Son zamanlarda oldukça endişe içindeyim. Memleketin iç politikası da, dış politikası da beni endişelendiriyor.Dış politika, ne yazık ki aynı geçen yazımda dile getirdiğim gibi, ülkemiz ciddi bir oyuna maruz kalmıştır. Başımıza boğucu bir çorap örülüyor. Ve bizim yönetimimiz bunu öngöremedi. Hatta alet oldu! Şimdilerde, İrak yerel yönetimiyle ya da Suriyeli Kürtlerle görüşüp söz almalar filan, esaslı palavradır. Bağlayıcı hiçbir özelliği yoktur. ABD'yi, Nato'yu ve AB'yi dost görmek gerçekçi değil, düşman demiyeyim ama, kendi çıkarları doğrultusu haricinde  Türkiye için faydalı birşey ortaya çıkardıkları ne yazık ki pek görülemedi bunca zamanlık ilişkiler içinde. Dolayısıyla, bizim doğulu yanımızın öne çıkardığı duygusal bakış ve konuları ele alışımız,  akılcı , gerçekçi ve soğukkanlı  düşünerek hareket eden Batılı siyasetin olsa olsa ekmeğine yağ sürer. Türk Dış Politikası bu duygusal ve kendini olduğundan fazla büyük gören bakışından bir an önce kurtulmalı. Ben kendimizi küçük görelim demiyorum.Her ulusun kendine göre üstünlükleri ve zayıfları vardır.ve tarihi vardır.Bunlar önemli.Ama soyunduğumuz barış havariliği rolü, ABD güdümünde olmasaydı, etkili olabilirdi. Komşularımız bizim ABD veNatosuz hareket edemeyeceğimizi biliyor da, bizimkiler, herhalde içpolitik sebeplerden olsa, sanki onlarsız kafamıza göre hareket edbilirmişiz ve ediyormuşuz gibi göstermeye çalışıyorlar. Anlaşılan o ki, kendileri de bu bağımsızlık söylemine kendilerini kaptırmışlar, çünkü, burnumuzun dibinde, PKKya sağlanan avantajı yutmak zorunda kaldılar. inlgiliz İndependent  gazetesi, bölgedeki azınlıklarla kendi hükümetinin ilişkilerini geçenlerde ele aldı. Bulun okuyun.Bizim istihbarat, neyin istihbaratı peşinde ki, bunları farketmiyorlar. Ya da bize mış gibi yapılıyor.En ağır sonuç doguran yalan, kendin söyleyip de inandığın yalandır.!!!

Gönül, Başbakan ın  da istediği gibi, ama en önce Atatürk ün istediği gibi TAM bağımsızlık isterdi.Lakin, bunu sağlamak için bambaşka bir iktisadi ve dış politika uygulanmalı. AKP yönetimi, pek çok yenilik iddiasında olsa da , aslında gerilik demek daha uygun olur.Onlar sayesinde, benim ülkem, kayıtsız şartsız, sadece iktidara taşınabilmek ve desteklenebilmek uğruna, Batı siyasetinin kucağına oturmuştur. Bu yönetime sağlanan avantajlar ugruna , iktidarlarından sonra Türkiye nin başına kalacak uluslararası anlaşmalarda en geç göreceğiz gerçekte yenilendik mi, yoksa gerilendik mi? Belki de yenilenmek, eksilmek, azalmak demektir...

Büyük Kürdistan ın önemli bir bölümü Suriye ve İrak ta oluşturuluyor gibi görünüyor.Geriye kaldı Türkiye de ki bölümü.En azından ufukta görünen plan bu  gibi.Nasıl Barzani, hemen Suriye deki gelişmelerin üstüne atladıysa, gün gelince ,bizdeki Kürtler de bir fırsatın üstüne atlayabilirler.Atlayacaklardır da.Kendi içlerinde çekişmeler bir Kürt Devleti   kurmak söz konusu olunca pazarlık ve uzlaşmalarla halledilir. Bu çekişmelere yatırım asla yapılmamalı. Türkiyeli Kürtler , Türkiye gibi daha ileri bir ülkede kalmayı tercih ederler de, etkili bir sebep olmayacaktır.Buna da güvenmemiz doğru olmayacaktır..Görünen o ki, Türkiye nin başına çorap AKP eliyle bizzat örülmüştür. Hükümetin ortadoğu politikası, ticari ilişkileri geliştirmek dışında kalan tüm konularda tamamen yanlış ve zararlı olmuştur. AKP nin Osmanlı Hami rolüne soyunması hem çok gülünç, hem de korkutucudur. Unutulan ya da benmerkezli bir bakışın kanıtı olarak, en önemli konu , çevremizdeki tüm ülkelerin, Ortadoğu ve Balkanlar olmak üzere,bizim himayemizde değil, Osmanlı nın emperyalist ekspansiv dış politikasının mağduru olmalarıdır.Evet,Osmanlı, emperyalist bir güçtü. Belki, daha adaletli ve daha az kıyımcı, ama Osmanlı emperyalistti.

Şimdi sen tutmuş, T.C.hukümeti olarak, din ortaklığı üzerine hamilik, koruyuculuk söylemi oluşturuyorsun. Yahu, bugünkü T.C. eski işgalci değil mi o ülkelerin gözünde?Hangi masal aleminin kralları bu söylemleri , bu hedefleri oluşturanlar.Daha önce yazdığım gibi, büyüklük kompleksi zor bir kompleksdir.

İran başta olmak üzere, Türkiye bugün ciddi düşmanlar kazanmıştır son 10 yılda.Suudileri filan saymıyorum zaten.Elalemin ülkesine demokrasi getirmeye çalışmak yerine , sen önce kendi ülkene demokrasiyi  tam getir.Ama zannedersem, bizimkiler ABD nin demokrasi havariciliğinden çok etkilenmiş olmalılar ki, ne de olsa Georgetown da bu işin inceliklerine vakıf olmuşlardır, kendileri de bu işe soyundular. Bilmezler mi ki, hamisi olmaya çalıştıkları din kardeşlerimizin çogu, Suriye ve İran hariç, 2. Düntya savasından bu yana ABD ve İsrailin hedef ve çıkarlarına hizmet etmişlerdir.Unuttulur mı, NATO üyesi AB adayı olduklarını?Esasen, TR, NATO dan da çıkmalı.AB de battı zaten, girmesine gerek kalmadı.NaTO üyeliği bu ülkeye ne kazandırdı  60 senedir.? Hiç bunları sorgulayan yok mu bu memelekette?Tescilli düşmanlarımz oldu şimdilerde.Sen hem NATOüyesi ve AB adayı olcan, hem de islam ülkelerinin lideri hamisi olcan?!Yahuuu!!! Kim güvenir sana!?

Türkiye kendi eliyle bu düştüğü tuzaktan zor çıkar.Allah millete basiret ve sabır versin.Bu vatanın 40bin evladı birkaç yıl içinde terketmek zorunda bırakılacağimiz topraklar için heder oldularsa, günahını kim çekecek acaba.

NE odum değil, cumhurbaşkanı dışında ne olacağım diyebilmek çok önemli, bence, acizane...