Müzik Komisyonu, kültürel unsurların telif, hak sahipliği, lisanslama, yeniden yayınlama, vergilendirilme ve teşvikiyle müzik piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesine dair uygulamaların gözden geçirilmesi, bu alanlardaki mevcut sorunların giderilmesi amacıyla eğlence ve kültür-sanat ayrımı da gözetilerek yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesi teklifini yaptı.

Görsel Sanatlar Komisyonunca kâr amacı gütmeyen sanat müzeleri ve bağımsız kurumların ülke içi ve dışında gerçekleştirdikleri etkinliklerin teşvikleri ve vergi muafiyetlerinin yeniden değerlendirilmesi, bakanlık ile TRT iş birliğinde ulusal düzeyde, sanat ve kültür alanında yayın yapan bir televizyonun kurulması, eser sahteciliğine karşı sertifikalandırma çalışmalarının yapılması önerildi. "Üniversiteye giriş sınavı, yazma becerisini geliştirmeye imkân versin"

Dil ve Edebiyat Komisyonunun önerileri arasında, Türkçe dersinin, ilk ve ortaöğretimde edebiyatın seçkin metinleriyle işlenmesi, öğrencilerin dört temel dil becerisinin geliştirilmesi ve şiirin bağımsız bir ders olarak eğitim öğretim programlarına alınması, üniversiteye giriş sınavının sadece test metoduyla değil, dil ve ifadenin ölçülebileceği, yazma becerisini geliştirmeye imkan veren bir uygulamaya dönüştürülmesi, bu uygulamanın lisenin son iki yılında yapılması ve başarılı öğrencilerin üniversite giriş sınavına alınması bulundu.

Kütüphanecilik ve Yayıncılık Komisyonu tarafından okuma kültürünün, Aile ve Sosyal Politikalar, Milli Eğitim ile Kültür ve Turizm bakanlıklarının ortak konusu olarak yeni baştan ele alınması teklif edildi.

Medya ve Kültür Komisyonunca sosyal medyanın kendiliğinden oluşturduğu iletişim biçiminin yeni bir üslupla tedavüle sokulması yönünde çalışılması, Şehir ve Kültür Komisyonu tarafından da her kentte "Şehir Araştırma Merkezleri" açılması önerisi yapıldı.

Çocuk ve Kültür Komisyonu, Türkiye Kültür Stratejisi Belgesi (2018-2050), Türkiye Çocuk Kültürü Stratejisi ve Uygulama Planı (2018-2050) Belgesi, Türkiye Çocuk Kültürü Programı ve Uygulama Planı (2018-2022) hazırlanması ve hayata geçirilmesini önerdi.

Eğitim anlayışının "sınav merkezli" olmaktan çıkarılarak yeniden yapılandırılması, YÖK ve üniversitelerin ortaöğretim, lisans ve yüksek lisansa yönelik çocuk edebiyatı ders içeriklerini düzenleyerek çocuklar için hazırlanan metinlerin edebi yönünün kuvvetlenmesine önayak olmasına yönelik çalışmalar yapılması, devletin, çocuk ve aile için müstakil-bahçeli konutlardan oluşan mahallelerin oluşumuna önayak olması da teklifler arasında yer aldı.

Camilerin özgün tasarımına devlet zemin hazırlasın" Mimarlık ve Kültür Komisyonu, şu önerilerde bulundu:

Kentsel arazilerin spekülatif değer artışlarının kayıt altına alınması, sosyal dokunun dikkate alınıp artık kullanıcıya rağmen planlamalar yapılmaması, yeni cami yapımı konusunda yaşanan kargaşa ve başıboşluk ortamının her şeyden önce denetim altına alınması, camilerin özgün ve özel tasarımları olmasına devletin zemin hazırlaması ve mesleki özgürlüğü himaye etmesi, camilerin büyük bir kısmının hem inşaat kalitesi hem de estetik yönden önemli

sorunlar barındırdığına dikkat edilmesi, devletin arsa spekülasyonu üzerinden sağlanan rant ekonomisine altlık oluşturan, şehir arazisinin imar artırımı yoluyla el değiştirerek çok katlı yapılaşmaya imkan sağlamasının önlemesi, bu amaçla yeni yerleşmeler politikasını belirlemesi, ülke, bölge ve kent ölçeğinde planlama çalışmalarına ağırlık verilmesi."

Yeni mimarlık bölümleri açılmaması, mimarlık eğitiminin kalitesinin yükseltilerek eğitim öğretim süresinin 5 yıla çıkarılması, mezunların uygun süre tecrübe edindikten sonra imza yetkisi kazanması da istendi. "Nazım Hikmet müzesi kurulsun"

Yerel Yönetimler ve Kültür Komisyonu tarafından ise dünyadaki başarılı örneklere uygun olarak, Ahi Evran, Ali Kuşçu, Dede Efendi, Erzurumlu İbrahim Hakkı, Evliya Çelebi, Şeyh Hamdullah, Mimar Sinan, Nazım Hikmet, Osman Hamdi gibi yaşadıkları şehirlere bilim ve sanat adına büyük katkılar sağlamış değerleri yaşatan müzeler kurulması önerildi.

Yurtdışı Türkler ve Kültür Komisyonu ise İslam fobi ve farklı ırkçı hareketler karşısında vatandaşların yaşadıkları ülkelerde haklarının hukuki güvenceye alınması, Türkiye vatandaşlarının kültürel kimliğine daha çok sahip çıkarak maruz kaldıkları saldırıları karşılaması, Türkiye'nin yurt dışında yaşayan Türkler için kültür politikaları ve stratejilerin belirlenebilmesi amacıyla bir "Yurtdışı Kültür Şurası" yapması gerektiğini belirtti. Raporun giriş bölümünde Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın değerlendirmelerine yer verildi. Avcı, "3. Milli Kültür Şurası önümüze son derece ufuk açıcı bir yol haritası koymuştur. Şuranın açtığı ve genişlettiği bu yolu, Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak özenle takip edeceğiz." ifadelerini kullandı.

3.Kültür şûrasının yukarıda yazılı sonuç raporu metinlerinde dile getirilen sorunlar toplumumuzun ortak sorunlarını teşkil etmektedir. Benim dileğim bu sorunların çözümü için uzun yıllar beklemek zorunda kalmayalım.