Platform Başkanı Hacı Ömer Anlayışlı, “Zulme sessiz kalanlar bu suça ortaktır” diyerek, İslam dünyasına siyonizme karşı toplu direniş çağrısında bulundu.
Yalova Gönül-Der Platformu öncülüğünde Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekmek ve İsrail zulmünü protesto etmek amacıyla düzenlenen yürüyüşe yüzlerce Yalovalı katıldı. Yürüyüş sonrasında Gönül-Der Platformu Başkanı Hacı Ömer Anlayışlı tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü sistematik soykırıma karşı sessiz kalan tüm kişi ve kurumların bu zulme ortak olduğu vurgulandı. Anlayışlı, konuşmasında İsrail rejimini ‘katil çete’ olarak nitelendirdi. Gazze’nin, tarihin en büyük bombalı saldırılarına maruz kaldığını ve buna rağmen direnişini onurla sürdürdüğünü belirten Anlayışlı, bu direnişin insanlığın vicdanını harekete geçirdiğini ve zalimlerin sonunu hızlandırdığını söyledi. Madleen Gemisi örneğiyle başlayan açıklamada, gemiye Gazze’nin ilk kadın balıkçısının adının verilmesinin sembolik önemine dikkat çekildi. Anlayışlı, siyonist İsrail rejimini ‘katil çete’ olarak nitelendirdi ve zalimlerin er ya da geç hesap vereceğini ifade etti. Anlayışlı açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verdi: “Terör devleti İsrail, tüm gücüne rağmen 20 aydır sürdürdüğü vahşi saldırılarda esirlerini bile kurtaramamıştır. Müslüman ülkelerin sessizliğine rağmen Gazzeli kardeşlerimiz imkânsızlıklar içinde onurla direniyor.” Kurban Bayramı’nda çocuklarını kaybeden Gazzelilerin durumuna dikkat çeken Anlayışlı, “Onlar göklerden gelecek kurbanları beklemeyi sonuna kadar hak etmiştir. Yaşayan bu eli öpülesi rol modellerimizin kıymetini bilmek bizlere düşer” dedi. Anlayışlı, 1 Haziran 2025’te İtalya’dan yola çıkan ‘Madleen Gemisi’ ve Kuzey Afrika’dan Gazze’ye doğru ilerleyen Sumud Konvoyu’nun, bu direnişe nefes verme çabası olduğunu belirtti. 57 ülkeden gelen vicdan sahibi insanların Refah Sınır Kapısı’na ulaşma çabasını selamladıklarını dile getirdi. Anlayışlı, Gazze’ye gönüllü olarak giden Türk vatandaşlarının Mısır’da fiziksel saldırıya uğradığı ve Türkiye’nin Kahire Büyükelçiliği’nin bu süreçte yetersiz kaldığı da dile getirildi. Büyükelçiliğin duyarsızlığına tepki gösteren Anlayışlı, Dışişleri Bakanlığı’ndan büyükelçinin geri çekilmesini talep etti. Gönül-Der Platformu’nun daha önce dile getirdiği talepler tekrar gündeme getirildi. Anlayışlı şu maddeleri sıraladı: “Masumların canına kıyan çifte vatandaşların vatandaşlıkları iptal edilmelidir. İsrail’e hizmet eden yerli ve yabancı şirketlere müdahale edilmeli, taşeron firmalar kapatılmalıdır. İsrail’in saldırıları sonrası Türkiye’ye kaçmaya çalışan siyonistlere ülkeye giriş izni verilmemelidir. Tarihin, siyonistlerin ve onlarla işbirliği yapan iktidarların eninde sonunda yıkıldığını defalarca gösterdiğini belirten Anlayışlı, İslam ümmetine çağrıda bulundu. Ey İslam ümmeti! Siyonizm’e karşı ekonomik, ticari ve askeri bir direniş hattı kurmanın zamanı gelmiştir. Artık bedeli ne olursa olsun büyük kitlesel organizasyonlar yapmanın vaktidir. Küçücük bebeklerin hangi suçtan dolayı öldürüldüğü sorulduğunda verecek cevabınız yoksa bu sizin son şansınızdır. Zulme sessiz kalmak, zulme ortak olmaktır. Bilinsin ki vicdan intifadası başarıya ulaşacak, insanlık onuru siyonizmi yenecektir.”
