Ülkemizde yaşanan ekonomik bozulmanın etkileri hayatın her alanında hissedilmeye devam ediyor. Hayat pahalılığı ve enflasyon sorununun yanı sıra dolar ve euronun Türk lirası karşısında her geçen yıl daha da değer kazanması, özellikle ithal ürünlerin tedarikinde sorunlara yol açıyor.
Bu durumdan en fazla etkilenen alanlardan biri olan ilaç sektörü, yaşanan tedarik krizi nedeniyle vatandaşların ilaçlara ulaşımını zorlaştırıyor.
Yalova’da da hissedilen bu sorunla ilgili geçtiğimiz haftalarda Yalova Gazetesi’ne açıklamada bulunan Eczacı Kürşat Emre Çandır, yaptığı yeni değerlendirmede konuyu bir kez daha kamuoyunun gündemine taşıdı.
“Ancak sorunun kaynağı kesinlikle eczacılar değil”
Eczanelerin ilaç tedarik sürecinde ve buna bağlı olarak halkın da ilaca erişiminde son dönemde ciddi sıkıntılar yaşandığını hatırlatan Çandır, “Meslektaşlarımız, bazı ilaç gruplarına hiç erişemezken, bazılarına ise son derece kısıtlı erişim sağlayabilmektedir. Bu durum, hem hastalarımızın tedavi süreçlerini aksatmakta hem de meslektaşlarımızı zor durumda bırakmaktadır. Özellikle kanser, diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar, pediatri ilaçları, göz damlaları ve bazı antibiyotikler başta olmak üzere birçok kalem ilaca ulaşımda ciddi güçlükler yaşanmaktadır. Her yılın son aylarında “zam beklentisi” nedeniyle tekrarlanan bu tedarik ve erişim sorunları, eczanelerimizin ilaca, hastalarımızın ise sağlığa erişimi önünde önemli bir engel oluşturmaktadır. Ancak sorunun kaynağı kesinlikle eczacılar değildir. Meslektaşlarımız, hastalarının tedavileri için gerekli ilaçları bulabilmek adına büyük bir çaba harcamakta, ilacı temin edememenin tedirginliğiyle nöbet tutmaktadır” dedi.
“Toplum sağlığı bir tasarruf kalemi olarak görülemez”
Her yıl kronikleşen ilaca erişim konusunun kalıcı bir yöntem ile çözümlenmesi gerektiğini belirten Çandır, “Çözüm ise nettir. İlaç fiyatlarının Avro kuruna bağlı olarak yılda sadece bir kez güncellenmesi, tedarik zincirinde aksamalara neden olmaktadır. Bu nedenle fiyat güncellemelerinin yıl içine yayılması ve aylık değerlendirilmesi , bu sorunun önemli ölçüde önüne geçecektir. Yılda bir kez şeklinde uygulanacak ilaç fiyat kur politikası, zam beklentisindeki dağıtım kanallarının piyasaya yeterince ilaç arz etmemesi ile sonuçlanmaktadır. Bu durum, birkaç yıldır sürekli aynı dönemde aynı sorunla karşılaşmamıza neden olmaktadır. Toplum sağlığı bir tasarruf kalemi olarak görülemez. Biz eczacılar, halkımızın ilaca kesintisiz erişimi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. İlaç üretiminden tedarik zincirine kadar tüm paydaşlarımızı aynı hassasiyet ve sorumlulukla hareket etmeye; kamu otoritesini ilaca erişim sorunlarının her yıl tekrarlanmaması adına taraflarla ortak zeminde kalıcı çözüm üretmeye davet ediyorum” diyerek sözlerine son verdi.