Depremin Türkiye’nin bir gerçeği olduğunu yıllardır dile getiren Genel Başkan İnce, “Çocuklar soğuktan titriyordu, devlet yoktu!” dedi. İnce, “Yüzlerce enkazda kimse yokken çalışma yapılan tek bir enkazı gösterdiniz, anayasal suç işlediniz!” diyerek, Türkiye’nin depreme karşı hazırlıklı olması için yapılması gerekenleri anlattı.

“İnsanlar kendi başınaydı”

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “Ellerimiz üşüse de ciğerlerimiz yanıyor. On binlerce kardeşimizi kaybettik, hala enkaz altında olan kardeşlerimiz var. Biz depremin ardından MYK’mızı topladık, otobüsümüze; bulabildiğimiz kadar battaniye, sığdırabildiğimiz kadar su, bisküvi gibi malzemeleri doldurup yola çıktık. Gece 12’de Kahramanmaraş’ın Trabzon Caddesine vardık. Yağmur yağıyordu, enkazların altından ses geliyordu. İnsanlar yakınların adını söylüyordu, çocuklar soğuktan titriyordu, devlet yoktu, asker yoktu, insanlar kendi başınaydı.” dedi.

“Devlet çökmüştü, insanlar sahipsizdi”

Oradan video çekip toplumu bilgilendirmek istediklerini fakat 1 saatten önce videoları gönderemediklerini kaydeden Genel Başkan İnce, “Biz kıytırık bir otobüsle Maraş’taydık ama helikopterler uçmuyordu, asker kışlasından çıkmamıştı. Oradan çağrı yaptım, dedim ki ‘Olağanüstü hâl ilan edin, askeri kışlasından çıkarın’ ne yazık ki saatler sonra asker kışlasından çıktı, saatler sonra olağanüstü hâl ilan edildi. 24 yıl önce bu acıyı yaşamış bir insanım. Marmara depreminde Yalova’daydım. Cep telefonlarımız kesilmişti. 24 yıl sonra cep telefonları yine kesildi, hiçbir şey değişmemiş. Orada otobüsümüz battı, otobüsün arkasındaki aracımıza binip Pazarcık ilçesine gittik. Enkazlar yol boyunca duruyordu. Oradan Nurdağı’na geçtik. En büyük problem trafikti. Kilometrelerce tır kuyruğu vardı. Trafik düzenlenmemişti, organizasyon eksikliği vardı. Devlet çökmüştü. İnsanlar sahipsizdi. Enkazın başında tek başına duran bir adam vardı. ‘Hiç kimse gelmedi’ dedi. Salı sabahı saat 10:00’da. Bunları siyaset olsun diye söylemiyoruz” şeklinde konuştu.

“Anayasal suç işlendi, halkın haber alma özgürlüğü yok edildi”

Medyayı, halkı yanlış bilgilendirdikleri konusunda eleştiren Muharrem İnce, “Orada medya da yoktu, burada olmadığı gibi. Medya artistlik peşindeydi. Yüzlerce enkaz varken bir enkazdaki çalışmayı öyle bir anlattılar ki sanki bütün enkazların başında kurtarma ekibi var gibiydi. Milleti yanlış yönlendirdiniz, yanlış bilgilendirdiniz. Anayasal suç işlendi, halkın haber alma özgürlüğü yok edildi” diye konuştu.

“Tam bir organizasyon felaketiydi”

Nurdağı’ndan İslâhiye’ye, oradan Gaziantep’e ve ardından Antakya’ya geçtiklerini aktaran İnce, “Gördük ki felaketin en büyüğü orada. Bütün binalar yıkılmıştı. Tek bir derdimiz vardı. Yardım etmek istedik, felaketin büyüklüğünü duyurmak istedik. Bir yanda ekmek yoktu, bir yanda ekmekler çöpe atılmıştı. Tam bir organizasyon felaketiydi. Tabii ki Türkiye’nin bir numaralı sorunu liyakat olduğu için, ilahiyatçıları AFAD’a yönetici yaptığınız için bu beceriksizler ilk 36 saatte yoktu. İlk 36 saatte asker kışlasından çıksaydı, bizim otobüsümüzden önce helikopterler oraya inseydi pek çok insanımız sağ kurtulmuş olacaktı. Bu felaketi önleyemeyebilirdik ama daha çabuk atlatabilirdik” ifadelerini kullandı.

“Suriyelilere 50 milyar dolar para harcayacağına 7 milyon konutu yenileseydin”

Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu bir kez daha hatırlatan Genel Başkan İnce, “Bu bitmeyecek, yine olacak. 1999’da akıllanmadık, Van depremi yaşadık, İzmir depremi yaşadık akıllanmadık. Pazarcık depremini yaşadık hala akıllanmazsak yenileri kapıda. Deprem bizim gerçeğimiz. Her konuşmamda ‘beka sorunu depremdir’ dedim. Yıllardır bağırıyorum, siyasi parti genel başkanlarıyla bunları tartışmak istiyorum diyorum. Ne yazık ki bunları görmezden geliyorlar. 50 milyar dolar Suriyelilere harcadılar. Yıkılan binaların yüzde 98’i 2000 yılından önce yapılmış deyip suçu kendinden atamazsın. 23 yıldır sen yönetiyorsun, neden yapmadın? Suriyelilere 50 milyar dolar para harcayacağına 7 milyon konutu yenileseydin” dedi.

“Deprem bir beka ve bağımsızlık meselesidir”

Depremin beka ve bağımsızlık meselesi olduğunu vurgulayan Muharrem İnce, “Ülkemizi kaybedebiliriz. Bunu herkesin iyi bilmesi lazım. Deprem vergilerinin hesabını hepiniz sormalıyız. Bunun hesabını sormak AK Partili kardeşlerimizin de görevidir. Deprem partiye bakmadı, hepimiz öldük. İmar barışı ile hem paramız gitti hem canımız. Bu devlet paranızı aldı, çarpık binaya sağlam raporu verdi. Devlet çöktü. Üç, beş müteahhidi tutuklamak ve göz boyamakla kurtulamazsınız. İmar planlarını yapanlar kimler, iskân veren kimler, yapı denetimini yapanlar kimler, imar barışı ile övünenler kimler? Bu sorumlular hesap vermeli” diye konuştu.

“Bu ülkenin kurumlarına yazık ettiniz. Onun için insanlar güvenmiyor”

Kızılay’ın eksikliklerini de konuşan İnce, “Kızılay’ın battaniyesi vardı, çadırı vardı, ne oldu? Amerika’da bina yapar oldu Kızılay. Bu ülkenin kurumlarına yazık ettiniz. Onun için insanlar güvenmiyor, yardım etmiyor. Onun için insanlar gidip Ahbap’a yardım ediyor. Diyanet bölgeye görevli gönderiyor, o bölgeye psikolog göndereceksiniz. İmam mı halledecek psikolojiyi? enkazın altında insanlar inim inim inlerken sela okuttunuz. Ne utanmaz adamlarsınız. Sela ölünce verilir, enkazın altındaki insanlara ‘öl’ dediniz. Biri de çıkıp bunu eleştirmedi” eleştirisinde bulundu.

“Deprem toplanma alanı boş arazi değildir aklınızı başınıza toplayın”

Devletin yapması gerekenleri sıralayan Başkan İnce, “Derdimiz yaralara merhem olmak. Konut ihtiyacı artacaktır, derhal yabancıyı konum satışını yasaklayın. Akıl, bilim ve mühendisliği yeniden hatırlayın. Liyakatli atamalar yapın. 10 il hariç üniversiteleri derhal açın. Konteynerlerden yüzde 1 KDV’yi kaldırın. Öğrenci yurtlarından elinizi çekin. Öğretmenevlerini, hâkim evlerini, ordu evlerini, misafirhaneleri, polis evlerini derhal depremzedelere tahsis edin. En önemli sorun hala tuvalet. Uluslararası topluma bir çağrı yapın; ‘Biz artık sığınmacı bakamayız, onlara harcayacak 1 TL paramız yok’ deyin. Çok istiyorlarsa para göndersinler bakalım. Deprem toplanma alanlarını park olarak görmekten vazgeçin. Deprem toplanma alanı; jeneratörü olan, çadırı olan, tuvalet, olan, yiyeceği depolanmış alanlardır. Boş arazi değildir. Aklınızı başınıza toplayın. GATA’yı yeniden eski haline getirin. Yağmacılara karşı en sert önlemleri alın. İmar barışını hafızamızdan silelim. Çocuklarımıza sahip çıkalım, çocuklarımızı kaçıranlar var. Toplumu birleştirelim. Binaları kontrol edelim. Su kaynaklarını gözden geçirelim. Barolar sizi göreve davet ediyorum. Suç duyurusunda bulunsunlar. Mimarlar ve mühendisler, barolarla birlikte imar hukuku ile ilgili 85 milyonun kabul edeceği bir imar hukuku hazırlasın. Bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden hep birlikte geçirelim. Hatay sonradan anavatana katıldı, hataya özel ilgi gösterilmeli. Deprem bölgesindeki kardeşlerime sesleniyorum. Bunu 23 sene önce yaşamış birisi olarak diyorum ki; sakın malınızı, mülkünüzü satmayın. Yalova’da çok pişman oldular, siz de pişman olmayın” açıklamasında bulundu.

Editör: TE Bilişim