Yürüyen Köşkün bahçesindeki çınar ağacı ile Termal yolunda bulunan ve anıt ağaç konumundaki çınar ağaçlarının durumu Akustik Tomografi sonrasında belli olacak. Yalova Belediyesi tarafından Yalova Yürüyen Köşkte gerçekleşen söyleşi öncesinde açıklama yapan Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü'nde görevli Profesör Doktor İbrahim Turna, “Bundan bir iki ay öncesinde Doğu'daki çınarlarla ilgili ki bunun içerisinde anıt tabiat anıtı olarak tescil edilmiş çınar ağaçları da var. Bunlarla ilgili bir teknik inceleme yaptık. Üç hoca arkadaşımız Profesör Doktor Mustafa Var Hocamız işte şimdi yanımda olan Ahmet Hocamızla birlikte. Bugün burada niye varız? Sizlerin halkımızın o rapor özelinde de olabilir. Çevre ile ilgili bu ağaçlarla ilgili her türlü sorularına Elimizden geldiğince cevap vermek için bugün buralardayız. Nihai amacımız daha yeşil bir Türkiye, daha sağlıklı bir ortamda yaşayabilmek için elimizden geleni yapacağız. İnşallah faydalı oluruz. Kolaylıklar diliyorum hem size hem bize. Üç akademisyeniz alanlarımız birebir aynı değil. Ahmet hocam özellikle orman koruma ağaç bakımı konusunda hastalıklarla mücadele konusunda uzman. Ben yetiştiricilik konusunda ve orman ağaçlarının bakımı özellikle budama konusunda çalışmalarım var. Bugün rahatsızlığı nedeniyle gelemeyen daha önce raporda da aktif rol alan Mustafa Var hocamız peyzaj Tasarım ve plantasyon konularında uzman aynı konuda 3 farklı konu da aynı alanı ilgilendirdiğinden dolayı ortak bir rapor hazırladık. Raporun ana teması nedir? Tabii anıt ağaçlar hepinizin bildiği gibi belirli özellikleri ile diğer ağaçlardan ayrılan ağaçlardır. Bunlar nedir? Mistik özellikleri, folklorik özellikleri olabilir. Çapı, yaşı, boyu, devasa güzelliği, relik, endemik tür olması gibi birtakım özellikleriyle ayrılan ve bu ağaçların sürdürülebilirliği esas olmalı. Bunun için de koruma ve bakım çalışmaları çok önem arz ediyor. Maalesef tabii anıt ağaçlarımız çevresel şartlarda olumsuzluklarla karşı karşıya. Dolayısıyla bu olumsuzlukların sonucunda eğer siz zamanında bakım ve korumalarını yapmazsanız Ne olacaktır? Maddi ve manevi birçok hasarlarla karşılaşıyoruz. Özellikle can kaybı canımızı yakıyor. Bunun için de zamanında önlem alınması gerekiyor. Şimdi tabii yürüyen köşkün farklı bir özelliği daha var. Biliyorsunuz Ulu Önder Atatürk'ün Gazi Mustafa Kemal Paşa ile anılan Atatürk'le anılan bir ağacımız. Gerçekten anı da özelliklerini taşıyor mu? Taşıyor. Bunu yaşatmamız gerekiyor. Yaşatmak için ne yapılması gerekiyor? Yine dediğim gibi burada yapılacak olan işlem bakım ve koruma işlemidir. Korumadan kastımızı hocam daha iyi ifade eder. Bakım konusunda da ne yapılabilir? Hastalıklarla mücadelenin yanı sıra budama, çok çeşitli budama yöntemleri var. Şöyle ağaca zaten bir baktığımız zaman, en fazla yapılacak olan şey ayrıntılı bir şekilde teknik Konusu farklıdır ama sağlık budamaları gerekiyor. İçinde kuru dalların alınması gerekiyor. Zamanında bakım yapılırsa bu ağaç yaşatılır. Çınarlar adı üzerinde Uluçınar, Osmanlı ile anılan tarihimizde önemli yeri olan ağaçlar. Ama bunu derken aynı çınarlar birçok hastalığa da maruz kalabilecek olan ağaçlarımız. Dolayısıyla hassas türlerimizin başında geliyor. Çok çevresel koşullara çok çok dayanıklı Ağaç mıdır derseniz riski fazla olan ama dayanıklı uzun ömürlü bir ağaçtır. Bu özelliğini bilerek bununla uğraşmamız gerekiyor. Burada en büyük sorunumuz şu tabii. Genelde ağaçların ya bırakalım kendi halinde büyüsün. Arkadaşlar bu böyle değil. Her bitkinin kendine ait biyolojik özellikleri farklı, yetişme ortamı, istekleri farklı. Bunları iyi analiz ederseniz buna göre de bunların bakımını, korumasını yapar. Onlardan hedeflediğiniz amaca ulaşırsınız. Neyi amaçlıyorsanız buradaki tabii rekreasyon amacı var. Dediğimiz gibi yürüyen köşk ve bu çınarın yaşatılması gerekiyor. Bunun özelinde diğer çınarlar, diğer ağaç türleri de gerekli bakımın Yapılması şart. Yoksa dediğim gibi bir an önce hem ağaçlarımızı kaybedebiliriz. Onun da ötesinde maddi ve manevi zararlara karşılaşabiliriz” dedi.
Hakyemez, “Ana hedefimiz anıt ağaçları ayakta tutabilmek’
Yalova’daki anıt ağaçları korumak için çalışmalar yaptıklarını söyleyen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi, Orman Entomologisi Koruma Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doçent Doktor Ahmet Hakyemez ise, “Bizim çalışma alanımız ormanı korumak, ağaçları korumak. Korumak derken neye karşı korumak? Yangınlara karşı korumak, zararlı böceklere karşı korumak, hastalık yapan patojenlere karşı korumak, ağaca zarar veren bütün etmenleri sayabilirsiniz. Cansız etmenler, kar, fırtına, dolu, yüksek sıcaklık, düşük sıcaklık her şey sonuçta açık Bulunan, yaşayan bir canlı varlığa mutlaka etkisi oluyor. Onun hastalanmasına, sağlığının bozulmasına neden olan bütün faktörler bizim çalışma konumuzu içeriyor. Şimdi burada neden bulunuyoruz sorusuyla hemen oraya geleceğim. Zaten İbrahim hocam ifade etti. Özellikle anıt ağaçlarımız zaten 100 yaşın üzerinde, çok tabii yaşı ilerlemiş, şehrin içerisinde birçok olumsuz faktörlerle karşı karşıya. Yapısal çalışmalar, altyapı çalışmalar İnşa işlemler, ortamın kirli havası, besin yetersizliği, su ile ilgili sorunlar bakın hepsi direkt sağlığı ilgilendiren konular. Aynen bizde olduğu gibi ağaçların, bitkilerin de bir savunma sistemi var. Ne kadar güçlü olursa, istediği yerde iyi bakılırsa hastalıklara karşı sağlıklı olma noktasında daha güçlü olacaktır. Bizim zaten buradaki çalışmalarımızın ana hedefi de o. Dolayısıyla biz bu Buraya önce 2-3 ay önce geldik. İbrahim hocamın ifade ettiği gibi burada çalışan meslektaşlarımızla ışık tutacak özellikle anıt ağaçlarımız başta olmak üzere burada şehir içinde yer alan kent içinde yer alan ağaçların sağlığı ile ilgili bunları daha uzun ömürlü nasıl yaşatabiliriz noktasında neler yapılabilir bu kendi açımdan özellikle sağlık açısından ben konuyu ele aldım. Tabii burada başka riskler de var. Ağaçların bir kısmı Yaşlı iç kısımları kovuk ovuk eğik vaziyette görüyorsunuz. Her an zaten 12 ay içerisinde yaz kış eforlu böyle fırtınaya dönen artık olayları çok sık yaşıyoruz. Ve duyuyorsunuz İstanbul'da ben içinde yer aldığım birçok soruşturmalarda içinde yer aldığım üzücü olaylarla karşılaştık. Ağaç devrildi altında insanlar kaldı. Hayatını kaybetti. Burada özellikle öncelikli olan tabii insanların güvenliği özellikle Yoğun yerleşim bölgeleri, yoğun dolaşım alanları. Bu ağaçlarla ilgili artık bugün bize bir insanlar nasıl bir tomografi çekiyorsa biz ağacın dışından baktığımızda sağlıklı, problem değil. Herhangi bir sorun yok. Tepe tacı sağlam. İç kısmında, gövdenin iç kısmında tahribat dışarıdan gözükmüyor. Artık tomografilerini çekip biz iç kısmı da görme imkanına sahibiz. Ona göre önlemler, tedbirler alınma noktasında Zaten bütün çalışmalarımızın ana hedefinde bunlar var. Bir rapor ortaya koyduk genel anlamda. Takdir edersiniz ki her ağaç kendi içinde her birey ayrı olarak nasıl bir doktora gidiyorsanız özel olarak muayene bütün semptomlara bakılıyor, belirtilere bakılıyor. Size özel bir tedavi, koruma ve işlem uygulanıyor. Biz burada şimdi İbrahim hocam, diğer hocamızla beraber genel bir yaklaşımı önce raporda ortaya koyduk. Şimdi bu raporda ortaya koyduğum Konuları biraz daha toplumla paylaşmak çünkü o desteği de almak zorundayız. Çünkü bazen ağacı kesiyorsunuz. Neden kestiniz? Kesilmesi gerekiyor. Çünkü etrafındaki ağaçları enfekte ediyor. Şimdi bunu anlatamadığınız zaman ağaç sanki katili oluyorsunuz. Hatta bu çoğu zaman karşımıza çıkıyor. Ama iyi anlatırsak bunun gerekçesini doğru olarak ortaya koyarsak o zaman herkes bu noktada tepkisi kalmayacak. Eğer öldüyse ve her canlı ölebilir. Onun yerine yenisini oraya uygun bir türü koymak suretiyle biz yeşil dokunun devamı ile ilgili çalışmalarımız zaten sürecektir. Ana hedefimiz zaten bu” şeklinde konuştu.