GÜNAYDIN Değerli Okurlar,
4 Mayıs 2025 Pazar günü, ulusal televizyon kanallarındaki haber ve canlı röportajları değil de, yerel internet haber kanallarında olan biteni izliyordum.
Bir ara Milli Savunma Bakanlığı’ nın bir basın açıklaması dikkatimi çekti. Açıklamada şu ifadeler vardı:
"Irak’ın kuzeyindeki Pençe (Hakurk) Operasyonu bölgesinde icra edilen arama tarama faaliyeti esnasında mayın/EYP’ ye basması sonucu yaralanan kahraman silâh arkadaşımız İstihkâm Uzman Çavuş Önder Özen derhâl hastaneye kaldırılmış, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 3 Mayıs 2025 tarihinde şehit olmuştur.
Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda, hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah’tan rahmet; kederli ailesine, Türk Silâhlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz."
Bir süredir Emekli Büyükelçi Bilâl N. Şimşir’ in “Şehitler Günlüğü” adını verdiği ve operasyonlarda şehit olanları tek tek belirttiği kitabını okuyordum. Dolayısıyla şehit haberi ilgimi çekti ve ben de durumu ve bu konudaki haberleri takip etmeye başladım.
Şehit Önder Özen, Afyonkarahisar’ ın eski adı Sincan olan Sinanpaşa ilçesine bağlı Çobanözü köyünden…
Bu köy, Afyonkarahisar ‘ın ve Sinanpaşa ilçesinin batısında, Dumlupınar’ ın güneydoğusunda yer alıyor.
Köyün Kurtuluş Savaşı’ ndaki yeri çok ilginç… Köy, 1921 yılında Yunan ordusu tarafından işgal edilmiş. Sakarya Muharebelerinde yenilen Yunanlılar, geri çekilerek hemen hemen bu köy civarında savunma hatlarını kurmuşlar.
Köy bölgesinde bulunan Yunan birliği ise Yunan 2’nci Kolordusuna bağlı 1’inci Tümene mensup birlikler.
Dolayısıyla köy 11 aya yakın bir süre işgal altında kalmış, zulüm görmüş, yakılıp yıkılmış, büyük acılar yaşadıktan sonra Büyük Taarruz' un ilk günü olan 26 Ağustos 1922 günü düşman işgalinden kurtarılmış.
Şehidimizin işte bu köyde doğmuş, büyümüş, okumuş… Üç kardeşin en küçüğü… Liseyi bitirmiş, askere gitmiş.
Narlıdere İstihkâm Okulu’ nda METİ ( Mayın El Yapısı Patlayıcı Tespit Ve İmha Timi) Uzmanı olmuş.
Yani elinde dedektörle yola döşenen patlayıcı el yapımı maddeleri bulan timin en önünde yürüyen ve ilk ateşi yiyen kişi…
Edremit 19’uncu Komando Tugayı’ na geçici görevle gitmiş.
Irak’ ın kuzeyinde Pençe (Hakurk) Operasyon bölgesinde icra edilen arama tarama faaliyeti sırasında mayına basarak ağır yaralanmış ve derhal geri çekilerek hastaneye gönderilmiş.
Hastanede yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamamış ve 3 Mayıs 2025 günü vefat etmiş.
Şehitler Derneği’ nde yapılan açıklamaya göre, şehidimiz için 4 Mayıs 2025 tarihinde Ankara’ da bir uğurlama töreni tertiplenmiş.
Törenin ardından şehidimizin naaşı memleketi Afyonkarahisar’ a uğurlanmış.
Geceyi Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’ nde geçiren şehit Önder Özen, 5 Mayıs 2025 Pazartesi günü hastane morgundan alınarak, öğle namazını müteakip, memleketi Sinanpaşa ilçesi Çobanözü Köyü’ nde toprağa verilmiş.
Cenaze törenini yerel basından izledim; Vali, Belediye Başkanı, askerî ve sivil erkân ile vatandaşlar katıldılar.
Ulusal basında haber ayrıntılarla yer almadı, onların öncelikleri farklıydı.
Yerel basında yayımlanan bir video gördüm, cenaze töreninde çekilmiş. O zaman öğrendim şehidimiz evli ve 4 yaşında bir kız çocuğu babasıymış.
Gördüğüm videoyu aynen anlatıyorum:
Yarbay rütbesinde bir kadın subay, şehidin 4 yaşındaki kızı Alya’nın kıyafetine, babasının fotoğrafı ve “şehit çocuğu” yazan kâğıdı toplu iğne ile taktı.
Subayın, “Dikkat edelim iğne sana batmasın” sözleri üzerine Alya, bir süre resme baktıktan sonra “Toplu iğne babama batıyor, batmasın !” dedi.
Kadın subay da, “Şimdi iğneyi babana batmadan kenardan yapalım” diyerek, iğnenin yerini değiştirdi.
Seyrederken boğazım düğümlendi.
Baba sevgisine bakar mısınız?
Her şehit başlı başına hüzünlü bir öyküdür.
Şehitleri yaşatmak için unutmamak gerekir.
Şehit unutulursa ölür, unutulmazsa yaşar!
Bu vesileyle, Pençe Operasyon bölgesinde şehit olan Uzman Çavuş Önder Özen'e ve güzel ülkemizin birlik ve bekası için can vermekten kaçınmayan tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Şehitlerimizin ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Bu güzel ülke, şehit ve gazilerimizin sayesinde ayakta duruyor ve sonsuza kadar ayakta duracaktır.
Sağlık ve esenlik dolu günler diliyorum.
NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!