Yalova Belediyesi 2. Yıl münasebetiyle önümüzdeki dönem için hazırladığı projeleri açıkladı. Önce afişlerle tanıtımı yapıldı, 30 Mart’ın beklenilmesi için heyecan doruğa çıktı. İki yılda bolca parasal kaynaklara rağmen çivi çakılmadığı biliniyordu ama önümüzdeki dönem için muhakkak bazı hazırlıklar olmalıydı. 
Tam bir sukûtuhayâl…Düşkırıklığı…
Hayâllerin sukûta uğraması, düşlerin dağılması vahim bir durumdur. Düş ve hayâllerin alanı muhayyiledir. Gelecek orada şekillenir. Üç alan varmış; duyuların, hayâllerin ve aklın alanları. Biri faalken, diğerleri çalışmazmış. Duyuların oluşturduğu problemleri veri olarak kurduğumuz hayâl üzerinden akla yollar, oradan da harekete geçme gücümüzü kullanarak irademizi devreye sokarız. Aklın cep telefonuna benzer. Sinyal alamazsan kullanamazsın. Hayâlleri sukûta uğratırsan varsa da aklın bir işe yaramaz. Peygamberler de veliler de muhayyile üzerinden vahyi elde edip, irade gösterip tebliğ etmişler. Deliler de muhayyile alanın da dolaşır, ama akıl acz içinde olduğundan sinyal yollasa da boşlukta kalır ve bundan dolayı sorumlulukları da yoktur. Yöneticinin duyular yani veriler üzerinden hayâlleri (projeleri) olacak; hayâlleri sukûta uğratırsa sinyal yollayamaz ama sorumluluktan da kaçış olamaz. Cezai ehliyetin muafiyeti sadece deliler içindir.
 Proje diye sunulan birkaç hizmetin nerdeyse hepsi daha önceki dönem planlanmış, kararı alınmış ve hatta yapım ihaleleri yapılmış işler. Mesela, sunulanlardan en büyüğü olan Kültür Merkezi yerel seçimden önce ihalesi bile yapılmış, geri dönüşü mümkün olmayan bir yatırım. Geçen iki yıl içinde Belediyede siyasi kadro bulunmasaydı bunların hepsi zaten yapılacak, belki de şimdiye kadar çoktan tamamlanmış olacaktı. Ama acı olan, son iki yılı sadece bürokratlar yönetseydi, bunlardan çok daha önemli olan ve her türlü altyapısı bitmiş olan hizmetler iptal edilmez; Yalova büyük fırsatları kaçırmazdı. Turizm Köyü, Meydan Projesi, Kentsel Dönüşüm Projesi, Ulaşım Master Projesi, Müzeler gibi…
 Bugün ufak bir yatırım da olsa, işe başlanmadan evvel uyarma görevimi yerine getirmek istiyorum; Adnan Menderes Mahallesinde İtfaiye için Müfreze binası öngörülmüş. Doğru bulmuyorum, çünkü İtfaiye hizmeti sadece merkez düşünülerek planlanmaması gerekir. Diğer Birlikler gibi Yalova İtfaiye Birliği kurmayı öngörmüştük ama Ankara’nın uyarısıyla zaten Bütün Şehir yasasının hazır olduğunu ve beklememizin daha sağlıklı olacağı söylendi. Yalova gibi Belediyelerin çok içi içe olduğu bir kentte bütünleşik uygulamanın çok daha verimli olacağı aşikârdır. 
 Şu an itibarıyla belki de Türkiye’deki en hızlı İtfaiye teşkilatı Yalova’dadır. Birkaç dakikada yangın veya kaza yerine gidebilme kapasitesine sahiptir. Özellikle deprem sonrası AB fonlarını kullanarak yaklaşık 4 milyon euroluk yatırım yapılan Yalova İtfaiyesi donanımı ve personeli ile göz dolduran bir birimdir. 
 Eğer Bütün Şehir yasası çıkarsa İl bazında müfrezelerin nerde olması gerektiği planlanacaktır. Ola ki yasa çıkmadı o zaman Yalova İtfaiye Birliği devreye sokulmalıdır. Bütünleşik planlama dikkate alındığında, inanıyorum ki müfreze şimdi öngörülen yere yapılmayacaktır. 
 Belki çok büyük bir maliyeti yok, diyerek önemsenmeyebilir, ama gereksiz ve israftır.
Hayâl kuramadınız, düşleri de kırdınız, bari “tıp” oynayın aksi durumda “mış” gibi yaparsanız, Züccaciye dükkânına giren fil gibi, ortalığı telâfisi mümkün olmayacak şekilde dağıtırsınız.