Ona edebiyatta kullanılan anlamı, ‘Anını en güzel şekilde yaşayan insan’ anlamına gelen ‘Bade-nuş’ kitap serisiyle kitap fuarında okuyucularıyla buluşan ve aynı zamanda edebiyat öğretmeni olan Dinç, bize şu şekilde açıklamalarda bulundu:

“Ömer Hayyam tarzı rubailer yazıyorum. Tabii, kendi dilim oluştu rubaileri yazarken, Ömer Hayyam’ın rubaileri güncel ve Türk edebiyatında çok fazla yer tutan bir yer. Ben de Ömer Hayyam hayranlığıyla yola çıkarak derken kendi dilimi oluşturdum. Şu an rubaileri yazıyorum. Birinci kitabımı 2022’de çıkardım. Bir şiir kitabı tutar mı düşüncesiyle çıkardım tabi. Sonrasında, evet tuttu. İlk baskıyı bitirdim. İkinci baskısına da geçtim. İkinci baskısını buraya getirdim. 2023’ün Ocak’ında da ikinci Bade-nuş’u çıkardım. Şöyle, Rubai dediğimiz dörtlükler halinde yazanlar Türk edebiyatında çok az. Genelde beyit ve halk edebiyatında da dörtlükler, dörtlüklerden oluşan kıtalarla şiirler yazılmış. Bir de, Cumhuriyet Dönemi’nde de serbest tarz ön plana çıkmış. Rubai tarzını deneyen çok olmamış. Tabi, ben bunu sonradan öğrendim. Şöyle, kitabı çıkardık ve baskıya verdik. Satışa sunduktan sonra bir baktık, 1000 yıllık bir süreçten sonra (Ömer Hayyam 1100’lü yıllarda yaşamış) bağımsız bir kitap olarak ortaya ortaya çıkan rubailerden oluşmuş bir kitap yok. Var, 40 tane, 50 tane. Mesela, Neyzen Tevfik’in dörtlükleri var. Neyzen Tevfik, Türk edebiyatının duayenlerinden, eleştirmenlerindendir. Toplama eser yok. Mesela Ümit Yaşar Oğuzcan dörtlükler yazıyor ama 20 tane, 30 tane yazıyor. Benim her bir kitabımda 365’er tane rubai var. Üçüncüsü de geliyor şu anda. Ben Türk edebiyatında rubai tarzında bir boşluğu doldurduğum kanaatine vardım, kitapları çıkardıktan sonra. Hani, öncesinde böyle bir iddaamız da yoktu, ne bileyim. Ben tamamen içimden geçen duyguları hafif eleştiri, içerisinde hafif kendini mutlu etme, felsefe de var kitabın içerisinde. Bir yaşam tarzı oluşturma var aslında burada. Mesela, ilk kitabın içinde en çok beğendiğim dörtlük:

‘Hayyam dedem selam göndermiş bana

Demiş ki, ömrün oldukça kadehi bırakma,

Can hayat bulur her kadehi yudumlarken,

Yaşa hayatı, iç şarabı kimseye aldırma’

İngiltere üzerinden, Youtube kanalında yayın yapan UK Danışmanlık adında bir danışmanlık firmasıyla da 40 dakikalık bir ‘Ömer Hayyam ve Bade-nuş’ isimli bir söyleşi yaptık. Şu an Youtube’da da 1 ve 2 seri olarak aynı zamanda izleniyor. Çok da güzel tepkiler aldım şimdiye kadar. Şöyle, muhafazakar dediğimiz camia biraz saki, bade, mey, meyhane bunlara hafiften uzak kaldıkları için normal düşünce tarzıyla bakan insanlara çok hitap ettiğini gördüm ben eserimin. Çok da mutluyum, yani böyle bir edebiyatta boşluğu dolduruyor olmak benim için mutluluk verici oldu. Şiir kitaplarında ikinci baskı çok zordur, popüler yazar değilseniz. Yani, benim gibi yerel, ulusal da olduk artık da bir yazarsınız, ikinci baskıyı zor yaparsınız. 1000 – 2000 tane satarsınız, ondan sonrası olmaz. Ama benim Bade-nuşlarım görüyorum o ki daha çok baskı yapacak gibi görünüyor. Bu ilk kitabım olduğu için onu özel el yazısı tercih ederek bastırmıştım. Bu ikinci baskısı, onu düz yazıya çevirerek bastırdım. Genelde okuyucu “Ya işte el yazısı ince ve biraz zor gibi” dedi. Tabi, bitirince de dedim ikincisinde de normale geçtim. Tabi biraz şekil vermek gerekiyor. Neticede edebiyatçıyım ben. Göze dokunan olsun, gönüle dokunan olsun istiyorum. Rusya’da Türkoji bölümünü okuyarak mezun oldum. Rusça eğitim gördüm, sadece Türkçe derslerimize bir konuk profesör vardı, o girerdi. Diğer derslerin tamamı Rusça’ydı. Pedagojisinden, politikasına, bilgisayarından dil bilimine…”

Tuğba ALTIN/Haber

Kitap Fuarı – Güngör Dinç ile Söyleşi (6)Kitap Fuarı – Güngör Dinç ile Söyleşi (7)Kitap Fuarı – Güngör Dinç ile Söyleşi (4)Kitap Fuarı – Güngör Dinç ile Söyleşi (3)Kitap Fuarı – Güngör Dinç ile Söyleşi (1)

Editör: Rümeysa Şahin