Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu ve Türkiye Uzay Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi Alper Gezeravcı, 2024 yılının Ocak ayında uzaya çıkan il Türk astronot olarak ülkemize büyük bir gurur yaşatmıştı. Gezeravcı, Türkiye’ye döndüğünden beri yurdun birçok farklı şehirlerine giderek buradaki öğrencilerle bir araya geliyor ve kişisel deneyimlerini paylaşarak büyük örnek oluyor. Gezeravcı’nın bu sefer ki adresi Yalova oldu. 31 Mayıs Cuma günü Yalova’ya gelen Gezeravcı, Yalova İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün öncülüğünde Yalovalı öğrencilerle Raif Dinçkök Kültür Merkezi’nde bir araya geldi. Öğrenciler salonu tıka basa doldurarak uzaya çıkan ilk Türk astronotun sunumunu pürdikkat dinledi.
“Yenisini sizler yazacaksınız”
Yalova’ya gelerek Türkiye’nin geleceği olan gençlerle bir arada olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Gezeravcı, “Bu bir yere varış hikayesi değildi. Bir seferlik ve heves gidermek için gerçekleştirilmiş bir görev de değildi. Bu, gelecekte sizlerin adım atacağınız ve bizim çıkardığımız bayrağı çok daha ileri götüreceğiniz bir alan” dedi. 1990’lı yıllarda Türkiye’nin hayatına internetin girdiğini hatırlatan Gezeravcı, “İnternetin ne olduğunu bilmeyen bizler bugün onu hayatımızdan çıkaramıyoruz. Uzay dediğimiz alan da böyle bir şey. Şu anda hepimizden uzakmış gibi görünüyor ama çok kısa bir süre içerisinde sizler 20’li yaşlara geldiğinizde hayatımızda çok fazla yer kaplayan bir alan olacak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti dünyanın en zorlu coğrafyalarından bir tanesinden tarihinden aldığı güçle yüzyıllardır üzerine çullanmaya çalışan onlarca badireye rağmen güçlü bir şekilde ayakta durabildi. Dünyanın güçlü devletlerinden biri olarak da geleceğin teminatı olan siz değerli kardeşlerimizin geleceklerinde boynunuzu büktürmeyecek şekilde dünyanın gelişmiş devletlerinin çocuklarıyla her alanda rekabet atmak amacıyla bu görevleri başlattı. Yabancı birisinin hikayesinin dinliyormuş gibi davranmayın çünkü yenisini sizler yazacaksınız” ifadelerini kullandı.
“Başarılmış hedeflerden biri olmanın gururunu yaşıyorum”
Uzaya çıkış hikayesini anlatmaya başlayan Gezeravcı, “2018 yılının Aralık ayında Türkiye Uzay Ajansı diye bir kurum kuruldu. Türkiye Uzay Ajansı, Türkiye Cumhuriyeti’nin uzaya göndermiş olduğu uydu programları ya da başka işlerle ilgili farklı kulvarlarda yapılan şeyleri bir araya getirip uzay ile ilgili çalışmaları tek çatı altına almak için kuruldu. Kurulduğunda en genç ve en tecrübesiz uzay ajansıydı. Sadece 2 yıllık bir çalışma sürecinin ardından 2021 yılının Şubat ayında Türkiye Uzay Ajansı tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecek 10 yılda uzayda ne yapmak istediği ile ilgili hedefler ortaya çıkarıldı ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından halkımız ile paylaşıldı. Bende bu 10 tane hedeften başarılmış 1 hedefin olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları olarak hakkettiğimiz mutlulukları önümüzdeki birkaç yılın içinde yaşayacağız” şeklinde konuştu. Türkiye’nin hedeflerinden birinin Ay Araştırma programı olduğunu açıklayan Gezeravcı, “Ülkemiz takribi 2 ve 4 sene içerisinde aya bir tane roket gönderecek. Aya niye roket gönderiyoruz? Ay’ın görünen tarafından bu güne kadar yapılan araştırmalarla su birikimi ve insan yaşamına yönelik farklı altyapıların olabileceği ile ilgili bulgular var. İnsanın yaşamının sürdürebileceği bir ortam var mı yok mu diye araştırmalar devam ediyor. Biz kendi yaptığımız bir roket ile 2026-2028 aralığında roket göndermeyi planlıyoruz. Buna yönelik olarak çalışmaların büyük kısmı tamamlanmış vaziyette. Biz şu anda Ay’ın yüzeyine inmek istemezsek roketi Ay’ın etrafından dolaştırıp geri getirebilecek imkana sahibiz” diyerek müjdeli haberi verdi.
“Yapabileceğiniz halde yapamayacağınızı söyleyenlerden uzak durun”
2022 yılının Mayıs ayında Cumhurbaşkanı tarafından astronot seçim sürecinin başlatıldığının kamuoyuna açıklandığını hatırlatan Gezervacı, “Ben o esnada Adana’da Hava Kuvvetleri’ne ait bir üste F-16 pilotu olarak görev yapıyordum. Gece 23:30’da uçuştan geldim. Haberlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamayı diledim. Müthiş derece mutlu oldum. Çünkü o güne kadar gökyüzüne erişmeyi ve pilot olmayı hayaline yerleştirebilmiş bir abiniz olduğum halde konu uzaya geldiğinde bir adım geri atıyordum. Çünkü benim zihnimde o güne kadar astronot olmak ve uzay görevleri yapmak başka ülkelerin ve başka milletlerin çocuklarının hayaliydi. Bir şeyi hayal edebilmek güzel ama hayal alleminde yaşayabilmek bambaşka bir şey. Dolayısıyla o güne kadar başka ülkelerin çocuklarına ait olduğunu düşündüğüm bir hayalin peşinden koşmadım. Kendi kendime elinde olanla yetinmeyi bil diyordum. Elimde olanla da son derece mutluydum. O güne kadar 9 farklı uçakta pilotluk yaptım. Hala daha F-16 ile uçmaya devam ediyorum. Sizlere de tavsiyem; “Bir işi benden önce sadece bir kişi yapmışsa bende yapabilirim. O işe ilişkin benim gözümü korkutan hiçbir şey yok”. Dolayısıyla bunu size de telkin ederim. Bünyenizde olan potansiyeli sizden daha iyi bilecek kimse yok. Yapmak istediğiniz işlerde çıkmaya çalıştığınız yollarda sizi bundan mahrum etmeye ve caydırmaya çalışan, yapabileceğiniz halde yapamayacağınızı söyleyen insanlardan uzak durun. Hayatınızda kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik budur” dedi.
Haber/Göktuğ Doğukan Yüksel
