İlkel toplumlardan başlayarak hayat bulan, günümüz modern toplumlarında gelişip çeşitlenen musıki sanatı, insanoğlunu diğer canlı varlıklardan ayıran en önemli özelliklerden birisidir.

Günlük yaşam kargaşasının içinden sıyrılıp nefes alabileceğimiz kısa zaman aralıklarında bile ilk yaptığımız iş bir müzik çaları devreye sokmak olmuyor mu ? Hatta ve hatta imkan bulabiliyorsak iş yaptığımız ortamlarda bile müsaade edilen miktarlarda müzik dinlemeye çalışmıyor muyuz? Bunları yapacak imkanlara sahip değilsek bile çalışırken ya da dinlenirken dilimize dolanan bir şarkıyı, türküyü mırıldanırken buluveriyoruz kendimizi .

İşte, tam anlat istediğim şey de bu !

Yaşamımızın tam göbeğinde yer etmiş müzik…

Bence toplumu bir birine bağlayan en kuvvetli tutkallardan biridir müzik…

Hafızamızın tozlu raflarında unutulmaya yüz tutmuş nice anılarımızı hatırlatan , anımsatan uzun yıllar sonra dinlemiş olduğumuz bir müzik olmuyor mu ?

Acı ,tatlı , mutlu, mutsuz hatıralar yüreğimizin derinliklerinde iz bırakmış sevda yaraları, gençlik hayallerimiz, sevinçlerimiz, mutluluklarımız hepsi ama hepsi mutlaka bir müzikle bütünleşerek belleğimizde bir yer etmiştir. Uzun yıllar sonra o yaşanan hatırayı canlandıran şeydir müzik. O müzik çaldığı zaman nerede olursak olalım zaman, mekan kavramından sıyrılarak geçmişe döneriz, hatıralarımız bir film şeridi gibi zihnimizde akmaya başlar. Yaşam derinliklerimiz bir anda su yüzüne doğru sökün eder. İşte insanı insan yapan özelliklerden biri daha müzik vasıtası ile karşımıza dikiliverdi. ‘’ANILARIMIZ - HATIRALARIMIZ ‘’

İnsanın doğumundan ölümüne kadar bütün yaşamını sarmış müzik .

Daha önceki yazılarımın paralelinde yazmış olduğum bu yazıda asıl vurgulamak istediğim şey müziğin önemi ile birlikte, Türk müziğinin Türk insanı için taşıdığı önemdir.

Kişisel yaşamımız, içinde bulunduğumuz toplumun örf, adet, ananeleri ile birlikte şekillenmektedir. Ecdadımızın paha biçilemez bir hazinesi olarak bizlere miras kalan milli musıkimizin içinde tarihin derinliklerinden günümüze kadar yaşamış Türk insanın binlerce yıllık yaşamı yer almaktadır. Bizlerin genetik kodlarında şifrelenmiş ulusal değerler bu mirasın en önemli varlıklarıdır.

Analarımızın okuduğu ninnilerimizde yer alan nağmeler, çocukluk dönemlerinde oynadığımız oyunların içinde söylenen şarkılar, gençlik dönemlerinin sevdalarını yansıtan aşk şarkıları , türküleri, gurbete giden yakınlarımızın hasreti ile yakılmış uzun havalar, düğün dernek toplantılarının sevincini ,mutluluğunu birlikteliğini sağlayan pekiştiren halaylar, oyunlar , insanımızı yücelten cesaretlendiren maddi ve manevi değerlerle bezenmiş Serhat ve Kahramanlık Türkülerimiz, manevi yaşamımızı biçimlendiren dini temalarla bezenmiş ilahi musıkimiz bu coğrafyada yaşayan insanımızın genetik haritasını oluşturan genlerin parçalarıdır.

Bu muazzam hazinenin korunarak zenginleştirilerek gelecek nesillere eksiksiz bir şekilde aktarılması görevi şimdi bizlerdedir. Kutsal emanetimize sahip çıkmak bu topraklarda yaşayan her insanın görevidir. Eğer geleceğimizi kurtarmak kaygısını taşıyorsak, çocuklarımızın mutluluğunu, refahını düşünüyorsak çocuklarımıza Türk müziğinin öğretildiği adresleri bir anne, baba olarak göstermek vazifemizdir.

Günümüzün teknolojik imkanları ile çocuklarımız yer küre üzerinde icra edilen bütün müziklere rahatça ulaşabilme imkanına sahiptirler, bizlerin görevi önce kendi müziğimizi doğru bir şekilde çocuklarımıza öğretmek olmalıdır . Hoşça kalın, müzikle olun.