GÜNAYDIN Değerli Okurlar,
Yangınlarla yatıyor, yangınlarla kalkıyoruz.
Ülkemiz dört bir taraftan yanıyor, bizim de ciğerlerimiz sönüyor.
Tüm kadrolar ellerinden geleni fazlasıyla yapmaya gayret ediyor ve fedakârca çalışıyor.
Benim halen üç arkadaşım, emekli helikopter pilotu… Bunlar aynı zamanda helikopter pilot uçuş öğretmeni… Bir bakıma hocaların hocası durumundalar. Emekli olduktan sonra uzun süre yangın söndürme helikopterlerinde görev yaptılar. Çok sevdiğim bir helikopter uçuş öğretmeni pilot bir arkadaşım, bir Rusya’ dan kiralanan orman yangınını söndürme helikopterinde kılavuz kaptanlık yaparken, helikopterin göle düşmesi sonucunda, suyun altındaki bataklıkta boğularak şehit oldu.
Yani oldum olası şu yangın söndürme uçak ve helikopterleriyle ilgili haberleri ilgiyle takip ediyorum.
Şu anda aklıma geldi. Bir başka emekli pilot arkadaşım da, tarım uçağı ile ilâçlama sırasında uçağı teknik arıza nedeniyle düşünce şehit oldu.
Yangın söndürme uçak ve helikopter haberlerini takip ediyorum demiştim ya, fırsat buldukça bu konulardaki yazıları derleyip toparlar, zaman zaman göz gezdiririm.
Yıllar önce, Sayın Uğur Cebeci, Hürriyet gazetesinde bu konuda uzun bir yazı kaleme aldı. Olaylara farklı bir bakış açısı olduğu için, bu gün, o yazıdan kısa alıntılar yapacağım.
***
“ Türkiye’nin birçok noktasında orman yangınları devam ediyor. Yapılan müdahaleler ve yangının uzun sürmesi tartışmaları da beraberinde getirdi.
Bugün canım ormanlar cayır cayır yandı; yanarken canlarımızı da aldı. Doğamızın sihirli böcekleri gitti. Evler, barklar yıkıldı. Canım hayvanlarımız telef oldu.
Önce şunu söyleyelim: Havacılığın genel prensibine göre, eski uçak diye bir şey yoktur, bakımsız uçak vardır. Baktığınız sürece uçarlar. THK’nın elindeki uçaklar bakılsaydı bugün o yangınlara koşacaklardı. Üstelik helikopterlerden daha fazla alçalarak… Hala o uçakları ayağa kaldırma şansımız olduğuna inanıyorum. Sanırım, kiralamalara 80 milyon dolardan fazla para harcadık.
Oysa Türk Hava Kuvvetleri’nin elinde çok sayıda nakliye uçağı var. Airbus’ın takılacak, bu tür uçaklar için imal edilmiş, Avrupa havacılık otoritesinin (EASA) onayını almış yangın kitleri mevcut. Uçak başına 1-2 milyon dolarlık bir harcama ile bu yangın söndürme kitler takılabiliyor. Takılan kitler istendiğinde çıkarılabiliyor ve uçak nakliye, asker taşıma gibi görevlerine devam edebiliyor.
Örneğin bir CN 235 uçağına takılacak yangın kiti ile kimyasal söndürme sıvıları uçağa yüklenebiliyor. Bu yangın söndürme kimyasallarını dışarı atacak püskürtme boruları sisteme ekleniyor. Örneğin CN 235 uçaklarına yüklenecek 3 ton kimyasalla kalkan uçak hem yangın noktası üzerinde çok fazla alçalabiliyor, hem de kimyasalı boşalttığında 10 tondan fazla su etkisi yaratabiliyor. Manevra kabiliyetleri olan bu uçaklar helikopterlerin yapamadığı onlarca zorlu görevin altından kalkabiliyor. Üstelik bu uçaklar TAİ’ de montajı yapılan uçaklar. Mühendislerimiz, teknisyenlerimiz uçağın ciğerini biliyor. Kayseri 2. Hava Bakım Fabrikası da bu yangın söndürme kitlerini takabilecek kabiliyette... Airbus’ın İspanya Sevilla’ daki askeri fabrikası bu kabiliyetleri uçaklarına kazandırdı. Ve hem Avrupa Havacılık Otoritesi EASA hem de Amerikan Sivil havacılık Otoritesi FAA sertifikalarını aldı.
… Türk Hava Kuvvetleri’nin elinde yine aynı fabrikanın imalatı A400M uçakları var. Bu stratejik nakliye uçakları 36 ton yük taşıyabiliyorlar. Bu uçaklara da aynı CN 235 uçaklarının donanımında olduğu gibi yangın kiti takılabiliyor. Üstelik 10 ton kimyasal atan bir kit takıldığında, yaklaşık 100 tonluk su bırakılmış kadar güçlü bir sonuç alınıyor. Bu kimyasalların çevreye bir zararı yok. Avrupa da da kullanılıyor. Yangın kitinin depo kısmı uçaktan indirildiğinde uçak yine nakliye görevine devam edebiliyor.
Bu kitler CASA imalatı; CN235, C295 ve A400M uçakları için tasarlanmış olup Kıç Kargo kapısı olan diğer herhangi bir uçağa da kurulabiliyor. Bu ‘tak ve çalıştır’ çözümünün uçağa kurulması 1 saatten az zaman alıyor. Tekrar ediyorum, atılan kimyasalın çevreye hiçbir zararı yok. Yani aşağıdaki orman yangınında büyük bir alanda alevler hızla bastırılabiliyor. Rahatça alçalabilen bu uçaklarda orman yangınları ile mücadele de kahraman olmak için hep hazır bekliyor. Yangın kitinin depo kısmı uçaktan indirildiğinde yine nakliye görevine devam edebiliyor.
… Yıllar önce de Genel Kurmay’ın elinde bulunan Grumman S-2 Tracker deniz karakol uçakları vardı. Bunlar ekonomik ömürlerini tamamlamışlardı. Ama müthiş uçaklardı. 10-15 taneydi sanırım. Bunlardan biri 1 milyon dolarlık bir harcama ile TAİ’de yangın söndürme uçağına çevirildi. Acayip başarılı oldu. Hatta bunlardan biriyle, Amerikalı bir pilotla, Kocaeli’nde rafineride çıkan yangını bastırmak için yapılan bir test uçuşuna katıldım. Sapanca’dan başlayıp vadiler içinde kıvrıla kıvrıla uçtuk. Yere, limitleri zorlamadan çok ama çok alçaldık. Ciddi negatif ‘g‘ (ci basıncı) yedim. Ama gördüm ki havada uçak çok başarılı. Proje uygulanmadı. Benim söyleyebileceklerim bu kadar...” (Uğur Cebeci, Hürriyet, 4 Ağustos 2021)
***
Benim konu hakkında en ufak bir bilgim yok. Sadece uçaklar hakkında bilgisi olduğuna inandığım bir yazarın görüşlerini paylaşmak istedim. Arzu edenler google’ da arayıp asıl yazıyı bulabilirler.
Ne kadarı uygulanır, ne kadarı uygulanmaz, bilemem.
Elbette yetkili karar organları en uygun değerlendirme ve uygulamaları yapıyorlardır.
Sadece ben değil, herkesin yanan ormanlar karşısında ne kadar üzgün olduğunu biliyorum. Çaresizce yangınları izlerken, içimden geçen duyguları paylaşmak istedim.
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.
Ne Mutlu Türk’ üm Diyene!