Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları (Çocuk Psikiyatrisi) Uzmanı Dr. Elif Tortop Doğan, Dünya Kekemelik Günü kapsamında kekemelik hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Dr. Doğan, kekemeliğin konuşma akışında ses, hece veya kelime tekrarları, uzatmalar ya da takılmalarla kendini gösteren bir konuşma akıcılığı bozukluğu olduğunu belirterek, “Kekemelik kişinin iletişim becerilerini kısıtlayarak yaşam kalitesini düşürebilir, akran ilişkilerinde güçlük yaşamasına, akademik sorunlar ve özgüven kaybına yol açabilir.” dedi.
“Kekemeliğin tek bir nedeni yok”
Kekemeliğin oluşumunda genetik, çevresel ve gelişimsel faktörlerin rol oynadığını ifade eden Doğan, “Yaygın görüş, kekemeliğin tek bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmadığı yönündedir.” açıklamasında bulundu.
Belirtilerine dikkat!
Kekemeliğin ses veya hece tekrarları, sesleri uzatma, konuşurken duraksama, yüz kaslarında gerilme, göz kırpma, nefes tutma gibi davranışlarla kendini belli ettiğini söyleyen Doğan, “Çocukların konuşmaktan kaçınması veya kelimeleri değiştirmeye çalışması da önemli bir belirtidir.” dedi.
“Utanç ve stres eşlik ediyorsa uzman desteği şart”
Kekemeliğin uzun süredir devam etmesi, ailede benzer öykü bulunması veya çocuğun konuşmaktan kaçınma, stres, utanç gibi duygular yaşaması durumunda mutlaka bir çocuk ve ergen psikiyatristine başvurulması gerektiğini vurgulayan Doğan, erken müdahalenin önemine dikkat çekti.
“Erken fark edilirse düzeltilebilir”
Kekemeliğin özellikle 2-6 yaş arasında görülen fizyolojik formlarının çoğunlukla kendiliğinden düzelebileceğini belirten Doğan, “Bazı durumlarda ise profesyonel destek gerekir. Bu nedenle erken fark edilmesi çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.
Tedavi ve yaklaşım süreci
Dr. Elif Tortop Doğan, kekemelik tedavisinin yaşa, süresine ve şiddetine göre değiştiğini belirterek, “Tedavide dil ve konuşma terapisi, eşlik eden kaygı ve özgüven sorunlarına yönelik psikolojik destek ile aile eğitimi birlikte uygulanır.” dedi.
Ailelere önemli tavsiyeler
Kekemelik yaşayan çocuklara yaklaşımda ebeveynlerin tutumunun belirleyici olduğunu söyleyen Doğan, ailelere şu önerilerde bulundu:
- Sabırlı ve anlayışlı olun, çocuğun cümlesini tamamlamayın.
- Göz teması kurarak dinlediğinizi hissettirin.
- Konuşma baskısı yaratmayın, “Düzgün söyle” gibi ifadelerden kaçının.
- Sakin bir konuşma temposu kullanın.
- Eleştirmeyin, kıyaslamayın.
- Kekemeliği görmezden gelmeyin ama büyütmeyin.
- Duygusal destek verin; çocuğun nasıl söylediğine değil, ne söylediğine odaklanın.
Dr. Doğan, sözlerini “Kekemelik tedavi edilebilir bir durumdur. Erken fark edilmesi, doğru yönlendirme ve aile desteğiyle çocukların konuşma akıcılığı büyük ölçüde geliştirilebilir.” diyerek tamamladı.