İnsanlığın var oluşundan bu yana insanın ruhunu derinden etkileyen, bir alemden alıp başka bir aleme taşıma gücüne sahip olan musıkinin sihirli yönünden bahsetmek istiyorum sizlere bu yazımda. ‘’Musıki insanlığı kişisel ve toplumsal bazda etkileme gücüne sahip en önemli sanat dalıdır ‘’
Daha ana rahminde iken bile insanın müzikten etkilenmeye başladığı pek çok bilimsel deneyle kanıtlanmış bir gerçektir. Bu bile tek başına musıkinin etki gücünün ne kadar sihirli olduğunu göstermeye yeter bir kanıttır. Düşünsenize daha dünyaya gelmemiş bir canlının bir sanatsal olayın etkisi ile geliştiğini…Bedensel gelişim sürecini bile daha tamamlayamamış ana rahmindeki insanın pozitif bir sanat dalının etkisine girmesi bir mucize, bir sihirli güç değil de nedir ?
Musıkinin bilinen bu sihirli gücü ile küçük ve büyük baş kümes hayvanlarının verimliliklerinin arttırılmaya çalışıldığı ve bu teknikle bilimsel üretim yapan merkezlerin günümüzde mevcut olduğu bilinmektedir. Hatta hangi tür müziğin verimi artırmada daha etkili olduğu bile tespit edilmiştir. İnsan dışında hayvanları ve bitkileri dahi etkileyebilen musıkiden başka bir sanat dalı var mı?
Bu gücün farkına varan Türk bilim adamları bundan yüzyıllar öncesi akıl ve ruh hastalıklarını tedavi etmede musıkiyi kullanmışlardı, çok ayrıntılı çalışmalarla Türk Musıkisi’nde kullanılan makamların hangi rahatsızlıklara iyi geldiği bu makamların kullanma reçetelerinin bile hazırlanmış olduğunu günümüz modern tıp uzmanları bile bilip kabul etmektedirler. Bu tedavi yöntemlerinin alternatif tıp tedavi merkezlerinde halen uygulanmakta olduğunu bilmekteyiz. Bu tedavi yöntemleri Osmanlı döneminde belli başlı merkezlerde uygulanırken bu günün ileri batı toplumlarında bu tür hastaların içlerine şeytan girdiği kabul edilerek yakılarak yok edilmekte olduklarını da unutmamamız gerekmektedir.
Sevinçli günlerimizde, düğünlerimizde, bayramlarımızda, şenliklerimizde coşkumuzu müziğimizin etkisi ile ne kadar etkili yaşadığımızı hepimiz biliyoruz. Bu kutlamalarımızda acaba musıki olmasa bu coşkuyu bu tesiri aynı derecede hissedebilir miyiz?
Aynı şekilde yaslarımızda , ayrılıklarımızda, derin acıların yaralarını sarmada hatta ve hatta ibadetlerimizde musıkinin sihirli gücünü ne kadar çok kullanıyoruz değil mi? Bir ayrılık acısını bir gurbetliğin sızısını bize en etkili şekilde anlatan şarkılarımız , türkülerimiz, bozlaklarımız, uzun havalarımız , hoyratlarımız, ağıtlarımız ile yüreklerimizi teskin etmesek bu sıkıntılara dayanacak gücü kolay, kolay bulabilir miyiz ?
Müziğin gücünü kullanarak orduları, savaşmaya bir yerde ölmeye göndermenin sırrına binlerce yıl önce varan atalarımız, Mehteran bölükleri ile Askeri bandolar ile askeri yüreklendirerek, cesaretlerini artırarak savaşlar, fetihler yapmadılar mı? Günümüz askeri bandoların görevi de bir yerde müziğin sihirli gücü ile askeri etkilemek değil midir? Şehit olan askerlerin ebedi yolculuklara bu bandolar eşliğinde yolcu edilmesi acıları yatıştırmak için değil midir ?
Musıki felsefeciler tarafından ‘’Zaman ve mekan kayıtlarını aşarak insandan insana uzanan insani bir dil ‘’ olarak tarif edilmektedir. Gerçekten de musıki dili sayesinde eski ve yeni zamanları, uzak ve yakın mesafeleri bir arada yaşarız, yüzlerce yıl önceki bir duyguyu aynı hissiyatla musıkinin sihirli gücü ile mütemadiyen hisseder ve hissettiririz.
Musıki en kolay, en çabuk, en rahat, en etkili ve en zengin ifade sanatıdır, aynı zamanda en düşük maliyetli üretilebilen bir sanat dalıdır. Musıki mantık, muhakeme, kültür gibi fikri melekelerinin sınırlarını aşabilen kudrette yegane sanat dalıdır. Konuşmanın ve her çeşit ifadenin tükendiği yerde musıki başlar.
Musıki terimi Latince ( MUSIKA) dan gelir, bu terimin kökü (MUSE ) yani (MELEK) anlamına geldiği için olsa gerek musıki de ilahi bir güç taşındığı tarih öncesi dönemlerden bilinerek böyle bir ad verilmiş olabilir. Musıkinin sihirli gücü bence buradan geliyor , hoşça kalın musıkisiz kalmayın.