Yapılacak bir tesisin çevresindeki insan ve doğa yaşamına belli zararlar verme olasılığı varsa, kısaca ÇED denilen Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinden geçmek durumunda. 

“ÇED olumlu” kararı alınmadığı sürece ÇED toplantısı yapılan projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemiyor. Proje süreci başlamıyor ve ihale de edilemiyor. Aksi durumda yapılan proje bedelinin %2’si kadar para cezası öngörülüyor.

Bu bilgiler internet üzerinde kolayca ulaşılabilecek bilgiler.

Kırsalda genellikle bir köy kahvesine yetkililer gelir, proje sunumu yapılır,  köylüler ve varsa çevreciler konuşur. Tutanaklar tutulur, Çevre ve Şehircilik bakanlığı yetkilileri ardından bir rapor düzenlerler, karar verilir. Şimdiye kadar ülke genelinde yapılan ÇED toplantılarında ‘olumsuz’ kararı çıktığı pek vaki değil. 

Ya yapılamayanlar? 

Artık ÇED toplantılarında eğer bölge halkı o projeyi istemiyorsa şöyle bir model uyguluyor; ÇED’in yapılacağı mekanın önüne gelip protesto pankartları açıp, protestoya başlanır. Yetkililerin haricinde kimse içeriye sokulmaz ya da girmez. Sonrasında yetkililere, “ÇED toplantısı halkın katılmaması nedeniyle yapılamamıştır” diye tutanak tutmaları gerektiği hatırlatılır. Eğer yetkililer buna yanaşmazsa köylüler bunu kendi aralarında organize ederek durumu tespit ederler ki, yasal bir şikayetleri söz konusu olduğunda elde bir argüman bulunsun. Zira ÇED yapılmış kabul edilirse böyle bir durumda, köy halkı hiç konuşma imkanı olmadığından ÇED olumlu kararı çıkması büyük olasılıktır. 

Tüm bunlar yasal mıdır?

ÇED mevzuatı gereğince, halkın katılıp istemediğini belirttiği tüm projeler gibi, halkın ÇED toplantısına ‘katılmama’ hakkını kullanması ve bunu tespit ettirmesi de yasaldır. 

ÇED’in yapılamamış olması süreci sonlandırır mı, hayır. Bir başka ÇED toplantısı organize edilir, yine protesto edilebilir ve böylece taraflardan birinin direnci kırılana kadar bu devam edebilir. Çoğu kez, böyle bir tepki kamuya basın yoluyla duyurulduğu için, direnci kırılan taraf yatırımcı firma da olabilir. Şu da bilinen bir şeydir ki, halkın kararlılıkla istemediği şey (genellikle) olmaz. 

Bunları neden mi yazıyorum?

Şimdi yarın taşocaklarından yıllardır şikayetçi olan Güneyköyü’ndeki bir madencilik şirketinin, köyün burnunun dibindeki taşocağında yapmak istediği kapasite artırımı için, yani genişlemesi ve büyümesi için bir ÇED toplantısı düzenlenecek.

Hani, kim bilir belki köylüler, çevreciler neye hakları olduğunu, neye olmadığını, başka yerlerde nelerin nasıl yaşandığını biliyorlardır da, detaylıca bilmek isterler… Bu arada köylülere destek vermek isteyenler için Çınarlı Park’tan yarın sabah 10.00’da otobüs kaldırılacağını da belirtmek gerekir diye düşünüyorum.