Erbay, “Yalova’da 1999 Marmara Depremi sonrasında yaşanabilecek yeni depremlere karşı bilimsel ve katılımcı bir anlayışla depreme hazırlık çalışmaları yapıldı” dedi. Yalova eski Valisi İstinye Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Erbay, 1999 Marmara depremi sonrasında Yalova’da depreme hazırlık çalışmaları hakkında bilgi verdi. Eski Vali Yusuf Erbay’ın hazırlık çalışmalarına ilişkin açıklamaları şu şekilde, “Yalova’da, Marmara Depreminin yaralarının sarılmaya başladığı dönemle birlikte, yaşanacak yeni bir depreme karşı hazırlıklar yapılmıştır. Yaşanan felaketten edinilen deneyimler doğrultusunda, bilimsel ve katılımcı bir anlayışla gerçekleştirilen çalışmalara örnek olarak iki önemli belgeyi özetlemek gerekir.

1-Yalova Valiliği Afet Yönetim Merkezi Stratejik Planı

Yalova Afet Yönetim Merkezi Kurulmuş, Yönergesi 05/05/2005 tarihinde Valilik makamınca onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Stratejik Planın amaçları doğrultusunda çalışmalar yapılmış ve uygulamaya konmuştur. Bu çalışmalardan, eğitim, tatbikatlar, müdahale uygulama planları gibi rutin olanların dışında, Yalova’ya özel bazılarını kısaca belirtmek gerekirse:

1. Afet planlamasında, müdahale anında ve sonrasında Afet Yönetim Sistemi içindeki her düzeyde kurum ve hedef kitlelerle etkin ve sağlıklı iletişim sağlanmıştır. (Merkezde kurulan haberleşme sistemi ile bütün muhtarlara telsiz sağlanmış, deprem anında hızlı ve etkin haberleşmeyi sağlamak amacıyla 24 saat esasına göre çalışma başlatılmıştır).

2. Afet anında Kara, Deniz, Hava Ulaşım sistemlerinin Afet Acil Yardım Planına entegrasyonunun sağlanması ile güvenli ve seri ulaşımın temini konusunda çalışmaları yapılmıştır. (Yeşil-Mavi yol projesiyle bütünleştirilen, ursa ve İznik alternatif bağlantılarını kuran üç adet büyük kapsamlı yolun yapılması ile, afet anında hayati nitelik kazanan boşaltma ve yardım ulaştırma sorunlarına karşı etkin bir önlem geliştirilmiştir).

3.Yalova Afet Yönetim Merkezi’nin afetlere müdahalelerle ilgili karar ve uygulamalarına Sivil Toplum Kuruluşlarının karar otoritesi ile uyumlu etkin katılımı için gerekli mekanizmalar oluşturulmuştur (Sadece karar almada değil uygulamalarda da ortak yapılar kurulmuştur. Motosikletlerin kolay erişim özelliğinden yararlanılan afet timlerinin kurulması özel bir örnektir).

4.Afet Yönetim Merkezinde gerçekleştirilen yapısal değerlendirmelerin yanı sıra planlama ve müdahale faaliyetlerinde entegrasyonu sağlanmıştır. (Deprem öncesi yapılan binalarda güçlendirme çalışmaları gerçekleştirilmiş, başta okullar olmak üzere bütün kamu binaları güçlendirilmiş ya da yeniden inşa edilmiştir).

2-Yalova Çevre Düzeni Planında Afete Yönelik Genel Hükümler

Marmara Depremi sonrasında hazırlanan Yalova İli 1/25 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı 2007 yılında yürürlüğe girmiştir. Plan Açıklama Raporu ve Plan Uygulama Hükümlerinin “Afete Yönelik Genel Hükümler” bölümünde 21 madde yer almaktadır. Her biri, başta deprem olmak üzere, meydana gelecek afetlere ilişkin ayrıntılı önlemleri içeren bu hükümlerin öne çıkan bazıları şöyledir:

Yalova İli, 1. Derece deprem bölgesinde kalmakta olup, Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik hükümlerine uyulması zorunludur. (Bu madde sayesinde, plan uygulamaya girdikten sonra İl genelinde binaların yüksekliği ve katları sınırlanmış ve bu sınırlamaya uyulmuştur)

Ayrıca bu plan kapsamında kullanım kararı getirilen alanlarda ilgili idarelerce imar planı yapım aşamasında jeolojik ve gerekli görülmesi halinde jeoteknik ve jeofizik etüt raporları hazırlatılarak Afet İşleri Genel Müdürlüğüne onaylatılmadan harekete geçilmez.

Fay hatlarına isabet eden alanlar hiçbir şekilde yapılaşmaya açılmayacaktır.

Bu plandan önce inşa edilmiş olan mevcut yapılar, yine deprem yönetmeliğine uygun biçimde hazırlanacak etütler doğrultusunda takviye edilecektir.

Hazırlanacak etüt raporları gereğince, sıvılaşma riski yüksek olarak tespit edilen alanlar hiçbir şekilde yapılaşmaya açılmayacak, bu alanlar imar planlarında yeşil alan olarak belirlenecektir.

İmar planlarında ana yol genişlikleri afet sonrası trafik akışını engellemeyecek biçim ve genişlikte olacaktır.

Afet sonrası acil yardım ve destek merkezi ile yönetim merkezi olarak kullanılabilecek yerler için toplama ve geçici iskan alanları belirlenecektir.

Afet sonrası acil yardım ve destek merkezi ile yönetim merkezi olarak kullanılabilecek alanlar, depolar ve dağıtım istasyonları planlanacaktır.

Zemin katlarda yer kazanmak amacıyla taşıyıcı bölme duvar ve betonarme perde duvarları kaldırıcı ve zarar verici nitelikte tadilat projeleri hazırlanmayacaktır.

İnşaatı tamamlanan veya halen kullanılan binalarda tadilat yapılması halinde, taşıyıcı sistem üzerinde hiçbir şekilde değişiklik yapılmayacaktır.

Bitişik nizam yapı düzeninden kaçınılması planlama açısından gereklidir.

Beton kalitesinin titizlikle denetlenmesi hususunda gerekli önlemler alınacak, inşaatlarda hazır beton kullanılacak olup bu konularda ilgili idare sorumlu olacaktır.

İnşaat aşamasında yerleştirme hataları (bağlantı, etriye vs.), tuğla örme hataları önlenecek, denetim ilgili idarelerce titizlikle sürdürülecektir.

Yapıda, kolondan tesisat geçirilmesi veya benzer biçimde taşıyıcı sistemi zayıflatacak düzenlemeler yapılmayacaktır.

Çevre Düzeni Planına karşı madenciler ve inşaatçılar hukuki ve siyasi mücadele başlattılar. Yapıldığı yöntemle değiştirilmesi neredeyse imkânsız olan planı, 1/ 50 000’lik üst bir planla aşma ve etkisiz kılma çabaları devam etmektedir.

Bakanlığa yaptırılan bu plan itirazlar sonucu mahkemededir. Ancak, bazı belediyelerin inanılması zor bir biçimde, bu yeni ve mahkemelik plana dayandıklarını var sayarak, kat artırımına gitmeye başladıkları gözleniyor. Akılların yeniden başa toplanmasını gerektiren son depremlerden sonra tutumlarını nasıl sürdürecekleri merak konusudur.

Aynı şekilde, bazı taşocaklarına önceki plana aykırı biçimde taş ocağı ruhsatları verilmeye başlandığı üzüntüyle gözlenmektedir.

Hukuksuzluk ve bilim dışı uygulamaların normal karşılanmaya başlanmış olması, doğal değerlerin yok edilmesi sürecini hızlandıracak ve gelecek afetlerin yıkımını artıracak niteliktedir.”

Editör: Uğur TEZCAN