Yine baktım, meclis gündeminde, bir trafo yerinin plana işlenmesi maddesi.
Bir değil, iki değil, sürekli !
Sadece bu dönem değil, her dönem !
Gerekçe ne ?
Yerleşim arttıkça, mevcut trafoların yetersizliği.
Güneş çarığı, çarık ayağı sıkar misali,
Vatandaş haklı olarak belediyeden talep ediyor, belediyeler de enerji dağıtım şirketlerinden.
Hizmeti alan vatandaş, parayı alan, nokta, nokta aş.
“ Yer gösterirseniz yaparız, yoksa yapmayız, vatandaşla da siz karşı karşıya kalırsınız.“ 
söylemi de mazeretleri olmuş.
Enerji satarak para kazanan şirketler, yeşil alanlara ve çocuk parklarına gözlerini dikmişler, özel arsa alarak veya kiralayarak para kazanmak için yatırımlarını yapacaklarına, alışmışlar bedavaya !
Uzmanlar, trafoların çocuk parklarına, yüksek binaların girişlerine ya da içlerine değil, varsa boş arsaların ya da yer altı garajlarının, insanların bulunabileceği en uzak yerlerine konulması gerektiğini, daha önce konulmuşlarsa da, bunların yakınında uzun süreli durulmaması gerektiğini söylüyorlar !
Daha da önemlisi ;
Çeşitli trafo duvarlarının dış yüzeylerinde yapılan ölçümler, EM radyasyon (elektrik alan şiddeti: Volt/metre) değerlerinin de, ülkemizdeki trafolarda, Almanya’dakilerden 2-3 kat daha fazla olduğu iddia ediliyor ! 
Hem sağlığımızdan, hem de parklarımızdan oluyoruz !
Ama maalesef ;
* Büyük sermayelerin karşısında, belediyelerin sesi çıkamıyor, yeri bedava veriyor. enerjiyi parayla alıyor !
* Bir bedel almadan yer tahsis etmenin adı da, kişiye rant sağlamak değil, yatırımın önünü açmak oluyor ! Esnafın, iskemleye, masaya, şemsiyeye işgaliye ödediği şehirlerimizde, parklara, kaldırımlara kurulan trafoların yerleri beleşe veriliyor !