Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun geçtiğimiz Mart ayında Rumeli Feneri Su Ürünleri Kooperatifi Balık Satış Yeri ve Balık Lokali’nde yaptığı konuşmanın ardından, Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışma sonucunda Marmara Denizi’nin İstanbul bölgesindeki gemilerin ihtiyaç halinde Yalova’daki 1 ve 2 numaralı demirleme sahalarına yönlendirileceği ortaya çıkmıştı.

Bakanlık tarafından alınan bu karar sonrası, Yalova kıyıları hiç olmadığı kadar gemi trafiğine açıldı. Bu durum vatandaşların da dikkatinden kaçmazken, gazetemize açıklamalarda bulunan dönemin Yalova Merkez Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Hasan Karataş, “Kıyıda avlanamıyoruz, açıkta avlanamıyoruz. Olta bile atmak yasaklandı.” diyerek, özellikle küçük ölçekli balıkçılar için avlanma sahasının giderek daralmasına tepki göstermişti.

Geçen zaman içinde, özellikle Çiftlikköy sahiline kadar olan bölgede gemi trafiğinin yoğunluğu devam ederken, Yalova Merkez Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Hasan Artuk son duruma ilişkin gazetemize çok özel açıklamalarda bulundu.

Altınova Gişeleri Öncesinde Tır Alev Aldı
Altınova Gişeleri Öncesinde Tır Alev Aldı
İçeriği Görüntüle

“Eskiden o bölgelerde avlanma yapabiliyorduk, artık mümkün değil”

Yalova’da artan gem trafiğinin mevcut durumunu koruduğunu ve bunun devlet projesi olmasıyla direkt alakalı olduğunu belirten Başkan Artuk, Altınova’da kurulan Tersaneler Bölgesi’nin kendilerine zararları üzerine konuşurken, “Altınova merkezinde tersaneler bölgesinin kurulması aslında Yalova açısından çok uygun değildi. Ama alınan kararlar sonucu Tuzla’daki tersanelerin oradan boşaltılmak istenmesiyle buraya tersaneler bölgesi kuruldu. Denizde de ciddi bir alan kazanıldı. Her tersanenin önüne 2-3 kilometre kadar dolgu alanı yapıldı. Bu işlemden sonra burası liman sahası ilan edildi. Onlara da bir yer göstermeleri gerekiyordu. Zaten askeri bölgenin yanında, Ceylankent’in öbür tarafı sanayi bölgesi ilan edildi. Eski sitelerin olduğu yerler de o kapsamda. Burada ekonomik olarak ülkeye değer katan firmalar, tersaneler kuruldu. Eskiden o bölgelerde avlanma yapabiliyordunuz, ama artık mümkün değil. Bunun geri dönüşü de yok. Ayrıca gelen gemiler için gümrükleme sahası oluşturuldu. Liman başkanlığı, gümrükleme işlemleri olduğu için gemilerin çapalama (demirleme) sahası da bu bölge oldu” ifadelerini kullandı.

“Bu sorun kısa vadede ortadan kalkmaz”

Geçtiğimiz aylarda özellikle Çiftlikköy’de gemi trafiğinin arttığını ve bu durumun vatandaşında dikkatini çektiğini hatırlatan Başkan Artuk, “Bu durum, İstanbul’daki gemilerin buraya yönlendirilmesiyle alakalı. Zaten gemiler Körfez’e girince burada izin almak zorunda. Bekleme, demirleme sadece bu sahada yapılabiliyor. İstanbul, özellikle Pendik tarafında yoğunluk yaşanınca buraya yönlendiriliyorlar. Aslında gemi sahipleri bu demirleme sahalarını pek istemez; çünkü devlete ödeme yapmak zorundalar. Ama iş uzayınca mecburen geliyorlar. Burada şöyle bir sıkıntı var: Başka bölgelerde balıkçılar göz ardı edilip avlanmaya devam edebiliyor ama bizim bölgemiz sadece burası olduğu için, balıkçıların şikâyeti olmasa bile görevliler icabı gereği kontrol etmek zorunda. Bahsettiğim bölge, araştırma merkezinden Tersane bölgesine kadar olan kısım. Kıyıdan gemi yoluna kadar olan alan demirleme sahası. Bu bölge, balığın en bol olduğu yer. Uzatma ağcılığı ve volecilik yapılan bir alan. O yüzden en büyük sıkıntı burada. Yalova’nın sağ ve sol tarafında, Çınarcık tarafında da benzer alanlar var ama oradaki balık çeşitliliği bu kadar zengin değil. O bölgeler sığ olduğu için avcılık daha rahat yapılabiliyor. Bizim taraf ise daha derin. Yalova balıkçısının en büyük sıkıntısı bu demirleme sahası. Ama bu konunun uluslararası kuralları var. Liman Başkanlığı’nın belirlediği, uluslararası literatüre giren standartlar bunlar. Öyle “bugün koydum, yarın kaldırdım” deme şansı yok. Dolayısıyla çözüm uzun vadeli olacak. Kısa vadede bu sorunun ortadan kalkması mümkün görünmüyor” diyerek sözlerine son verdi.

Muhabir: Göktuğ Doğukan Yüksel