Bazı şarkıları dinlerken dalar giderim çok uzaklara, bazen şarkının melodisi sarar bütün benliğimi bazen de şarkının sözleri. Kimi şarkılarımız vardır, söz ve melodi ‘’ çuk oturdu ‘’ derler ya , birbirine sarılımış seven iki beden gibidirler,bu şarkılarda ayıramazsınız söz ve melodiyi birbirinden .

İşte bu tarz şarkılarımız bizi hatıralarımızla buluşturur, zaman ve mekandan uzaklaştırır.Türk müziğimizin repertuarı içinde o kadar çok örnek şarkı var ki bu durumu yansıtan, şaşar kalırsınız.

Bu şarkıların bazılarının da yaşanmış gerçek hikayeleri vardır. Bu şarkılariçinde bazı tatlı, bazı hazin hikayeler barınmaktadır. Bugün seçtiğim şarkıların kahramanı büyük üstad Selahattin PINAR’dır.iki yaşanmış gerçek aşkın biri hüsran biri de vuslatla neticelenir .Şarkıların birincisi Afife Jale için yazılmıştır ve şarkının hikayesi kısaca şöyledir ;

Bir bahar akşamı İstanbul Kuşdili çayırında Hafız Burhan konserinde rastlaştılar Selahattin Pınar ile tiyatro sanatçısı Afife Jale. İkisi de 25 yaşındadır, çok severler birbirlerini ve evlenirler. Ancak Afife, önceleri tedavi olmak için başladığı morfine alışmıştır, bu kötü alışkanlığından kurtulması için çok mücadele ederler ama olmaz… Afife’nin ısrarı ile ayrılırlar sonunda ve ikisi için de kötü günler başlar. Afife Jale 39 yaşında yoksul ve kimsesiz hayata veda ederken Selahattin Pınar da uzunca bir süre acılar içinde yaşayacaktır.Bu aşkın ızdırab,ı bestekarın sazından Kürdili hicazkar makamında dillenir ve bu meşhur şarkı bu aşkın meyvesi olarak tarihe malolur.

Nereden sevdim o zâlim kadını Bana zehretti hayatın tadını Sormayın söylemem asla adını Bana zehretti hayatın tadını

Şarkıların ikincisinin kadın kahramanı Atıfet Hanım, Taksim’de bulunan Panorama Gazinosu’nda kadınlar matinesine gider. O gün Selâhattin Pınar da tambur ile Münir Nurettin Selçuk‘a eşlik etmektedir. Selâhattin Pınar, Atıfet Hanım ile göz göze gelir ve hayran olur… Üstat, yıldırım aşka tutulmuş olacak ki Atıfet hanıma hemen o gün evlenme teklif eder.

Arkadaşlıklarının ilerlemesine rağmen, Selâhattin Pınar’ın 37, Atıfet Hanımın ise 19 yaşında olması nedeniyle, kızın ailesi evlenmelerine razı olmaz. Bunun üzerine Selâhattin Pınar, kendi yöntemine başvurur ve Burhan Bey’in şiirini Rast makamında besteleyerek Atıfet Hanım’a gönderir.

Bu şarkıyı dinleyen Atıfet Hanım, bohçasını topladığı gibi Selâhattin Pınar’a kaçar. Evlenirler ve Selâhattin Pınar ölene kadar beraber yaşarlar.

Aylar geçiyor sen bana hâlâ geleceksin Yetmez mi bu hasret daha yıllarca mı sürsün Hülyalarımın membaı bir taze çiçeksin Bekletme yazıktır, sen de solar sen de çürürsün

Bir şarkı bir insanın hayatını nasıl etkiliyor görüyor musunuz, sanatın ve musıkinin gücü bazen karşı koyulamaz derecede etkili olabiliyor.Çok çalkantılı bir yaşam süren bestekarımız Selahattin PINAR çok temiz giyinen , zarif, efendi, güzel ve espirili konuşan biridir. Bu büyük bestekar 6 Şubat 1960 günü Todori’nin lokantasında söz yazarı yakın arkadaşı ve dostu Selim ARU ile yemek yerken geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda eder.7 Şubat 1960 günü Şişli camiinde kılınan cenaze namazı sonrası Zincirli kuyu mezarlığında toprağa verilir. Allah gani gani rahmet eylesin ardında bıraktığı ölümsüz eserlerle ölümsüzleşmiştir.