İlimizin ilerleyişindeki en başat kurumlardan biri olan Yalova Ticaret ve Sanayi Odası’nın Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Demiryürek, finans ve ekonomi alanında yayın yapan CNBC-e televizyonunun canlı yayınına katıldı. Gazeteci Ali Çağatay’ın moderatörlüğünü yaptığı “Üretimin Gücü” programına katılan Başkan Demiryürek, Yalova’nın ilerleyiş hikayesini geçmişten günümüze kadar ulusal medya yoluyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına anlattı.
“Küçük bir coğrafyada dengeli ve çok büyük bir ekonomi yarattık”
Programa katılmak için Osmangazi Köprüsü’nü kullandığını, köprünün İstanbul’a ve Avrupa’ya açılan bir kapı olarak Yalova’nın ticaretine, ekonomisine, sanayisine çok ciddi katkılar sağladığını belirterek konuşmasına başlayan Başkan Demiryürek, “Öncelikle şunu söylemek isterim: Yalova 1995 yılında il oldu. 847 km² yüzölçümü ve 105 km deniz cephesiyle çok butik bir şehir. 1995’ten önce gerçekten İstanbul’un bir sayfiye yeriydi; hafta sonu veya yaz dönemlerinde gelenlerin uğrak noktasıydı ve özellikle Arap coğrafyasının yoğun ilgi gösterdiği bir bölgeydi. 1999 Marmara Depremi şehrin gelişimini derinden etkiledi; turizm ve ekonomi uzun süre toparlanmakta zorlandı. Ama asıl dönüşüm, sizin bahsettiğiniz son 25 yılda başladı. Yüksek teknoloji üreten, tarımda katma değer yaratan, turizmde güçlenen ve tersaneleriyle dünyaya açılan butik bir il olduk. Küçük bir coğrafyada dengeli ve çok büyük bir ekonomi yarattık. Tarım, yüksek teknoloji ve gemi inşa sektörünün bir arada büyüdüğü başka bir il olduğunu sanmıyorum. Bu yüzden Yalova’ya bazen ‘Türkiye’nin ekonomik laboratuvarı’ diyorum.” dedi.
“Tekne ve yat sektöründe en yoğun pazar Norveç”
Yalova’daki tekne ve yat üretimi hakkında bilgi veren Başkan Demiryürek, “Tersaneler 2005’te bölgeyi araştırmaya başladı. İl dinamikleriyle birlikte masaya yatırdık ve 2007’de Yalova’da yaklaşık 40 tersane kuruldu. Hem yat hem gemi üretimi var. Mega yat üretiminde dünya ligine girdik. Askeri ve ticari gemi üretiminde Türkiye’nin en güçlü merkezlerinden biri olduk. Doğrudan 10 bin, dolaylı 30 bin olmak üzere toplam 40 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Bazı dönemlerde bu sayı 50 bine çıkıyor, bazı dönemlerde 25 bine iniyor; bu tamamen alınan siparişlerle ilgili. Dünyanın pek çok ülkesine, özellikle mega yat siparişlerini Yalova’da üretiyoruz ve ihracatın %90–95’i bu sektörden geliyor. 11 aylık verilere baktığımızda 653 milyon dolar ihracatımız var. Bu rakamın çok önemli bölümü tersanelerden geliyor” ifadelerini kullandı ve en çok hangi ülkelerden talep olduğuna dair gelen soruyu cevaplarken, “Ağırlık Norveç’ten geliyor. Diğer kuzey ülkeleri de var. Körfez’den gelenler de oluyor ama en yoğun pazar Norveç. Ayrıca Norveçli firmalar, gemiler 24 ayda tamamlanana kadar mühendislerini ve ekiplerini Yalova’da istihdam ediyor. Bu da şehre ayrı bir dinamizm katıyor” şeklinde konuştu.
“Meslek lisemiz, üniversitenin mühendislik bölümü ve mesleki eğitim alanları OSB’nin içinde olacak”
Yalova’ya kurulan organize sanayi bölgeleri hakkında konuşan Başkan Demiryürek, “Beş organize sanayi bölgemiz kuruluyor. Kimya, makine, çiçekçilik ve karma OSB’ler var. Ben bir OSB’nin sadece fabrika alanı değil, aynı zamanda eğitimle desteklenen bir üretim merkezi olması gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden meslek lisemiz, üniversitenin mühendislik bölümü ve mesleki eğitim alanları OSB’nin içinde olacak. Kamu binaları da sanayiciye daha iyi hizmet verebilmek için OSB’nin içinde yer alacak. Böylece entegre bir üretim modeli oluşturuyoruz” dedi. Yalova’daki çiçekçilik sektörünün çok eskiye dayandığını açıklayan Başkan Demiryürek, “2001’de Çiçekçilik Organize Sanayi Bölgesi kuruldu. Süreç uzun sürdü ama tamamlanmak üzere. Sektörde çok deneyimli firmalarımız var. 40 şirket bir araya gelip 1540 dönümlük TİGEM arazisini devletten kiralayarak Garden AŞ’yi kurdular ve kendi kümelenmelerini oluşturdular. Yalova’dan hem iç hem dış mekân bitkileri çıkıyor, kesme çiçek üretimi yapılıyor. Bazı firmalar yılda 2 milyon adet orkide üretiyor. Hem Türkiye hem yurt dışı pazarında iddialı bir konumdayız” ifadelerini kullandı ve kesme çiçeğe Türkiye’nin özel günlerinde büyük talep olduğunun bilgisini verdikten sonra uzun vadede Hollanda’nın egemenliğinin kırılabileceğini umduğunu belirtti.
“Fazıl Say’ın “Yürüyen Köşk” bestesiyle açılış yapılması düşünülüyor”
Yalova’nın turizmi hakkında gelen soruyu cevaplandıran Başkan Demiryürek, “Yalova, özellikle Atatürk’ün tedavi gördüğü termal tesisleriyle bilinir. Yürüyen Köşk bizim markamızdır. Atatürk’ün bir ağacın dalını kestirmemek için köşkü raylar üzerinde 4 metre 80 santim kaydırdığı bilinir. Her yıl yaklaşık 50 bin ziyaretçi alıyor. Turizmde son yıllarda ciddi bir artış var. 4874 oda, yaklaşık 10 bin yatak kapasitesine ulaştık. Osmangazi Köprüsü de turizmi çok olumlu etkiledi. Termal bölgesinde Sağlık Bakanlığı tesisleri ve özel oteller var. Belediye başkanımız bölgenin daha modern hâle gelmesi için iskele düzenlemesi ve alan genişletme çalışmaları planlıyor. Ayrıca Fazıl Say’ın “Yürüyen Köşk” bestesiyle açılış yapılması düşünülüyor” şeklinde konuştu. Sanayicilerin vize problemleri nedeniyle uluslararası fuarlara katılma konusunda ciddi zorluklar yaşadığına dikkat çeken Başkan Demiryürek, “Sanayiciler uluslararası fuarlara katılmakta zorlanıyor; bu çok ciddi bir problem. Yeşil pasaport konusunda bazı düzenlemeler yapıldı ama yeterli değil. Cirosu milyonlarca dolar olan şirketler bile en fazla bir–iki pasaport alabiliyor. Bu mutlaka aşılmalı. İş dünyasının önü açılmalı” diyerek sözlerine son verdi.




