir politika izlemiş, ardından Bağdat Paktı’na katılarak İsrail’i rahatsız etmiştir. Süveyş Krizi esnasında merhum Menderes’in İsrail’den büyükelçimizi çekmesi, 27 Mayıs darbesinin hazırlıklarını başlatmıştır. Kimse zannetmesin ki, mesele sadece Filistin’dir, mesele sadece Gazze’dir. Siyonizmin eli, içerdeki işbirlikçileri, içerdeki tasmalı piyonları vasıtasıyla bölgedeki her ülkeye uzanmakta, her ülkeyi karıştırmaya çalışmaktadır. İşte buna biz dur dedik” açıklamalarında bulundu.
  
Erdoğan, 15 Temmuz’da milletle birlikte kahramanca bir direniş sergileyerek, sadece FETÖ’cü darbeye değil, siyonist darbeye de geçit vermediklerini söyledi. Siyonizmin uşaklığını yaparak darbeye kalkışan herkesin karşısında milletin, hukukun ve siyasetin tokadını bulacağını aktaran Erdoğan, “Önceki gün Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda 27 Mayıs’ın 64’üncü yıldönümünde, merhum Adnan Menderes’i, merhum Hasan Polatkan’ı, merhum Fatin Rüştü Zorlu’yu bir kez daha andık. Orada da ifade ettim: Türkiye’de darbeler dönemi sona ermiştir. Yabancı güçlerin ajanlığını üstlenip, ‘Türkiye’yi kurtarmak’ yalanıyla siyasete müdahale etmeye kalkışanlar, işte 15 Temmuz sonrası olduğu gibi, işte 28 Şubat sonrası olduğu gibi, mahkeme karşısında yaptıklarının hesabını verecek, hapiste yaşlanacaklardır. Milli iradeye kast edilmesine, milletin muazzez iradesinin ipotek ve vesayet altına alınmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu vesileyle, bir kez daha, Merhum Menderes, Polatkan ve Zorlu’yu rahmetle yad ediyorum. Onların canlarını vererek başlattıkları demokrasi ve hukuk mücadelesini kararlılıkla sürdürüyoruz” değerlendirmelerde bulundu.
  
Erdoğan, Türkiye’yi darbe mahsulü mevcut anayasadan da kurtararak, hem darbelerle hesaplaşmayı alınlarının akıyla hitama erdireceklerine hem de demokrasi kahramanlarının ruhlarını şad edeceklerini söyledi. Siyaset kurumunun ülkenin ve milletin sorunlarına çözüm üretmek için var olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Milletin dertlerine derman, yaralarına çare olduğumuz ölçüde, görevimizi yapmış, insanımıza karşı mesuliyetlerimizi yerine getirmiş oluruz. Biz pusulası millete, milletin sesine ayarlanmış siyasetin temsilcileriyiz. Bugüne kadar rotamızı daima milletimiz belirledi, istikametimizi milletimiz çizdi, siyasetimizin hudutlarını millet tayin etti. Elitlere değil, halka baktık. Bağıranların, çağıranların değil, sessiz yığınların sesi olduk. Tuzu kurularla değil, şehrin çeperlerinde hayat mücadelesi verenlerle yol yürüdük. Sırtını güç odaklarına yaslayanlar için değil, Allah’tan ve devletten başka hiç kimsesi olmayanlar için siyaset yaptık. Ne yaptıysak milletimiz için, milletimizle birlikte yaptık. Ne başardıysak yine aziz milletimizin güçlü desteğiyle başardık. Biz milletimiz için çalıştıkça, didindikçe, şikayetlerine çözüm buldukça milletimiz de bize sahip çıktı, desteğini ve duasını bizden esirgemedi. Bugün de aynı hassasiyetle yolumuza devam ediyoruz ve edeceğiz” diye konuştu.

Kaynak: Mehmet Kalay - Kemal Diri / ANKARA (İHA)