CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yalova ziyareti esnasında büyük bir provokasyon yaşadı. Kılıçdaroğlu, meydanda olduğu esnada bir binadan dev bir “Bay Kemal, Yalova Belediyesi’nden çalınan 23 milyon TL nerede” yazılı pankart açıldı. Ortam bir anda gerilirken pankart partililer tarafından indirildi. Yalova’daki temaslarını sürdüren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, esnaf ziyareti yapacağı şehir merkezine geldi. Kalabalık bir partili ve vatandaş grubu tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, Uğur Mumcu Kültür Merkezi önünde kalabalığa hitap etmeye başladı. Bu esnada daha önceden katlı bir şekilde durduğu anlaşılan bir pankart iş merkezinin 3. Katından aşağı indirildi. “Bay Kemal, Yalova Belediyesi’nden çalınan 23 milyon TL nerede” yazılı pankart, vatandaşların büyük tepkisini çekti. Kılıçdaroğlu, konuşmasını sürdürmeye devam ederken partili grubu pankartı indirmek için harekete geçti. Bazı partililerle emniyet güçleri arasında gerilimli anlar ve arbede yaşandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, pankartın asıldığı iş yerine çıktı. Katlanan pankart başka bir partilinin çabasıyla yere indirildi ve toplandı. Vatandaşların ve kalabalığın yuhalamaları arasında toplanan pankartın ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba olayı provokasyon olarak nitelendirdi. Olayın ardından Kılıçdaroğlu, esnaf ziyareti yapmayıp Gaziosmanpaşa Mahallesi’ndeki programına devam etti.

‘Bu Korkunun Eseridir, Geliyor Gelmekte Olan’

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova'da konuştuğu meydana asılan pankarta "Hiç meraklanmayın bu korkunun eseridir. Hiç kimse unutmasın, geliyor gelmekte olan" yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, “Bay Kemal, her kuruşun hesabını verir, her kuruşun hesabını vermek isteyen kişi televizyonda karşıma çıkar ve hesabını sorar. Bizler bu ülkede yaşayan 85 milyonun hakkını hukukunu savunacağız. Bunun için mücadele edeceğiz. Bu yol kutsal bir yoldur. Bu yol bağımsızlığımızın tescil edilmesi gereken bir yoldur. Diyeceksiniz ki, ‘Ne oldu da bağımsızlığımızla ilgili laf söylediniz?’ Akkuyu’da nükleer santral yapılıyor değil mi? Yeri bize ait. Ama santral size ait değil. Limanlar verdiler bize ait, ama biz kullanamıyoruz. Dünyanın en pahalı elektriğini alacağız, elektrik garantisi verdik. Ödemeleri gereken vergi, 7 milyar doları dahi ödemeyecekler. Onları stratejik bölge ilan ettiler. Şimdi soruyorum. Akkuyu Nükleer Santrali’nin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ne faydası var? Ne faydası var? Alıcısı biziz, alın teri döken biziz; kazanan onlar oluyor? Bu ülkede kim çalışıyorsa, kim üretiyorsa, kim alın teri döküyorsa onların kazanması lazım. Onları kaybettiği, sadece tefecilerin kazandığı bir düzeni hep beraber değiştireceğiz. Bu düzeni değiştirmede en büyük güvencem sizlersiniz. Beraber olacağız. Birlikte olacağız. Birlikte mücadele edeceğiz. Bay Kemal, her kuruşun hesabını verir. Her kuruşun hesabını vermek isteyen kişi, televizyonlarda karşına çıkar ve hesabını sorar. Hiç meraklanmayın bu korkunun eseridir. Hiç kimse unutmasın, geliyor gelmekte olan. Bu ülkede, adalet istiyor musunuz? Bize katılacaksınız. Bu ülkede demokrasi istiyor musunuz? Bize katılacaksınız. Bu ülkede hükümetin topladığı vergilerin hesabının millete verilmesini istiyor musunuz? Bize katılacaksınız. Bu ülkede hak, hukuk, adalet olsun istiyor musunuz? Bize katılacaksınız? Beraber yürüyeceğiz” dedi.

'Demokrasinin Ayak Sesleri Geliyor'

Demokrasinin ayak sesleri geliyor. Özgürlüğün ayak sesleri geliyor. Hakkın hukukun ayak sesleri geliyor. Adaletin ayak sesleri geliyor ifadelerini kullanan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Birileri korkuyor, panik içinde. Sizi üzmesin onlar. Birlikte mücadele ederek haramilerin saltanatını yıkacağız. Bu ülkeye haramiler değil, bu ülkeye demokratlar lazım. Bu ülkeye soyguncular değil, bu ülkeye özveride bulunan politikacılar lazım. Bu ülkeyi soyanlar değil, bu ülkeye alın terini katık olarak kullanan siyasetçiler lazım. Bunu yapacağız” şeklinde konuştu.

‘Deprem Bölgesi Yeniden İnşa Edilecek’

Programının sonunda Yalova Balkan Göçmenleri Derneği üyeleriyle bir araya gelen HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırım Türkleri anıtını da karanfil bıraktı. Anıtın bulunduğu parkta vatandaşlarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, sorulara içtenlikle yanıt verdi. İktidara geldiğinizde depreme dair ne gibi önlemler alacaksınız sorusuna CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “İnşallah iktidara geldiğimizde görecekseniz. Bu deprem bölgesi yeniden inşa edilecek, depreme dayanıklı konutlar yapılacak. Dolayısıyla deprem olsa dahi en azından can kaybını önleyecek projeleri hayata geçirebilmek bizim sözümüzdür. Deprem, çok önemli bir gerçek. Bu gerçeği dikkate alarak hepimizin önlem alması gerekiyor. Bilim insanları bu konuda bizleri uyarıyorlar, 'önlem alın.' Fakat yeterli önlemin alındığı kanısında değilim. Özellikle İstanbul, Yalova, Sakarya, Kocaeli gibi pek çok yerde belli önlemler rahmetli Ecevit döneminde alınmakla beraber, daha sonra bunların arkasının kesildiğini biliyoruz. Bu ülkenin güzel insanları, ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiler, deprem sırasında yardıma koştular. Rahmet Ecevit, Başbakan iken deprem vergileri tanımladığımız bir dizi vergi uygulama koydu ve vatandaşlarımız bu vergileri ödediler. 'Bir daha deprem olduğunda en azından can kaybı olmasın' diye. Aslında öldüren deprem değil insanların içinde yaşadıkları binalar. Bu konuda şu anada kadar atılmış ciddi bir adım yok. Ama şundan emin olmanızı isterim. CHP olarak bizler ve şu anda belediye başkanlarımız özellikle İstanbul ve İzmir belediye başkanlarımız bu konuda bazı önemli adımları attılar ve atamaya da devam ediyorlar. İnşallah iktidara geldiğimizde görecekseniz. Yalova dahil olmak üzere; Kocaeli, Sakarya… Bu deprem bölgesi yeniden inşa edilecek, depreme dayanıklı konutlar yapılacak. Dolayısıyla deprem olsa dahi en azından can kaybını önleyebilecek projeleri hayata geçirebilmek bizim vaadimiz ve sözümüzdür” ifadelerini kullandı.

‘Böyle Bir Proje Sunulursa Mutlu Oluruz’

Kılıçdaroğlu, "Biz Yalovalılar için, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin yıl dönümünden dolayı üzüntülü bir gün. Özellikle gençlerin ve çocukların farkındalığının artırabilmesi amacıyla, il bazında afet eğitim okullarının kurulmasına yönelik bir proje size sunulsa bu konuyla ilgili fikriniz ne olurdu?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Böyle bir proje sunulursa son derece mutlu oluruz. Ama bunun bir adım ötesine geçmemiz gerekiyor. Bütün okullarda, özellikle deprem riskinin yüksek olduğu yerlerdeki bütün okullarda; deprem olduğunda davranışlarımız, hareketlerimiz nasıl olacaktır, bunların öğretilmesi lazım. Dolayısıyla bütün öğrenciler de bunu öğrencilerdir. Basın mensuplarına şunu da söyleyeyim, şurada baktım, arkadaşınız soruları yanıtlamış, altında yanıtları var mı diye. Ama yanıtları yokmuş" ifadelerini kullanınca soruyu soran genç, “Burada cevaplar yok. Çünkü biz gençler olarak tüm cevaplar aklımızda. Siz değerli büyüklerimizden fikirlerini alıp ardından projelerle hayata geçirmek istiyoruz" dedi.

‘Bu Bölgenin Kendine Özgü Yapısı Var’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İktidar olduğunuzda sizin önderliğinizde Yalova'da yatırım hamleleriniz nasıl olacak" sorusuna ise, “Yalova'yı sadece Yalova olarak düşünmeyin. Tekirdağ'dan başlayıp Sakarya'ya kadar olan zincirin birlikte ele alınması lazım. Yatırımların bu çerçeve içerisinde kendi özelliklerine göre dağıtılması lazım. Bazı yatırımların bu bölgede hiç olmaması lazım. Onların Anadolu'ya kaydırılması lazım. Tekirdağ'dan başlayıp İstanbul'a oradan Kocaeli'ye, Yalova'ya kadar bunların aynı zamanda entelektüel, kültür kentleri olmaları gerekiyor. Bu bölgenin kendine özgü bir yapısı var. Olağanüstü verimli toprakları var. Kentin büyük kısmı zaten ormanlardan oluşuyor. Belediye başkanımıza sordum Vefa beye, 'Ormanlar nasıl gidiyor' diye; ormanlar korunuyor ve halk da ormanları sahiplenmiş durumda. Dolayısıyla bu çerçevede baktığımızda yatırımların Anadolu'ya kaydırılması lazım, özellikle Tuzla'dan başlayıp Kocaeli ve Yalova arasında gemicilik sanayinin gelişmesi gerekiyor. Burada da önemli bir potansiyel var ve bu potansiyelde çalışacak olan çok sayıda işçimiz var. İş kazaları da oluyor, hayatlarını kaybedenler var, iş güvenliğinin sağlanması lazım. Aynı zamanda bu bölgede iş bölümünün de yapılması lazım. İşin özü şu: Her şeyi Türkiye'yi düşünerek ve planlayarak yapmak lazım. Kaynaklarımızı da planlı harcamak zorundayız, aksi halde israfa yol açarız ve kaynak savurganlığı çıkar ortaya eğer biz kaynakları verimli ve yerli yerinde kullanabilirsek hem üretimi artırırız, hem istidam yaratırız, hem Türkiye'nin büyümesinde eşit koşullar sağlayarak katkıda bulunmuş oluruz. Böylece iç göçün de büyük ölçüde önüne geçmiş oluruz. Yani Erzurum'dan buraya geliyor insanlar çünkü Erzurum'da yapacak bir iş yok. Ağrı'dan, Şanlıurfa'dan, Kayseri'den, Yozgat'tan gelenler var, dolayısıyla onların kendi illerinde çok daha iyi koşullar yaratılabilse, istihdam alanı yaratılabilse ve onlar buraya turist olarak gelseler, gezseler çok daha iyi olacak" yanıtını verdi.

Editör: TE Bilişim