Geçmişte kaplıca denildiğinde ilk akla gelen yer Termal’di. Termal, ödüllü şifalı sularıyla bizans döneminden günümüze uzanan tarihi bir yer. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gözbebeği.
Termal’in içinde yer alan bir değer, bir milli servette Çamlık Otel. Yıllarca birçok yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapmış bu tesis bugün kaderine terk edilmiş durumda.
Yalova’nın adı geçtiğinde, akıllara huzurlu doğası, denizi ve en önemlisi termal suları gelir. İşte bu şehrin turizm hafızasında özel bir yeri olan Termal Çamlık Otel, dönemin en popüler turizm tesislerinden biriydi. Yalova’ya gelen devlet adamları, sanatçılar, yabancı konuklar burada ağırlanırdı.
Termal’in şifalı suları, 57–66°C sıcaklık aralığı, 2.7 litre/saniye debi ve yüksek mineral içeriği ile Dünya Sağlık Örgütü tarafından “şifalı” olarak tescillenmiş durumdadır. Romatizma, eklem ağrıları, cilt hastalıkları ve stres bozukluklarına iyi geldiği bilinmektedir.
Dünyadaki benzer örnekleri her yıl milyonlarca turisti çekerken, dünya termal turizm pazarı %5 büyürken, biz elimizdeki cevheri çürümeye bırakıyoruz. Üstelik bu tesisler sadece turistik değil; kültürel ve mimari miras değeri de taşıyor.
Her geçen yıl buraya yapılacak olan yenileme maliyetleri artıyor. Yani kayıp tek yönlü değil iki yönlü.
Bir başka kaderine terk edilmiş turizm değerimiz ise Çiftlikköy Etibank Tesisleri. Bu tesis Marmara Denizi manzarasına karşı, yazın deniz turizmine, kışın sosyal ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan çok yönlü bir kompleksti. Yüzme havuzları, restoranlar, spor alanları ve konaklama imkanları ile bölgenin en gözde tesisleri arasında yer alabilecekken bu tesiste çürümeye terk edilmiş durumda.
Her seçim döneminde siyasilerin göz diktiği, şehre kazandırma sözü verdiği ancak bugün içler acısı halde olan bu tesis bu muameleyi hak etmiyor.
Turizm konusunda donanımlı kişilerin ön görülerine göre bu iki tesis, modern standartlarda işletildiğinde yılda 35–40 milyon TL doğrudan gelir sağlayabilir, ayrıca yüzlerce kişiye de istihdam yaratabilir. Yalova’nın konumunu düşündüğünüzde İstanbul, Bursa ve Kocaeli’den gelecek günübirlik ziyaretçiler bile Etibank tesislerinin cazibesini arttırabilir.
Başta sayın valimiz olmak üzere, her seçim döneminde bu değerler üzerinden siyaset yapanları, bu alanları yeniden turizme kazandırmak için elini taşın altına koymaya davet ediyorum. Aksi halde birkaç yıl sonra elimizde sadece eski fotoğraflar ve “Bir zamanlar…” diye başlayan anılar kalacak.
Yalova’nın geleceği, yeni yatırımlar kadar geçmişin değerlerini ayağa kaldırmaya da bağlı. Termal Çamlık Otel ve Çiftlikköy Etibank Tesisleri, bu şehrin kimliğinin parçasıdır. Onları kaybetmek, yalnızca iki binayı değil; Yalova’nın turizm markasını kaybetmek demektir.