Cumhuriyet Halk Partisinin her haftanın Salı günü Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında düzenlediği Grup Toplantısı’nda bu hafta önemli bir gelişme yaşandı. Uzun yıllar CHP saflarında mücadele verdikten sonra fikir ayrılıkları sebebiyle 17 Mayıs 2021 tarihinde Memleket Partisi’i kurann ve geçtiğimiz günler itibariyle yeniden CHP’ye dönüş kararını alan Muharrem İnce, 24 Haziran Salı günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki CHP Grup Toplantısı’na katıldı. Özgür Özel’in sözlerinin ardından kürsüye çıkan İnce, CHP’lileri selamladı ve iktidara karşı hep birlikte mücadele sözünü verdi.
“Tüm Memleket Partilileri babaevine bekleyeceğiz”
Grup Toplantısı’nın başlangıcında söz alan ve Memleket Partisi’ne geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği ziyareti hatırlatan Özel, “Bir yol arkadaşımızı… Babaevinde doğmuş, büyümüş, Gençlik Kolları üyeliğinden Cumhurbaşkanı adaylığına kadar pek çok görevi üstlenmiş bir yol arkadaşımızı, bir Cumhuriyet Halk Partili’yi geçen hafta ziyaret ettim. Kendisini babaevimize davet ettim. Kendisi, Memleket Partisi'nin değerli yöneticileriyle bir araya geldi. Böylesi bir dönemde, “birleşe birleşe kazanmanın”, “bir arada durmanın”, “omuz omuza olmanın” gereğine inandığı için partisini en yaşlı üyeye emanet etti. Önümüzdeki günlerde kurultaylarını toplayacaklar. Memleket Partisi, pozitif bir gündemle kendisini feshedecek. Sonrasında ise biz, tüm Memleket Partilileri babaevine bekleyeceğiz. Ama bugün, ilk adımı hep Cumhuriyet Halk Partili olmuş Muharrem İnce’nin atması için buradayız. Kendisini bu adımı atmak üzere davet ediyorum. Buyurun Sayın Genel Başkanım” diyerek sözü İnce’ye bıraktı.
“Benim bugün buraya gelişim bir "geri dönüş" değildir”
Kürsüye çıktıktan sonra şiir okuyan ve yeniden CHP saflarına katılma nedenlerini paylaşan İnce ise, “Ben bugün buraya bir kibirle gelmedim. Bugün buraya bir pişmanlıkla da gelmedim. Kişisel bir hesapla hiç gelmedim. Ben bugün buraya, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in içten, samimi davetiyle geldim. Ayrılıklar bazen kırgınlıktan olur, bazen de umudu başka yollarla aramaktan. Benim bugün buraya gelişim bir "geri dönüş" değildir. Benim gelişim, bir kucaklaşmadır, bir sarılmadır, bir hasret gidermedir. Atatürk ilkeleri dedik. Demokrasi dedik. Hukukun üstünlüğü dedik. Eğitim dedik. Bilim dedik. Akıl dedik. Hep aynı şeyleri söyledik. Ve ayrı düştüğümüz günlerde de, bir çift mavi gözün ışığında, Atatürk’ün ilkelerinden hiç vazgeçmedik. Bugün burada, aranızda eğilmeyen başınız olmak için buradayım. Susmayan diliniz olmak için buradayım. Bükülmeyen bileğiniz olmak için buradayım. Ve hepinize diyorum ki: Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber, ya hiçbirimiz!” ifadelerini kullanarak sözlerini sonlandırdı.
