2025 yılının Aralık ayının sonlarına yaklaşılırken, yeni yıla sayılı günler kala ilimizdeki farklı kurum ve kuruluşların temsilcileri, geride kalan yılı kendi alanları açısından değerlendirmeye devam ediyor.
2025 yılında en çok takip edilen konuların başında altın fiyatlarındaki yükseliş geldi. Yıl boyunca yükseliş trendini sürdüren altın, yatırımcıların yüzünü güldürürken; konuya ilişkin düzenli açıklamalarda bulunan Yalova Kuyumcular Derneği Başkanı Hüseyin Cihangir Gemici, Yalova Gazetesi’ne konuk olarak 2025 yılını değerlendirdi.
2025 yılının başındaki altın fiyatları ile yıl sonu arasındaki farkın yaklaşık iki kata ulaştığına dikkat çeken Başkan Gemici, 2026 yılına ilişkin beklentilerini de kamuoyuyla paylaştı.
Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde ise, Türkiye genelinde 185 bin Türk Lirası’nı aşan alışverişlerde müşterilerden kimlik bilgilerinin alınmasının zorunlu tutulduğunu hatırlatan Gemici, bu uygulamanın kuyumcuları zor durumda bıraktığını belirterek yetkililere çağrıda bulundu.
“Altın, 2025 yılının başlangıcı ve sonu arasında neredeyse 2 kat değer kazandı”
2025 yılının sadece Yalova’daki kuyumcular için değil tüm Türkiye’deki kuyumcular için zorlu geçtiğini söyleyerek açıklamalarına başlayan Başkan Gemici, “Piyasada ciddi bir alım gücü sıkıntısı var. Altın fiyatlarındaki çok hızlı yükseliş, altının alım gücünü de ciddi şekilde düşürdü. Bu nedenle 2024’e kıyasla 2025 yılı iyi geçmedi. 2025 yılının 1 Ocak tarihindeki fiyat ile yıl sonundaki fiyat arasında neredeyse iki kat fark oluştu. İnsanların maaşları ve gelirleri iki kat artmadığı için, altın karşısında alım gücü yarı yarıya düştü. Dolayısıyla 2025 yılı, 2024’e göre daha kötü geçti” dedi. Altının yaşadığı yükselişin nedenlerini paylaşan Başkan Gemici, “Klasik olarak hem bireyler hem de devletler altını en güvenli yatırım aracı olarak görüyor. Emperyalist sistemin dünyadaki huzuru bir türlü sağlayamaması nedeniyle altının ons fiyatı sürekli yükseliyor. Küresel sistem de buna bu şekilde tepki veriyor. Piyasalardaki gerginlik, ülkeler arası gerilimlerle birlikte had safhaya ulaşmış durumda. Son yılların en gergin dönemlerini yaşıyoruz. Yakın coğrafyamızda savaşlar var, insanlık adına çok kötü şeyler yaşanıyor. Bunun sonuçları da doğal olarak altına yansıyor. Bu kaçınılmaz bir durum. Dünya ülkeleri birbirini sürekli tehdit ediyor, inanılmaz bir gerilim var. Bu yüzden tüm ülkeler altın stokluyor. Doğal olarak altın fiyatlarının yükselmesi de kaçınılmaz oluyor” şeklinde konuştu.
“Dolar yükselseydi altın daha da artardı”
Altının yükselişindeki ana etkenin dış kaynaklar olduğuna dair görüşünün aynı şekilde devam ettiğini belirten Başkan Gemici, “Türkiye’nin iç gündemi altının TL bazındaki fiyatını, yani dolar kuru üzerinden etkiler. Ancak altının ons fiyatı tamamen uluslararası arz-talep meselesidir. Ons fiyatı yükseldiği için altın yükseliyor. Şükür ki dolar kurunda çok büyük bir artış olmadı. Eğer dolar da yükselseydi, altın fiyatları çok daha yüksek olurdu. Hatırlarsanız birkaç ay önce yaptığımız görüşmede, “Yıl sonunda altının gramı 7 bin lirayı bulursa hiç şaşırmam, yatırım tavsiyesi değildir ama beni şaşırtmaz” demiştim. Yılın bitmesine yaklaşık 10 gün kaldı ve neredeyse o seviyelere gelindi” ifadelerini kullandı. Yalova’daki kuyumcuların yeni yılda yetkililerden istek ve talepleri üzerine konuşan Başkan Gemici, “Yalova’daki yerel yetkililerle ilgili özel bir talebimiz yok. Ancak devlet yetkilileriyle ilgili bazı taleplerimiz var. Şu anda örneğin 185 bin lirayı aşan işlemlerde müşteriden kimlik bilgisi alma zorunluluğu bulunuyor. 185 bin lirayı geçen her işlemde müşterinin kimlik fotokopisini alıyoruz. Üzerine doğum yeri, adres, telefon bilgileri yazdırılıyor ve imza attırılıyor. Bu fotokopiyi de saklamak zorundayız. Bu uygulama MASAK tarafından isteniyor. İstanbul Kuyumcular Odası ve diğer büyük odalar da bu limitin kuyumculuk sektörü için çok düşük olduğunu, en azından üç ya da beş katına çıkarılması gerektiğini dile getirdi. Biz de hâlâ aynı talepteyiz. Sonuçta üç-dört adet bilezik almak isteyen bir müşteriden dahi kimlik fotokopisi almak zorunda kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Müşterilerden kimlik fotokopilerini talep etmek zorunda kalmamız bizi zor durumda bırakıyor”
Müşterilerden kişisel bilgileri istemek zorunda kalmalarının kendilerini zor durumda bıraktığından dert yanan Başkan Gemici, “Ben size kimlik fotokopimi vermek zorunda mıyım?” diye tepki gösterenler oluyor. Dolandırıcılıktan mağdur olmuş birçok insan var ve bu nedenle kimlik bilgilerini paylaşmak istemiyorlar. Bu da bizi zor durumda bırakıyor. Ayrıca iş yükümüzün üzerine ciddi bir kırtasiye yükü de eklenmiş oluyor. Sürekli fotokopi çekiyoruz, müşteriye uzun süre form doldurtuyoruz. Oysa müşteri, yasal banka hesabından bizim şirket hesabımıza ödeme yapıyor. Bu işlem zaten tamamen kayıt altında. Hem bizim hem müşterinin tüm bilgileri bankalarda ve devlette mevcut. Bu nedenle bu uygulamayı şahsen çok gereksiz buluyorum. Bu benim kişisel görüşüm ama Türkiye genelindeki kuyumcuların büyük çoğunluğu da bu durumdan muzdarip. Zaten kimse artık para taşımıyor. Bir gram altın için bile IBAN üzerinden ödeme yapılıyor. Biz altını satarken de alırken de faturalandırıyoruz. Faturasız işlem yapma şansımız yok. Banka üzerinden olduğu için her şey otomatik olarak kayıt altında. Buna rağmen kimlik fotokopisi alıp saklamak zorunda kalmamız çok anlamsız. Devlet istese herkesin tüm işlemlerini banka hesapları üzerinden zaten anında takip edebiliyor. Bu uygulama zaman kaybı yaratıyor ve gereksiz bir iş yükü oluşturuyor. Yeni kimliklerde doğum yeri bilgisi yer almadığı için, müşteriye ayrıca doğum yeri yazdırıyoruz. Kötü niyetli bir müşteri yanlış bilgi yazsa, bizim bunu kontrol etme şansımız yok. Sonuçta beyana güvenmek zorunda kalıyoruz. Oysa trafik polisi bile bir tabletle TC kimlik numarası girerek tüm bilgilere saniyeler içinde ulaşabiliyor. Devletin istediği bilgilere erişmesi zaten çok kolay. Bu nedenle kimlik fotokopisi uygulamasının mantıklı bir tarafı olduğunu düşünmüyorum” dedi.
“Emperyalist sistem bu şekilde devam ettiği sürece altının düşeceğini kesinlikle düşünmüyorum”
Altın piyasalarındaki 2026 beklentilerini paylaşan Başkan Gemici, “Emperyalist sistem bu şekilde devam ettiği sürece altının düşeceğini kesinlikle düşünmüyorum. Gerginlik ve risk ortamı olduğu sürece altın yerinde durmaz. Ne yazık ki dünya her geçen yıl daha karanlık günlere evriliyor. Ülkeler birbirine zarar veriyor, insanlık suçları işleniyor. Oysa bu dünya çok kısa ve yaşananlar son derece gereksiz. Ancak sistem maalesef böyle işliyor. Ben sizin aracılığınızla yeni yılda önce kendi halkımıza, sonra tüm insanlığa sağlık, mutluluk, barış ve huzur diliyorum. Ancak mevcut gelişmeler, dünyayı pek de iyi günlerin beklemediğini gösteriyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.




