Ülkemizdeki doğum oranlarının radikal bir şekilde düşmeye başlamasının ardından toplumumuzda var olan yaşlı bireylerin her geçen yıl oransal olarak daha da artması sonucu bu konu üzerine çalışmalar yapılarak farkındalık gerçekleştirilmesinin önemine dikkat çekiliyor.
Yalova’da yaşayan yaşlı bireylerin yaşamlarının iyileştirilebilmesi için faaliyetler yürüten Yalova Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nin Sosyal Hizmet Bölümü, yeni projelerin hayata geçmesi için vesile oluyor. Bu kapsamda Sosyal Hizmet Bölümü’nün 4. Sınıf öğrencisi olan Ezgi Çakır, toplumun önemli bir bölümünü oluşturan yaşlı bireylerin yaşantılarını gözler önüne sürmek adına çok önemli bir projeye imza attı. Sugören Köyü, Güneyköy ve Yalova Merkez de olmak üzere toplam 4 vatandaşla görüşme gerçekleştiren Çakır’ın “Bu Hayattan Bir Ben Geçti” adını verdiği Belgesel Film projesinin danışmanlığını Doç. Dr. Sema Sağlık yaptı. 2 ay boyunca gerçekleştirilen çekimlerde projenin Yönetmenliğini ve Kurgusunu yapan Semih Doğan ile Görüntü Yönetmenliğini üstlenen Sezgin Altınel de yer alırken BEYTTÜRK Holding, Fixcharge, Aktif Group, Yalova Ticaret ve Sanayi Odası, Lilyum Pastanesi ile Yalova Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü gibi birçok önemli kurumun desteği alındı.
Görüşmelerin sona erip prodüksiyon sürecinin tamamlanmasının ardından Yalova Ticaret ve Sanayi Odası çatısı altında gala gösterimi yapma kararını alındı. 1 Haziran Pazar günü saat 13:00’te başlaması planlanan gösterime Yalova Vali Yardımcısı Bahattin Atçı, İl Jandarma Komutanı KD. Alb. Ercan Altın, Yalova Belediye Başkan Yardımcısı Mesut Tutuğ, Yalova Aile ve Sosyal Hizmet İl Müdür Arif Laçin ile birlikte projeye destek veren kurumlardan temsilciler ve Yalovalılar geniş bir katılım sağladı.
Belgesel Film gösterimi öncesi Ezgi Çakır, Aktif Grup’tan Ayşen Tüzünataç ve Doç. Dr. Sema Sağlık tarafından projeye dair konuşmalar gerçekleştirildi.
“Yaşlılığın bir son değil; bilgelikle, deneyimle ve hayat dolu anılarla örülü yeni bir dönem olduğunu göstermek istedim”
“Bu Hayattan Bir Ben Geçti” adını verdiği belgeselinin sadece yaşlılık üzerine bir yapım olmadığını belirterek konuşmasına başlayan Ezgi Çakır, “Aynı zamanda yaşamın sürekliliği, birikimlerin değeri ve insan ruhunun tükenmeyen enerjisi üzerine bir anlatı. Bu projeyle, yaşlılığın bir son değil; bilgelikle, deneyimle ve hayat dolu anılarla örülü yeni bir dönem olduğunu göstermek istedim. Bu yolda en büyük ilham kaynağım ise, belgeselimizin çok kıymetli konukları oldu” dedi. Açıklamalarına projesinde yer alarak hikayelerini paylaşan yaşlı bireylere teşekkür ederek devam eden Çakır, projesine danışman olan hocası Doç. Dr. Sema Sağlık için, “Değerli Hocam, desteğiniz olmasaydı bu proje asla gerçekleşemezdi. Sadece akademik anlamda değil, kişisel gelişimimde de bana ışık oldunuz. Zor anlarımda yanımda durdunuz, çözümleri benim adıma üretmek yerine bana düşünme, sorgulama ve ilerleme yollarını gösterdiniz. Beni hep daha iyi bir versiyonuma ulaşmaya teşvik ettiniz. İyi ki varsınız” ifadelerini kullandı. Konuşmasının son kısmında ise Belgesel Filmi’ne destek olan firma ve kurumlara teşekkürlerini ileten Çakır, 2 aylık çalışmasında yanında yer alan isimleri de unutmadı, Çakır, “Bu projede en zor anlarda bile yanımda olan, hiçbir koşulda pes etmeyen, çekimlerin her adımında büyük bir özveriyle emek veren kıymetli yönetmenim Sayın Sezgin Altınel’e; Ayrıca, gecesini gündüzüne katıp belgeselin kurgu sürecini büyük bir titizlikle yürüten değerli yönetmenim Sayın Semih Doğan’a da gönülden teşekkür ediyorum. Bu belgeselin ruhu, sizin emeğiniz ve sabrınızla şekillendi. İyi ki varsınız” şeklinde konuştu.
“Yaşlılık diye bir kavramın var olduğuna inanmıyorum”
Açıklamalarına duygusal bir anısını paylaşarak başlayan Ayşen Tüzünataç, “2011 yılında, hasta hakları sorumlusu olarak mesleki hayatıma hastanede başladım. Her sabah hastalarımızı ziyaret ediyor, memnuniyetlerini ve isteklerini dinliyordum. Bir gün, yaşı 80 civarında olan, 70’li yılların sonunda doğmuş yaşlı bir teyzemizle karşılaştım. İçtenlikle, biraz da sitem ederek şöyle dedi: “Bir isteğiniz var mı, teyzeciğim?” diye sordum. “Bak,” dedi, “yanımda gelinim de var, sen de gençsin. Bu hayat çok çabuk geçiyor. Onun demesi, bunun demesi, şöyle oldu, böyle oldu derken ben ömrümü tükettim. Sen de, gelinime de söylüyorum: Lütfen, içinizden geçen hayatı yaşayın. İçinizden geldiği gibi yaşayın.” Bu sözler, yaklaşık 15 yıl önce söylenmişti ama kulağıma hep küpe oldu. Bugün 50 yaşına gelmiş biri olarak söylüyorum ki; ben yaşlılık diye bir kavramın var olduğuna inanmıyorum. Evet, yıllar çabuk geçiyor ama bazen genç insanların bile yaşlılardan daha az enerjik olduğunu görüyoruz. Ben şuna inanıyorum: Bir insan, kendini gerçekleştirme şansı ve gücü bulursa yaşlılık diye bir şey olmaz. Ama o teyzemizin dediği gibi, "Komşu öyle dedi, annem şunu istedi, babam bunu dedi" diye mesleğinizi, işinizi, eşinizi seçerseniz... İşte o zaman hayat gerçekten yazık oluyor. Ve aslında yaşlılık tam da o anda başlıyor” dedi.
“Benim için tarif edilemez bir gurur”
Galaya katılanlarla bir arada olmaktan ve öğrencinin çalışmasına tanıklık etmekten dolayı büyük mutluluk ve duygusallık içinde olduğunu söyleyen Doç. Dr. Sema Sağlık, “Bugün burada sadece bir belgesel gösterimi izlemiyoruz; aynı zamanda bir öğrencimin hayallerinin gerçekleşmesine tanıklık ediyoruz. Değerli öğrencim Ezgi, bu projede yalnızca yaşlılık üzerine bir farkındalık oluşturmadın; aynı zamanda sosyal hizmetin odağında yer alan "insana dokunma" ilkesini, sinemanın güçlü diliyle buluşturarak hem bizim hem de toplumun gönlüne işledin. Bu benim için büyük bir ödül. Bilgiyi aktardığım bir öğrencimin, o bilgiyi vicdanla ve sorumlulukla hayata geçirdiğini görmek, benim için tarif edilemez bir gurur. Ve sen bunu başardın. Derslerimde hep derim: Öğrencilik, sadece derse girmek ve not almak değildir. Asıl mesele, alınan bilgiyi içselleştirip, onu toplumsal bir farkındalığa dönüştürmektir. Sosyal hizmet; sessizin sesi olabilmektir. Ezgim, canım öğrencim... Senin sesin çok güçlü, çok duyarlı ve çok sahici. Önce seni yetiştiren ailenin ellerinden öpüyor, sonra da seni tüm kalbimle tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların sona ermesinin ardından projeye katkı sunan birçok isme plaketleri takdim edildi ve ardından ise programın düzenlenme amacı olan “Bu Hayattan Bir Ben Geçti”nin ilk gösterimi gerçekleştirildi.