Kariyerine Nasıl Başladı?

Bülent Bal, 1959 yılında Yalova’da, Cumhuriyet Caddesi olarak bilinen eski Bursa Caddesi'nde doğdu. İlkokul ve ortaokulu Yusuf Ziya İlköğretim Okulu'nda tamamladıktan sonra, fotoğrafçılıkla tanıştı. Bal, fotoğrafçılık kariyerine çay ocağında yardımcı eleman olarak çalıştığı bir dernekte başladı. Orada, fotoğrafçı İsmet Özay’ın “Foto Renk” adlı dükkanında çay servis ederken, fotoğrafçılıkla ilgili ilk bilgilerini edindi. Özay’ın dükkanında fotoğraf kurutma işlemlerini görmesi onun ilgisini çekti ve fotoğrafçılık kariyerine adım atmasına neden oldu. 30 Ağustos 1974 tarihinde fotoğrafçılığa başladığını belirten Bal, bu mesleğin tamamen tesadüfi bir şekilde hayatına girdiğini söyledi.

Kariyerinin Dönüm Noktaları

Bülent Bal, 1974’te başladığı fotoğrafçılık mesleğinde, bir süre sonra ustasının rahatsızlığı nedeniyle dükkânı küçük bir çocuk olarak işletti. Zorlu geçen bu dönemin ardından, Fatih Caddesi'nde bulunan “Foto Yurt” adlı fotoğrafçı dükkanında çırak olarak işe alındı. 1979 yılına kadar burada çalıştıktan sonra, askere gitme dönemi geldi. Askerliğini tamamladıktan sonra, 1981 yılında kendi fotoğrafçı dükkanını açarak iş hayatına yeniden döndü. 1990 yılında ikinci dükkanını “Foto Bal” adıyla açtı ve fotoğrafçılıktaki serüveni devam etti. 2004 yılında emekli olduktan sonra da, meslek hayatındaki tecrübelerini genç fotoğrafçılarla paylaşmaya devam etti.

Teknolojideki Büyük Değişim

Bülent Bal, fotoğrafçılıktaki teknolojik değişimlerin meslek hayatını nasıl etkilediğini de paylaştı. Önceleri karanlık odada film yıkayıp agrandizörde fotoğraf basan bir fotoğrafçı olarak, mini lab sistemine geçişin kendisi için büyük bir yenilik olduğunu ifade etti. Mini lab sisteminde filmi koyduğunuzda, yeni çekilmiş filmi otomatik olarak banyodan geçirebilip kuruttuğunu, bu sürecin fotoğrafçılığa büyük bir kolaylık getirdiğini belirtti. Ancak dijital fotoğrafçılığın gelmesiyle, teknolojinin sanatı nasıl dönüştürdüğüne de dikkat çekti. Dijital fotoğraf makineleri ve cep telefonlarıyla yapılan çekimlerin, sanatsal düşünmeyi ve yaratıcılığı azalttığını vurguladı.

Genç Fotoğrafçılara Tavsiyeler

Bülent Bal, genç fotoğrafçılara tavsiyelerde bulunarak, ışık ve kadrajın fotoğrafçılığın temel taşları olduğunu vurguladı. Fotoğrafçılığın temeli olan bu iki unsuru iyi kullanmanın, başarılı sonuçlar elde etmek için şart olduğunu söyledi. Ayrıca, gençlerin manuel makinelerle fotoğraf çekmelerini önerdi. Manuel makinelerin, yaratıcılığı artırmak için zorlayıcı bir etkiye sahip olduğunu ve genç fotoğrafçılara daha özgün ve yaratıcı çalışmalar yapma fırsatı sunduğunu belirtti.

Sosyal Medya ve Dijital Platformların Etkisi

Günümüzde sosyal medya ve dijital platformların fotoğrafçılık üzerindeki etkilerini değerlendiren Bal, geleneksel fotoğrafçılığın sanatın özü olduğunu söyledi. Dijital fotoğrafçılığın mesleğin özünü bozduğunu, fotoğrafçılığın eski saygınlığını kaybettiğini ifade etti. Dijital teknolojinin yaygınlaşmasıyla, daha fazla insanın fotoğrafçılık yapabilmesinin, mesleğin algısını değiştirdiğini ve kavram kargaşasına yol açtığını belirtti.

Binici; “Bu Mesleğe 16 Yaşında Başladım” Binici; “Bu Mesleğe 16 Yaşında Başladım”

Sonuç olarak, Bülent Bal, fotoğrafçılığın bir hikaye anlatması gerektiğini vurgulayarak, her fotoğrafın bir anlatı taşıması gerektiğini söyledi. Özellikle portre fotoğrafları hariç, her fotoğrafın çekildiği yer ve durumu yansıtması gerektiğini ifade etti.

Muhabir: Göktuğ Doğukan Yüksel - Sezgin Altınel